"değişmek" - Traduction Turc en Arabe

    • يتغير
        
    • تتغير
        
    • التغير
        
    • التغيير
        
    • يتغيّر
        
    • التغيّر
        
    • التبديل
        
    • أتغيّر
        
    • اتغير
        
    • تتغيّر
        
    • تَتغيّرَ
        
    • يَتغيّرَ
        
    • للتغيير
        
    • تتغيري
        
    • المبادلة
        
    Etrafa bakın. Oda, sandalyeler, odun. Etrafımızdaki her şey değişmek zorunda veya biz bu problemi çözemeyeceğiz. TED أنظر حول الغرفة، الكراسي، الخشب كل شئ حولنا يجب أن يتغير أو أننا لن نقدر على إمتصاص هذه المشكلة
    Sahil haftalardır boştu ve bu durum değişmek üzere. Open Subtitles لقد كان هذا الشاطيء فارغاً لاسابيع لكن هذا علي وشك أن يتغير.
    Daha fazla değişmek istediğin muhabbetini de duymak istemiyorum artık. Open Subtitles ولا أريد أن أسمع عن نيتك أنك تريد أن تتغير
    Benden nefret eden bir şehirle uğraşmam gerekmeseydi değişmek daha kolay olurdu. Open Subtitles سيكون من السهل التغير مالم يكن لزاماً علي التعامل مع مدينة تكرهني
    Oğlunuzu hayal kırıklığına uğrattığım için üzgünüm ama değişmek için çok yaşlıyım. Open Subtitles انا آسف لأنني خذلت . ابنك ، لكنني كبير جدا على التغيير
    Fen kitaplarında yazan her şey değişmek üzere. Open Subtitles كل شيئ كتبوه في كتب العلم على وشك أن يتغيّر
    Ama şeytanın avukatlığını yaparsam, bu çocuk senden ders almak istiyorsa belki de değişmek istiyordur. Open Subtitles و لكن فقط للدفاع عن الشيطان , اذا أتي هذا الولد لكي يتعلم ربما يحاول أن يتغير
    Bu hayatı geri istiyorsa, değişmek zorunda olduğunu anlayacak. Open Subtitles و ربما كنت أنا تلك الفتاة التي تحافظ عليها و إذا أراد استرداد حياته فلن يكون لديه أي خيار إلا أن يتغير
    değişmek istediğini söylüyor ve bunu istediğine inanabilirim. Open Subtitles أنه يريد أن يتغير وربما أصدق أنه يريد ذلك
    Tüm öğrenciler ve subaylar bana pes etmememi söyledi. Bu prensipler değişmek zorunda. TED ومع ذلك أخبرني زملائي الطلاب والضباط ألا أيأس، يجب أن تتغير السياسة.
    İnanın, bugünün siyasi sisteminin bir parçasıydım, hala bir parçasıyım ve bir şeylerin değişmek zorunda olduğunu biliyorum. TED صدقوني لقد كنت و لا زلت جزءاً من النظام السياسي اليوم و أعلم أن بعض الأشياء يجب أن تتغير
    Ve değişmek istemeyen bir kadını değiştirmek imkansız. Open Subtitles وليس هناك متغير كامرأة لا تريد أَن تتغير
    Ancak bütün bunlar 3B baskı ile değişmek üzere ve her şey bununla başladı, ilk defa basılan parça. TED لكن كل ذلك على وشك التغير مع الطباعة ثلاثية، وكلها بدأت بهذا، أول قطعة طبعت أبدا.
    Oh. Tek gereken inanç, ve değişmek için biraz istek. Open Subtitles كل ما يتطلبه الأمر هو بعض الإيمان و الرغبة في التغير
    değişmek ve değişimi sürdürmek istiyorum. Open Subtitles انا اريد ان اواصل التغير انا اريد ان اواصل التغير انا اريد ان اواصل التغير
    Ama şimdi biliyorum ki değişmek için asla geç değil. Open Subtitles و لكنى اعرف ان الوقت متأخراً جداً من اجل التغيير
    Dünyadaki birçok petrol ve benzin şirketinde, hızla gelişen tüketim ürünleri şirketinde bulundum ve değişmek adına gerçek bir irade var. TED ولقد ذهبت لمعظم شركات النفط والغاز والسلع الاستهلاكية سريعة النشاط في أنحاء العالم. وهناك رغبة حقيقية في التغيير.
    değişmek için sizin gibi olmak zorunda değiliz mesajını veriyorlar. TED قائلات لا يجب بالضرورة أن نكون مثلكم لنصنع التغيير.
    Belki dün gecenin yaşanmasının sebebi bir şeyler değişmek üzeredir de ondandır. Open Subtitles ربما مّا حدث اللّيلة الماضية كان لحكمة، لأن شيئاً مّا على وشك أنّ يتغيّر.
    Beklenen an geldi. Birinin hayatı değişmek üzere. Open Subtitles آن أون لحظة الصدقّ، حياة أحدهم على وشك التغيّر.
    Sadece bir anda değişmek zor. Open Subtitles ومن الصعب فقط على الوجه أن التبديل.
    değişmek için şansım var. Artık eskisi gibi olmayacağım. Open Subtitles لديّ فرصةٌ لكي أتغيّر و سوف لن أكون ذلك الإنسان الذي كُنته
    değişmek ve değişimi sürdürmek istiyorum. Open Subtitles اريد ان اتغير ، اريد التغير ، تغير اريد ان اتغير ، اريد التغير ، تغير
    Ama karışımızda değişmek isteyen, bunu herkese kanıtlamak isteyen bir kadın var. Open Subtitles تلك امرأةٌ تريد أنْ تتغيّر و تريد مِن الجميع أنْ يروا ذلك
    Hayatımdaki her şey değişmek üzere. Open Subtitles كُلّ شيء في حياتِي أَوْشَكَتْ أَنْ تَتغيّرَ.
    Ama bu değişmek üzere. Open Subtitles لكن كُلّ ذلك أَوْشَكَ أَنْ يَتغيّرَ.
    Eğer bu değişmek için bir sebep olursa, herhangi biriniz için veya çocuklarınızdan biri için,... Open Subtitles إن كان هذا سيصبح سبباً للتغيير حتى لأحدكم أو لأحد أبنائكم
    Bu seni korkutuyor, çünkü sen de değişmek istiyorsun. Pardon. Open Subtitles وهذا يُخيفُكِ لأنّكِ تريدين أن تتغيري أنتِ أيضاً
    - değişmek ister misiniz? Open Subtitles أتريدون المبادلة ؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus