Ama suçlu olsaydım, bu renk değiştirirdi değil mi? | Open Subtitles | لكن إذا كنت مذنباً فهذا سيغير اللون أليس كذلك ؟ |
Yasama takvimindeki küçük bir değişiklik, örneğin çalışma süresini üç haftaya uzatsak ve sonra bir hafta eve gitseler bu Konngre'deki bütün temel ilişkileri değiştirirdi. | TED | تغيير بسيط في تقويم التشريع بحيث ان يمتد العمل لمدة ٣ اسابيع و من ثم اجازة اسبوع يذهبون فيها الى ديارهم، سيغير هذا طبيعة العلاقات في الكونجرس |
Bir seferinde küçük bir kız yanıma geldi ve elinde bisiklet lambası vardı. Şöyle dedi: "Bu bisiklet lambası bilgisayar olsaydı, renk değiştirirdi." | TED | وبعدها أتت إلي هذه الطفلة الصغيرة وأخذت مصباح دراجة هوائية وقالت، "هذا المصباح، لو كان حاسوباً، كان سيغير ألوانه." |
Bu hayatımızı sonsuza dek değiştirirdi. | Open Subtitles | هذا كان ليغير حياتنا للأبد |
Bu her şeyi değiştirirdi işte. | Open Subtitles | الذي يُغيّرُ كُلّ شيءَ. |
Ama daha önemlisi, bu paradoks her şeyi değiştirirdi. | Open Subtitles | لكن أكثر أهمية , التناقض سيغير كل شيء |
Kesinlikle değiştirirdi. | Open Subtitles | بالتأكيد سيغير. |
Ya tabii, hiç şüphesiz hayatımı sonsuza kadar değiştirirdi di mi? | Open Subtitles | وبكل تأكيد كان سيغير حياتي |
Bu neyi değiştirirdi ki? | Open Subtitles | وماذا سيغير هذا في الموضوع ؟ |
Hayatta olduğunu görmek her şeyi değiştirirdi. | Open Subtitles | إيجادها حية سيغير كل شئٍ |
Bu bütün hayatını değiştirirdi. | Open Subtitles | سيغير هذا حياتك بأكملها. |
Bu işleri değiştirirdi. | Open Subtitles | سيغير ذلك العديد من الأمور |
değiştirirdi. | Open Subtitles | ولكنه سيغير. |
- Tabii ki değiştirirdi. Benim yüzümden oldu. | Open Subtitles | بالطبع كان ليغير |
- Bu benim fikrimi değiştirirdi. | Open Subtitles | - الذي يُغيّرُ رأيي. |