Paris Üniversitesi Fen Fakültesi sizi Mme. Curie'nin onurlandıracağı, radyum'un keşfinin 25. yılı kutlamalarına davet ediyor. | Open Subtitles | كلية العلوم من جامعة باريس يدعوك لحضور حفل تكريمه من قبل وجود السيدة. كوري |
8.30 ve Amerika' nın en sevilen şarkıcısı sizi ev tipi tatili paylaşmaya davet ediyor. | Open Subtitles | 08: 30 ، و أفضل مغنية ، أحب أميركا يدعوك لل مشاركة عطلة على غرار المنزل |
Bu arada, eşim size saygılarını sunuyor ve sizi düğüne davet ediyor. | Open Subtitles | بالمناسبة زوجتي ترسل لك تحياتها و تدعوك للزفاف |
Sakin bir vızıltıyla başladı, boş bir ekran seni davet ediyor. | Open Subtitles | يبدا الامر مع همهة شاشة فارغة تدعوك |
Beni sürekli havalandırması olmayan küçük odalarda oynanan kötü oyunlara davet ediyor. | Open Subtitles | دائماً ما تدعوني لرؤيتها في بعض المسرحيات السيئة بقاعات صغيرة بدون تهوية. |
Crassus bizi Roma'nın üzerine yürümeye davet ediyor... o zaman bize karşı ordunun başına geçecek. | Open Subtitles | كراسوس يدعونا لمهاجمة روما بحيث يستطيع النزول في الميدان ضدنا |
İnsanları katılıma davet ediyor. Şehirler tarihte insanları her çeşit katılıma davet ettiler. | TED | فهي تدعو للمشاركة وللمدن خاصية تاريخية بدعوة كل أنواع المشاركة |
Sanatlar, ne yaparlarsa, ne zaman bizi bir araya getirirlerse; bizi, hemcinsimiz insanoğluna cömertle ve merakla bakmaya davet ediyor. | TED | الفنون، أينما حلت، وكلما تجمعنا معا، تدعونا لننظر لأخينا الإنسان بمروءة وسخاء وحب تطلع. |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
- Sen bu adamın arabasına çarptın neredeyse başına belaya sokuyordun, ve şimdi seni maça mı davet ediyor? | Open Subtitles | لقد صدمت سيارة هذا الرجل ولقد وضعته في مأزق والان يدعوك للذهاب الى لعبة؟ |
Patronum Bay Zen, seni akşam yemeğine davet ediyor. | Open Subtitles | رئيس السيد زن يود أن يدعوك للعشاء اللّيلة |
Seni dansa davet ediyor, deli kız. | Open Subtitles | إنه يدعوك للرقص أيتها الفتاة المجنونة ظننت أنه يريد مني إخراج القمامة |
- Yok, o gelmeyecek. Seni gelmeyeceği bir partiye davet ediyor. | Open Subtitles | لا انها تدعوك للحفل لكنها لن تذهب |
Seni gelmeyeceği bir partiye davet ediyor. | Open Subtitles | إنها تدعوك إلى حفلة لن تذهب إليها |
Annem gecikmiş doğum günü yemeğim için seni içeri davet ediyor. | Open Subtitles | أمّي تدعوك من أجل حفل عشاء عيد ميلادي |
Lanet karı beni düğününe davet ediyor. | Open Subtitles | ورغم ذلك تدعوني تلك المرأة اللعينة إلى زفافها |
Beni akşam yemeğine davet ediyor. | Open Subtitles | إنها تدعوني لتناول العشاء معها |
İmparator, kederimizi sunmaya davet ediyor, inandığımızı sunmaya. | Open Subtitles | الإمبراطور يدعونا لنقدم أساس عقيدتنا، لنقدم ما نؤمن به. |
- Onlara kendim bakarım. Dedektif Bell ATF tarafından yapılacak bilgilendirmeye bizi davet ediyor. | Open Subtitles | يجب أن اتخذهم بنفسي. محقق بيل يدعونا إلى اجتماع يقدمه مكتب المكافحة. |
Ve Bayan Dashwood gönlünü rahat tutabilir çünkü görümceniz Bay F'yi bu akşam baloya davet ediyor. | Open Subtitles | ويمكن للآنسه داشوود أن ترتاح لأن حماتها سوف تدعو المشهور السيد ف إلى الحفلة الراقصة الليله |
kadın güzel bir gece geçirmek için bir erkeği kulübe davet ediyor, . | Open Subtitles | بإمكان المرأة أن تدعو الرجل لمسكنها لقضاء ليلة جميلة، |
Kraliçe ve beni, sarayına misafir olmamız için davet ediyor. | Open Subtitles | وهي تدعونا أنا والملكة لنكون ضيفيها في المحكمة |
Wallis bize bir mektup gönderdi, eylülün ilk haftası bizi... - ... Fort Belvedere'ye davet ediyor. | Open Subtitles | بعثت لنا "واليس" برسالة تدعونا ألى قلعة بلفيدير الأسبوع الأول من شهر ايلول |
Yani yıllarca hiç görüşmedikten sonra birden restoranınıza geliyor ve kısa bir sohbetten sonra sizi yemeğe davet ediyor, öyle mi? | Open Subtitles | إذن بمرور سنين بلا تواصل بينكم، ظهر من عدم في مطعمك ويسأل عن أحوالك ويدعوك للعشاء؟ |
Stefan Salvatore, şahsım seni bu eve davet ediyor. | Open Subtitles | (ستيفان سلفاتور)، إنّ أدعوكَ لدخول هذا البيت. |