"de küçük bir" - Traduction Turc en Arabe

    • صغير في
        
    • صغيرة في
        
    • صغيرة أيضاً
        
    Daha sonra, yayımlayacak bir yer buldum, St. Louis'de küçük bir matbaa. Open Subtitles و بعد ذلك وجدت ناشرا كاتب صغير في ــ سانت لويس ــ
    Tabii ki MIT'de küçük bir laboratuvardan çalışıyorum. TED أنا أعمل بالطبع في مختبر صغير في معهد ماساتشوستس للتقنية.
    Randy Hickey bir adam gibi görünse de, küçük bir çocuktan bir farkı yok. Open Subtitles بينما يظهر راندي هيكي بشكل رجل بالغ ليس هو الا طفل صغير في شكل رجل بالغ
    Örneğin, ben Maine'de küçük bir kasabada büyüdüm ve o duyduğunuz belediye toplantılarına birçok kez gittim. TED على سبيل المثال نشأت في بلدة صغيرة في ولاية ماين، وذهبت إلى الكثير من اجتماعات البلدية التي تسمع عنها.
    Mississippi'de küçük bir kasabaya hortum ve kasırga vurduğunda doğal afet düellosu yaratmıştı. Open Subtitles عندما اعصار و عاصفة البرق هاجم بلدة صغيرة في ولاية ميسيسيبي , تم إنشاء الكوارث الطبيعية المزدوجة.
    Kısa süreliğine İngiltere'de küçük bir kilisede çalıştım. Open Subtitles لفترة قصيرة كنت أخدم في كنيسة صغيرة في انجلترا
    Aslında ben de küçük bir kasabalıyım, burada evimde gibiyim. Open Subtitles في الواقع,انا من بلدة صغيرة أيضاً لذا اشعر بنفسي انني في موطني
    Benim de küçük bir kızım var. Open Subtitles لديّ إبنة صغيرة أيضاً
    Knightsbridge'de küçük bir ev alacağız. Lowndes Caddesi'nde. Open Subtitles نحن سنأخذ بيت صغير في نايتسبريدج شارع لوندز
    Knoxville, Tennessee'de küçük bir dükkanda bulmuş ve satın almış. Open Subtitles من متجر صغير في نوكسفيل .. تينسيي
    Sonra Wanchai'de küçük bir otelde bir oda tuttum Open Subtitles لذا فقد حجزت غرفة " في فندق صغير في " وانشا
    En baştan anlatayım. Brooklyn'de küçük bir kulüp var, müdürünü tanıyorum. Open Subtitles هنالك نادي صغير في "بروكلين" واعرف مديره
    Ve boynunun dibinde de küçük bir nodül veya tümör var. Open Subtitles وهناك عقدة أو ورم صغير في مؤخرة عنقها
    Desiderio Pavoni, Via Parini'de küçük bir atölyede icat etti. Open Subtitles من " داسيديو بافوني " في ورشة صغيرة في" فيابيريني"
    Danny Emma'ya bakar ve biz de küçük bir tren macerası yaşarız. Open Subtitles داني هل يمكنك مراقبه إيما ونحن سوف يكون لدينا مغامرة صغيرة في القطار
    Belki de İsviçre'de küçük bir turist işletmesine, Londra'da bazı mülklere ya da İskoçya'nın güzel bir parçasına bir yatırım olabilir. Open Subtitles ربما مشروع استثمار في بلدة سياحية صغيرة في سويسرا، أو بعض الممتلكات في لندن أو قطعة جميلة من إسكتلندا.
    Büyükbabam bir hahamdi ve bir duldu, Brooklyn'de küçük bir apartman dairesinde yalnız yaşardı. Bu daire büyürken benim dünyada en sevdiğim yerdi, biraz onun nazik va zarif varlığıyla dolu olduğu için, biraz da kitaplarla dolu olduğu için. TED لقد كان جدي حاخاما و أرملاً وكان يقطن في شقة صغيرة في بروكلين وكانت تلك الشقة مكاني المفضل اثناء طفولتي، لأنني كنت من جهة أشعر بلطفه و بحضوره الأخاذ ولأنها من جهة اخرى كانت مليئة بالكتب.
    Massachusetts'de küçük bir kasaba. Open Subtitles لتر وهي بلدة صغيرة في ولاية ماساشوستس.
    Benim de küçük bir kızım var. Open Subtitles عندي ابنة صغيرة أيضاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus