Çünkü internet sitesinin dediğine göre ucuz mallarla şeytan çağırırsanız, onu aşağılarmışsınız. | Open Subtitles | لأن موقعهم على الإنترنت قال أن الشياطين تشعر بالإهانة من الاشياء الرخيصة. |
Şefinizin dediğine göre, siz 11. katın bakımını sabah 5.00 da yapıyordunuz. | Open Subtitles | وفقاً للمشرف لقد كنت في أعمال الصيانة في الطابق 11 الخامسة صباحاً |
Diaco'nun dediğine göre Esten her çarşamba, ...Kilowatt denen bir kulübe gidiyormuş. | Open Subtitles | دياكو يقول أن كل يوم اربعاء ايستن لفي النادي يدعا كيلو واط |
Adamın dediğine göre plakası eşleşen beyaz bir minibüs kendi benzinliğinde durmuş 15 dakika önce ayrılmış, 100. yoldan kuzeye gidiyormuş. | Open Subtitles | رجل قال أنه رأى شاحنة بيضاء تطابق اللوحة المعدنية توقف للتو لتموين السيارة و غارد من خمسة عشر دقيقة متجهاً تجاه الشمال |
Alarm şirketini dediğine göre birisi sabah gelip kodu etkisiz hale getirmiş.. | Open Subtitles | لا. شركة الإنذار تقول أن أحداً ما أتى باكراً صباحاً وتجاوز الرمز |
Adamın dediğine göre Mikkelsen, yöntemlerinin katliamlara sebep olacağını biliyor olmalıymış. | Open Subtitles | قال ان ميكلسن كان على دراية ان عمله سيؤدي الى مذبحة |
Cortazar dediğine göre protomolekül Eros'un içinde bir şeyler inşa ediyormuş. | Open Subtitles | كورتزار قال بأن جزيء بروتو يقوم ببناء شيء ما داخل ايروس |
Holly'e soracaktım ama annemin dediğine göre, bir kızı olduğunu bile bazen hatırlayamıyormuş. | Open Subtitles | كنت لأسأل هولي .. لكن وفقا لأمي هي بالكاد تتذكر أن لديها ابنة |
dediğine göre, bulutlar, panayırlarda satılan pamuk şekerler gibiymiş. | Open Subtitles | قال أن السحب كانت تشبه مجموعة صغيرة من حلوى القطن .التي يبيعونها في المعارض مشعة وخفيفة |
dediğine göre videodaki adam onun evreninde senmişsin. | Open Subtitles | قال أن الرجل في الشريط أنت أظن، في عالمهِ |
Yargıcın dediğine göre, tüm Fransa'nın en mutsuzları. | Open Subtitles | أن القاضى نفسه قال أن تلك المدينة فيها أكثر الناس احباطاً واكتئاباً فى فرنسا |
Menajerinin dediğine göre yönetmen arayıp çocuğun role uygun olduğunu söylemiş. | Open Subtitles | وفقاً لما قاله وكيله قال المخرج أن لديه الشكل المناسب للدور |
Doktorlarının dediğine göre Başkan Yardımcısı uyanmış ve kendindeymiş. Sorulara cevap verebilecek haldedir. | Open Subtitles | وفقاً لأطبّائه، فإنّ نائبَ الرئيس يقظٌ و واعٍ، و بإمكانه الإجابة عن الأسئلة |
Hatta dediğine göre onu ilk defa bu kadar mutlu görmüş. | Open Subtitles | أتعلمين بالواقع وفقاً لها بأنه كان أسعد مره قد تراهُ فيها |
dediğine göre oradaki orospular aklındaki sırları çalmak için uğraşıyormuş. | Open Subtitles | يقول أن العاهرات هناك تبذل المستحيل لأخذ الأسرار من الرجال. |
dediğine göre İngiltere'nin işi bitmiş. Kazananların dili Çince olacakmış. | Open Subtitles | يقول أن إنجلترا انتهت وأن الصينيون من سيفوز |
dediğine göre sadece çocuklar gidebilirmiş. | Open Subtitles | قال أنه فقط أننا نحن المختارون نستطيع الذهاب |
Kadının dediğine göre Selçuklu ölmeden önce kadının üstüne tükürmüş. | Open Subtitles | الإمرأة تقول أن السلجوقي قد .بصق عليها قبل أن يموت |
Dükkan sahibinin dediğine göre kadın tehlikeli ve silahlı olabilirmiş. | Open Subtitles | صاحب المتجر قال ان المؤاة تشكل تهديد ةربما تكون مسلحة |
dediğine göre hayatını cehenneme çeviriyormuşsun. | Open Subtitles | وقالها باليوم الذي قبله إنه يجعل من حياتي جحيماً لقد قال بأن عليه العودة لأمريكا |
Babamın dediğine göre yalancı, korkak güvendiği ancak ona ihanet eden bir adam. | Open Subtitles | وفقا لوالدي هو الكذاب جبان رجلا يثق به، الذين حولوا حول وغدر به. |
Yüce Rabbin dediğine göre... günde yedi kez... günah işlenmesine izin verilmiştir. | Open Subtitles | الشخص يسمح له أن يذنب سبع مرات في اليوم كما يقول الله |
Kurt Kelly gibi Neanderthals'ı biraz dinledim ama dediğine göre o ve Ram dün gece senin ağzında güzel bir kılıç kalkan oynamışlar. | Open Subtitles | أستمع إلى ننيدرشال مثل كورت كيلي نادرا لكنه قال بأنه وكبش كان عنده معركة سيف صغيرة لطيفة في فمك ليلة أمس. |
dediğine göre halüsinasyonları alakasızdı yaptığı veya hissettiği hiçbirşeyle ilgili değildi. Kendiliğinden geliyor, kendiliğinden kayboluyorlardı. | TED | قالت أن تلك التهيؤات كانت غير مرتبطة بأيٍ مما تفكر فيه أو تشعر به أو تفعله. كانت تأتي و تختفي دون سبب. |
dediğine göre o boksör kılıklı punk üç yeni Mercedes'in anahtarını alacakmış. | Open Subtitles | يقول بأن الملاكم الشرير سيأخذ المفاتيح لثلاثة سيارات مرسيدس جديدة اليوم |
Postayla gelmiş. Ama dediğine göre, üstlerinde ağır bir yasemin kokusu varmış. | Open Subtitles | و قالت أنها شمت رائحة قوية من زيت الياسمين عليها |
Memur Im'in dediğine göre Jang Tae San çoktan bu kasabadan ayrılmış. | Open Subtitles | كما قال المحقق آيم ، جانج تاي سان ترك هذهِ البلده بالفعل |
Adamın dediğine göre onda yıldız malzemesi varmış. | Open Subtitles | إنه يقول أنها من النوع الذى تصنع منه النجمات |