Evinde değildi, ama onlar onu yakalayabileceklerini zannettiler. | Open Subtitles | لكنه لم يكن في المنزل لكنهم يظنون انهم قضوا عليه |
Bir kurye aradım ama bir bardan kadın almak konusunda rahat değildi ama bunun zor olmadığını görebiliyorum. | Open Subtitles | . . حاولت ايجاد أحد لكِ , لكنه لكنه لم يكن موافقاً على ايصال شئ لامرأة في حانة مجهولة |
Sınıfının en iyisi değildi, ama en kötü de değildi. | Open Subtitles | لم يكن الأوّل على صفه لكنه لم يكن من الأخيرين .. |
Anlattı ama bilmediğimin farkında değildi ama o şekilde öğrendim işte. | Open Subtitles | لقد أخبرني، لكنه لم يكن يعرف حقا أنه يخبرني، لكن هكذا عرفت. |
Hancımız pek nazik değildi, ama ağır botlar giymiyordu. | Open Subtitles | صاحب النزل يفتقر الكياسة لكنه لم يكن يرتدي أحذية ثقيلة. |
Bütünlüğü iyi korunmuş veya çok büyük bir T-rex değildi, ama çok özel bir B-rex idi. | TED | ولم يكن " الديناصور ريكس " بحجمه الكامل لكنه لم يكن كبيراً في الحجم وقد كان ال " بي-ركس " مميزاً جداً |
Aşkımız "güvenli" değildi, ama dilsiz de değildi. | Open Subtitles | حبنا لم يكن آمناً, لكنه لم يكن هراءً. |
Evet, Francois, seks o kadar kötü değildi ama okuldaki ikinci yılıma kadar güzelleşmedi de. | Open Subtitles | لكنه لم يكن جيد حتى السنة الثانيه |
Ağır bir şey değildi ama, değil mi? | Open Subtitles | لكنه لم يكن سيئا لتلك الدرجة صحيح؟ |
Ona göre öyle değildi ama. | Open Subtitles | لكنه لم يكن يفكرهكذا وقتها |
Bu ilk suçun değildi ama. | Open Subtitles | لكنه لم يكن اعتداءك الأول. |
Kaza falan değildi ama. | Open Subtitles | أجل، لكنه لم يكن حادثًا |
Bir erkek değildi ama, anladın mı? | Open Subtitles | لكنه لم يكن رجلا اتعرف قصدي؟ |