Evet, işte geldik, Herkül. Bazı yerler hiç değişmiyor, değil mi? | Open Subtitles | حسنا ، ها نحن ، هرقل بعض الأماكنِ لا تتغير أبدا |
Yani görüyorsunuz ki gazeteciliğin temel ilkeleri gerçekten değişmiyor burada, değil mi? | TED | لذا بامكانكم أن تروا أن المبادئ الأساسية للصحافة، لم تتغير بشكل كبير هنا، أليس كذلك؟ |
Bir insan 3 yıl boyunca eğitim verdikten sonra, eğitme kalitesi değişmiyor. | TED | فبمجرد أن يقوم شخص بالتدريس لثلاث سنين فإن نوعية تدريسه لا تتغير بعد ذلك. |
Bizim için bir şey değişmiyor çünkü burada suçlanan bizler değiliz. | Open Subtitles | نحن يهود وسنبقى يهود لن يتغير شيء لاننا لسنا المتهمين هنا |
Bir şey haricinde hiçbir şey değişmiyor. - Herkes benim öldüğümü düşünmeli. | Open Subtitles | لا شيء يتغير إلا أمراً واحداً يجب أن يظن الجميع أنني توفيت |
Gariptir ki, bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | من المضحك أن بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
Tabii duygularımız sadece zaman boyunca değişmiyor, mekândan mekâna da değişiyor. | TED | بالطبع لا تتغير مشاعرنا فقط بمرور الزمن، لكن تتغير أيضًا من مكان لآخر. |
Her şey değişmiş olsa bile bazı şeyler değişmiyor. | Open Subtitles | وبالرغم من تغير الأشياء بعض الأشياء لا تتغير |
Bazı şeyler hiç değişmiyor. | Open Subtitles | دائما تكون جاهزا ، بعض الاشـياء لا تتغير |
Oda, oldukça kirli olmalı. Yani, çarşaflar uzun süredir değişmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لابد وأن هذه الغرفة قذرة لابد وأن أغطية السرير لم تتغير منذ 11 سنه |
Oda, oldukça kirli olmalı. Yani, çarşaflar uzun süredir değişmiyor, değil mi? 11 yıldır mı? | Open Subtitles | لابد وأن هذه الغرفه قذره لابد وأن أغطية السرير لم تتغير منذ 11 سنه |
Dize kadar boyun vardı. Bazı şeyler hiç değişmiyor, ha? | Open Subtitles | كنتم على ارتفاع ركبتي بعض الأمور لا تتغير |
Şükürler olsun ki bazı şeyler değişmiyor. | Open Subtitles | و بعض الأشياء لا تتغير أبدا شكرا لك يا الهي لأن بعض الأشياء لا تتغير |
Değişmedi. Planlar değişmiyor. Planımız vardı ama değişti. | Open Subtitles | ـ كلا، الخطط لم تتغير ـ لقد كانت لدينا خطة وتغيرت |
Kumun aktığı boğaz öylesine dar ki... üstteki kum seviyesi başlangıçta... sanki hiç değişmiyor. | Open Subtitles | الفتحة التي تمر من خلالها الرمال ضيقه جدا تبدو للوهلة الاولى كما لو أن المستوى في الزجاج العلوي لا يتغير ابدا |
Sayı yaptırmayacağız, demedik. Hiçbir şey değişmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لم نقل أننا سنفوز بإختصار لم يتغير شيء، صحيح؟ |
Sayı yaptırmayacağız, demedik. Hiçbir şey değişmiyor, değil mi? | Open Subtitles | لم نقل أننا سنفوز بإختصار لم يتغير شيء، صحيح؟ |
Hayal kurmanın bir anlamı yok. Çünkü hiçbir şey değişmiyor. | Open Subtitles | لكن لا فائدة من الاحلام لان لاشئ سوف يتغير |
Hova, iksirin renk değiştirmesi gerekiyordu. Rengi değişmiyor. Rengi değişmiyor! | Open Subtitles | الخلطة المفروض أن يتغير لونها لا يتغير لونها , لا يتغير لونها |
Ah, güzellik yarışması entrikaları. Bazı şeyler asla değişmiyor. | Open Subtitles | مكائد عروض الجمال بعض الأشياء لا تتغيّر أبداً |
Sanırım bazı insanlar hiç değişmiyor ya da değişiyor ama sonra çabucak eski haline dönüyor. | Open Subtitles | أعتقد أن بعض الأشخاص لا يتغيرون أبداً أو يتغيرون بسرعة ويعودون لحالهم بسرعة أتعرفون؟ |
Ama sanırım bazı insanlar hiç değişmiyor. | Open Subtitles | لـكنني أفترض أنّ بـعض الناس لايتغيرون أبداً |
Çünkü bu acımasız ve seni etkileyecek, ve hiçbir şey değişmiyor gibi görünecek. | Open Subtitles | لأنّ هذا قاسٍ , و يؤثّر بك و يبدو كأنّ شيئاً لم يتغيّر |
Aynı dönüşler, aynı katbekler. Asla değişmiyor. | Open Subtitles | نفس الانعطافات،نفس السرعة لا يغير ذلك ابدا |
Bazı şeyler asla değişmiyor Kauçuk. | Open Subtitles | بعض الأشياء لاتتغير أبدا, غامشو |