Geçidin uzun süre dayanacağını zannetmiyorum fakat yeterli olacağını tahmin ediyoruz. | Open Subtitles | البوابة لن تصمد طويلا لكن ستصمد بما يكفي |
Küçük planın cehenneme gidince nasıl dayanacağını görmek isterler. | Open Subtitles | نريد أن نعرف كيف تصمد عندما تذهب خطتك إلى الجحيم |
İşkenceye maruz kaldıklarında verdiğimiz gizli kimliklerin ne kadar dayanacağını sanıyorsun? | Open Subtitles | إلى متى تظنون ان هويّاتكم ستصمد بما انهم اخذوا بصماتكم؟ |
Kalbinin bütün bunlara dayanacağını mı sanıyorsun? | Open Subtitles | هل تعتقد حقاَ أن عدادك سيتحمل كل ذلك ؟ |
Diğer seçeneğin de burada kalıp yamyam arkadaşınla ne kadar dayanacağını görmek. | Open Subtitles | الخيار الآخر أن تظلّ مع صديقك المفترس هنا ولنرَ لمتى ستنجو. |
Byland'ın tugayının dayanacağını sanmam. Boş verin. Bir tadına baksın. | Open Subtitles | أشك أن لواء بيلاند سيصمد لا يهم , دعه يتذوقه |
O kapıların daha ne kadar dayanacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | لا اعلم اذا كانت هذه البوابات سوف تصمد |
- Doğrusu Shyamalan. - Ne yazık ki, onun hikayeleri gibi seninkinin de dayanacağını sanmıyorum. - Kolay hedefti. | Open Subtitles | للأسف، مثل قصصه لأ أتوقع أن تصمد قصتك |
Ve senin de fazla dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | وأنا لا أعتقد أنك ستصمد لمدة طويلة جداً |
Annemin öğle yemeğine kadar dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أظن أن والدتي ستصمد حتى الغداء |
İyi de onun karşısında ne kadar dayanacağını düşünüyorsun? | Open Subtitles | أجل، ولكن كم من الوقت ستصمد ضده؟ |
Kubbenin dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنّ القبة ستصمد |
Matt'in beyninin ne kadar dayanacağını bilmiyorum. Kalbi yeterli oksijen pompalamıyor. | Open Subtitles | و لا أعرف إلى متى سيتحمل مخ (مات) قلبه لا يضخ ما يكفي من أكسجين |
Buna dayanacağını sanmam. | Open Subtitles | -لست واثقة أنه سيتحمل هذا |
dayanacağını sanmıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها ستنجو. |
dayanacağını sanmıyorum. - Kanamayı durduramıyorum. | Open Subtitles | لا أعتقد أنها ستنجو. |
Eğer bunlardan bu büyüklükte daha fazlası varsa bu köşkün daha ne kadar dayanacağını bilmiyorum. | Open Subtitles | هل يوجد الكثير من هذا الحجم, أنا لا اعرف إذا كان هذا المكان سيصمد. |
Bu evin sonsuza dek dayanacağını biliyorsunuz. | Open Subtitles | الآن تأكدتم أن هذا المنزل سيصمد للأبد |