Etrafa bakın. Oda, sandalyeler, odun. Etrafımızdaki her şey değişmek zorunda veya biz bu problemi çözemeyeceğiz. | TED | أنظر حول الغرفة، الكراسي، الخشب كل شئ حولنا يجب أن يتغير أو أننا لن نقدر على إمتصاص هذه المشكلة |
Sahil haftalardır boştu ve bu durum değişmek üzere. | Open Subtitles | لقد كان هذا الشاطيء فارغاً لاسابيع لكن هذا علي وشك أن يتغير. |
Daha fazla değişmek istediğin muhabbetini de duymak istemiyorum artık. | Open Subtitles | ولا أريد أن أسمع عن نيتك أنك تريد أن تتغير |
Benden nefret eden bir şehirle uğraşmam gerekmeseydi değişmek daha kolay olurdu. | Open Subtitles | سيكون من السهل التغير مالم يكن لزاماً علي التعامل مع مدينة تكرهني |
Oğlunuzu hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama değişmek için çok yaşlıyım. | Open Subtitles | انا آسف لأنني خذلت . ابنك ، لكنني كبير جدا على التغيير |
Fen kitaplarında yazan her şey değişmek üzere. | Open Subtitles | كل شيئ كتبوه في كتب العلم على وشك أن يتغيّر |
Ama şeytanın avukatlığını yaparsam, bu çocuk senden ders almak istiyorsa belki de değişmek istiyordur. | Open Subtitles | و لكن فقط للدفاع عن الشيطان , اذا أتي هذا الولد لكي يتعلم ربما يحاول أن يتغير |
Bu hayatı geri istiyorsa, değişmek zorunda olduğunu anlayacak. | Open Subtitles | و ربما كنت أنا تلك الفتاة التي تحافظ عليها و إذا أراد استرداد حياته فلن يكون لديه أي خيار إلا أن يتغير |
değişmek istediğini söylüyor ve bunu istediğine inanabilirim. | Open Subtitles | أنه يريد أن يتغير وربما أصدق أنه يريد ذلك |
Tüm öğrenciler ve subaylar bana pes etmememi söyledi. Bu prensipler değişmek zorunda. | TED | ومع ذلك أخبرني زملائي الطلاب والضباط ألا أيأس، يجب أن تتغير السياسة. |
İnanın, bugünün siyasi sisteminin bir parçasıydım, hala bir parçasıyım ve bir şeylerin değişmek zorunda olduğunu biliyorum. | TED | صدقوني لقد كنت و لا زلت جزءاً من النظام السياسي اليوم و أعلم أن بعض الأشياء يجب أن تتغير |
Ve değişmek istemeyen bir kadını değiştirmek imkansız. | Open Subtitles | وليس هناك متغير كامرأة لا تريد أَن تتغير |
Ancak bütün bunlar 3B baskı ile değişmek üzere ve her şey bununla başladı, ilk defa basılan parça. | TED | لكن كل ذلك على وشك التغير مع الطباعة ثلاثية، وكلها بدأت بهذا، أول قطعة طبعت أبدا. |
Oh. Tek gereken inanç, ve değişmek için biraz istek. | Open Subtitles | كل ما يتطلبه الأمر هو بعض الإيمان و الرغبة في التغير |
değişmek ve değişimi sürdürmek istiyorum. | Open Subtitles | انا اريد ان اواصل التغير انا اريد ان اواصل التغير انا اريد ان اواصل التغير |
Ama şimdi biliyorum ki değişmek için asla geç değil. | Open Subtitles | و لكنى اعرف ان الوقت متأخراً جداً من اجل التغيير |
Dünyadaki birçok petrol ve benzin şirketinde, hızla gelişen tüketim ürünleri şirketinde bulundum ve değişmek adına gerçek bir irade var. | TED | ولقد ذهبت لمعظم شركات النفط والغاز والسلع الاستهلاكية سريعة النشاط في أنحاء العالم. وهناك رغبة حقيقية في التغيير. |
değişmek için sizin gibi olmak zorunda değiliz mesajını veriyorlar. | TED | قائلات لا يجب بالضرورة أن نكون مثلكم لنصنع التغيير. |
Belki dün gecenin yaşanmasının sebebi bir şeyler değişmek üzeredir de ondandır. | Open Subtitles | ربما مّا حدث اللّيلة الماضية كان لحكمة، لأن شيئاً مّا على وشك أنّ يتغيّر. |
Beklenen an geldi. Birinin hayatı değişmek üzere. | Open Subtitles | آن أون لحظة الصدقّ، حياة أحدهم على وشك التغيّر. |
Sadece bir anda değişmek zor. | Open Subtitles | ومن الصعب فقط على الوجه أن التبديل. |
değişmek için şansım var. Artık eskisi gibi olmayacağım. | Open Subtitles | لديّ فرصةٌ لكي أتغيّر و سوف لن أكون ذلك الإنسان الذي كُنته |
değişmek ve değişimi sürdürmek istiyorum. | Open Subtitles | اريد ان اتغير ، اريد التغير ، تغير اريد ان اتغير ، اريد التغير ، تغير |
Ama karışımızda değişmek isteyen, bunu herkese kanıtlamak isteyen bir kadın var. | Open Subtitles | تلك امرأةٌ تريد أنْ تتغيّر و تريد مِن الجميع أنْ يروا ذلك |
Hayatımdaki her şey değişmek üzere. | Open Subtitles | كُلّ شيء في حياتِي أَوْشَكَتْ أَنْ تَتغيّرَ. |
Ama bu değişmek üzere. | Open Subtitles | لكن كُلّ ذلك أَوْشَكَ أَنْ يَتغيّرَ. |
Eğer bu değişmek için bir sebep olursa, herhangi biriniz için veya çocuklarınızdan biri için,... | Open Subtitles | إن كان هذا سيصبح سبباً للتغيير حتى لأحدكم أو لأحد أبنائكم |
Bu seni korkutuyor, çünkü sen de değişmek istiyorsun. Pardon. | Open Subtitles | وهذا يُخيفُكِ لأنّكِ تريدين أن تتغيري أنتِ أيضاً |
- değişmek ister misiniz? | Open Subtitles | أتريدون المبادلة ؟ |