"dava için" - Traduction Turc en Arabe

    • أجل قضية
        
    • للقضية
        
    • أجل القضية
        
    • لهذه القضية
        
    • للعمل على القضيّة
        
    • للقضيّة
        
    • لقضية
        
    • لأجل قضية
        
    • لتولي القضية
        
    • لاجل القضية
        
    • على قضية
        
    • على القضية
        
    • من اجل القضية
        
    • من قضية
        
    • من أجل قضيّة
        
    Böyle belirsiz bir dava için gecemi gündüzümü harcamak istemiyorum. Open Subtitles لا أريد العمل في نوبات ليل نهار من أجل قضية غير مؤكدة
    Ama katılımınız dava için çok önemli olacaktır. Open Subtitles ولكن مشاركتك ستكون ذات أهمية بالنسبة للقضية
    Kaçak bir cüce olsun ya da olmasın bir daha asla bir dava için üçüncü kat camından atlamayacağım. Open Subtitles لكن عفريت مارق ام لا هذه اخر مرة سأقفز من نافذة الطابق الثالث من أجل القضية.
    Bu dava için feda ettiklerinle beni bile etkiledin... ben ki hiçbir şeyden etkilenmem. Open Subtitles لقد ألهمتني الكثير بالمجهود الضخم الذي أعطيته لهذه القضية وأنا الذي لا يستطيع شيء أن يلهمني
    Evet, bizim profesörün üzerinde çalıştırdığı bir dava için gidiyoruz. Open Subtitles أجل ، هذا من أجل قضية الحقوق التي طلب منا أستاذ الجامعة العمل عليها
    Buraya bir dava için geldik senin karanlık apış aranın gizemini çözmeye değil. Open Subtitles نحن هنا من أجل قضية وهو لا يحلّ لغز أفعالك المشينة
    Jessica tek bir dava için bütün isteklerimizi kabul etti. Open Subtitles جاسيكا وافقت على أي شيء نريده من أجل قضية واحدة فقط
    dava için önemli olmadığını kendin söyledin. Open Subtitles انه ليس مهما للقضية حسنا لدينا ما يكفى من العمل الحقيقى هنا
    dava için önemli olmadığını söylemiştiniz ama onu bulma zorunluluğu hissediyorsunuz. Open Subtitles كنت تقول انه ليس مهما للقضية لكنك ما زلت تشعر أنك مضطر لإيجاده لماذا؟
    Eminim dava için en iyisini yapmaya çalışıyordur. Open Subtitles أنا على يقين بأنه يقوم بما يظنه الأنسب للقضية
    dava için hepimizi birleştirdi. Open Subtitles وأبعد من ذلك، ليجعلنا نتشارك سويًا من أجل القضية.
    Bu dava için ölecek adamlara, kadınlara ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج الرجال و النساء الذين سوف يموتون من أجل القضية
    Carter'ın dava için en iyisini yaptığını biliyorsun. Open Subtitles تعرفي، هو فقط يعمل ما هو الأفضل لهذه القضية.
    dava için özellikle seni istedi. Open Subtitles لقد طلبك بالتحديد للعمل على القضيّة.
    CNRI dönemindeki Rico davan seni bu dava için biçilmiş kaftan yapıyor. Open Subtitles المدّة التي أمضيتها بالعمل في مركز البحوث تجعلك مثاليّة للقضيّة.
    Böylesine ufak bir dava için yedi yıl çok uzun bir zaman. Open Subtitles سبع سنوات هي فترة طويلة من الزمن لقضية صغيرة كان لديك هناك.
    Bir dava için San Diego'ya gitmem gerek. Open Subtitles يجب علي الذهاب إلى سان د يغوا لأجل قضية.
    dava için gelmedim. Open Subtitles لم احضر هنا لاجل القضية
    Hiç kimsenin çözmeyecegi bir dava için niye bir gece daha harcadin anlamiyorum. Open Subtitles أنا لا أفهم لما أضعت ليلة أخرى على قضية لن يحُلها أحد أبداً
    Bu dava için yarım bir yıl harcadık, ama o aniden ortadan kayboldu. Open Subtitles قضينا سنة ونصف على القضية لكنه اختفى، كأنه تبخر بالهواء
    dava için burada değilim. Open Subtitles نعم , أنا لست هنا من اجل القضية
    Hayır, o bulduğu Althea Sanderson adına açılmış bir dava için onu aldığımızı sanıyor. Open Subtitles لا ، انه يعتقد اننا نريد جزء من قضية وجدها تحت اسم ألثيا ساندرسن

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus