Onun için de düşündüm ki eğer ona bir iyilik yapıp boşanmasını sormazsam belki bana yardım edebilir. | Open Subtitles | لذا ظننت لو أنني تساهلت معه و لم أساله عن الطلاق أنه ربما يمكنه أن يساعدني |
Ben de düşündüm ki belki siz yardımcı olabilirsiniz. Siz avukatsınız. | Open Subtitles | أنا ، لذا ظننت انه ربما يمكنكِ تقديم المساعدة |
Yalnız başına bir arkadaşına gidebileceğini de düşündüm. | Open Subtitles | و ظننت انه يجب ان يكون قادرا على المشي الى منزل صديق لوحده |
Ben de düşündüm ki, acil durum dersi almalıyız. | Open Subtitles | لذا اعتقدت بوجود تدريب لانعاش التنفس. |
Max bu keki çok severdi. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | كان "ماكس" يحب هذه الكعكة، لذا ظننتُ أنه.. |
Ben de düşündüm ki istifa edeyim ve geri dönüp buralarda başkanlık yapayıp. | Open Subtitles | لذا فكرت في الأستقالة و العوده إلى منصب الرئيس هنا |
Bazıları bozulacaktı ben de düşündüm ki bunları kime veririm diye? | Open Subtitles | أخشى أن بعضه سوف يفسد ، لذا فكّرت لمَن أعطي هذه الأغراض؟ |
Ben de düşündüm. Çalmış olabileceğini düşündüm. Ama bir şey çıkmadı. | Open Subtitles | فكرت بذلك وأظنه سرقه لكن هذا قادني إلى هنا |
İnsanlar sakalın beni hüzünlü gösterdiğini söylüyor bu yüzden ben de düşündüm ki, eğer... | Open Subtitles | الناس يقولون بأنها تجعلني أبدو حزينا لذا ففكرت في هذا الامر |
Evde kimse yoktu, Bende de düşündüm ki... | Open Subtitles | لم يكن هناكَ احدُ في المنزل لذا ظننت.. لم مررت لرؤيتي؟ |
Pardon. Ara sıra böyle diyorsunuz, ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | آسف، أنتم تقولون هذا بين حين وآخر، لذا ظننت... |
Ann beni görmeye geldi, ben de düşündüm ki biraz ara verebilirim. | Open Subtitles | جائت (آن) لرؤيتي لذا ظننت ان علي ان أخذ أستراحة قصيرة |
Ben de düşündüm ki o da bir aile babası, neden ona bizi kendi ortamımızda görme fırsatı vermiyoruz. | Open Subtitles | لذا, ظننت أنه ربّ أسرة فلمَ لا ندعوه... -و ندعه يرانا في عنصرنا |
Yalnız başına bir arkadaşına gidebileceğini de düşündüm. | Open Subtitles | و ظننت انه يجب ان يكون قادرا على المشي الى منزل صديق لوحده |
Yalnızca Sheppard'ın söyleyeceği şeylerdi, ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | ،(فقط بعض الأشياء التي كان سيقولها (شيبارد ...لذا اعتقدت أنه يمكنني |
Onu çok sevdiğini söylemiştin. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | أنت قلت أنك تحبها لذا ظننتُ أن... |
Onu buradan çıkaramıyorum. Sizin sözünüzü dinliyor. Ben de düşündüm ki... | Open Subtitles | لا أستطيع إخراجها من هنا ...إنها تصغي إليك، لذا فكرت في |
Ben de düşündüm ki, yalnızca parayı düşünen baş belası adam, pencereyi ve ısıtmayı düzeltene kadar kira ödemeyeceğim. | Open Subtitles | لذا فكّرت بما أن ذلك الطمّاع لا يهتمّ سوا بالمال لن أدفع الإيجار حتّى يصلح النافذة ويشغل التدفئة |
Aslında bunu ben de düşündüm.. ve oranın yöneticisine sordum. | Open Subtitles | الحقيقة لقد فكرت بذلك أيضا وكلمت مدير العيادة |
Ben de düşündüm ki, polis yeteneklerimi kullanıp, buralarda bir ipucu bulabilir miyim diye bakayım dedim... Dostum, arabamda yaşıyorum. | Open Subtitles | ففكرت في إستعمال مهاراتي البوليسية و جئت إلى هنا لكي أبحث عن دليل ما |