Antarktik ozon deliğinden önce bilim insanları bir asırlık bir sürede ozonda belki %5 veya 10 oranında azalma bekliyorlardı. | TED | قبل ثقب الأوزون فوق القطب الجنوبي توقع العلماء ربما خمسةً أو عشرةً بالمئة نقصٍ في طبقة الأوزون على مدى قرن. |
Madde açık bir solucan deliğinden sadece tek yönlü ilerleyebilir. | Open Subtitles | يمكن للمادة السفر في اتجاه واحد خلال ثقب دودي مفتوح |
Ve sen ona anahtar deliğinden bakıyorsun veya bir "Partikül Hızlandırıcı'dan" nasıl istersen. | Open Subtitles | و تنظر إليها عبر ثقب الباب أو من خلال مسرع الجزيئات كما تريد |
Al sana bir tane idrar deliğinden alınan yeni methlerden vereyim. | Open Subtitles | ها هو نوع جديد من مخدرات أنت وضعته في فتحة بولك |
Ben anahtar deliğinden konuşma dinleyen kadınlardan değilim! | Open Subtitles | لست من نوع النساء اللاتى يتصنتن من فتحة الباب, بالطبع لا |
Dışarıyı çeviremeyiz, patlamanın solucan deliğinden yayılması riski var. | Open Subtitles | لا يمكننا الخروج. لا يمكننا ان نخاطر بنقل موجة الانفجار من خلال الثقب |
Bir solucan deliğinden iki yönlü geçiş yapmışsınız. | Open Subtitles | هناك رحلتي ذهاب وعودة في نفس الوقت خلال الثقب الدودي |
Biz onu Maya'nın deliğinden aşağı sürüklemeden önce biraz mutlu olmayı hak ediyor. | Open Subtitles | هي تستحق لحظة من السعادة قبل ان ينزع منهآ جحر مآيآ ذلك. |
Lafı dolandırmayı bırak. Anahtar deliğinden bir şey mi gördün? Hayır. | Open Subtitles | توقف عن هذا الهراء هل رأيت شيئا خلال ثقب الباب ؟ |
Neden anahtar deliğinden gördüğünü söyledin peki? | Open Subtitles | لماذا تقولين أنك رأيتِ من خلل ثقب المفتاح؟ |
Anahtar deliğinden baktığını görürse seni de dondurur. | Open Subtitles | لو ضبطك تسترق النظر عبر ثقب الباب فسيكون كالحجر الأصم |
Liethard kapının göz deliğinden bakıncaya kadar bekliyorsunuz ve onu kapının dışından vuruyorsunuz! | Open Subtitles | وحالما ينظر من ثقب الباب أطلقت عليه النار |
Anahtar deliğinden gözetleyecek olan olursa bu şeyi lanet kafasına boşaltırım. | Open Subtitles | وإن تلصص على أحدكم من ثقب المِقبض فسوف أُفرغ هذا الشىء فى رأسه |
Ve herhangi birisi anahtar deliğinden gözetlemeye kalkarsa bu lanet şeyi onun kafasına boşaltacağım. | Open Subtitles | وإن تلصص على أحدكم من ثقب المِقبض فسوف أُفرغ هذا الشىء فى رأسه |
Bir top mermisi deliğinden geçerek çatıya çıktım. | Open Subtitles | وبعدما وجدت طريقى نحو سطح البناية عبر فتحة فى الجدار ناجمة عن قذيفة مدفع |
Halının altından fırlamayın yada anahtar deliğinden çıkmayın. | Open Subtitles | لا تخرج فجأة من تحت كنبة أو خلال فتحة مفتاح. |
Üç saat kapının deliğinden bakamazsın. | Open Subtitles | انت لا تستطيع النظر خلال فتحة الباب لثلاث ساعات |
Su buradan dümdüz akıyor, birkaç keskin viraj dönüyor, ölüm çemberinden geçiyor, ve mektup deliğinden çıkıyor. | Open Subtitles | الماء يجري من هنا ويمشي بالمسار المستقيم ثم بمنحنيين ملتويين خطيرين ثم من خلال دائرة الموت ثم يخرج من فتحة البريد |
Bir enerji birikmesi tespit ettik. Solucan deliğinden gönderiliyor. | Open Subtitles | اكتشفنا زيادة في الطاقة مرسلة من خلال الثقب الدودي |
Gözetleme deliğinden bakıp bir buket çiçek görmek korkutucu olmaz. | Open Subtitles | أعني بالنظر من الثقب ورؤية باقة من الأزهار ليس بالضبط تهديداً |
Solucan deliğinden gelen bir enerji sinyali algılıyorum. | Open Subtitles | أنا أتلقى تواقيع من الطاقة ترجع عبر الثقب الدودي |
Halifelik Ordusuyla başka bir sıçan deliğinden çıktı. | Open Subtitles | فقط كي تجعله يظهر بسرعة كفأر في جحر آخر مع جيش الخلافة؟ |
Solucan deliğinden geçerek atılacak bu dev adım büyük risk ve tehlikeye de gebe. | Open Subtitles | القفزة العظيمة ستكون في الفتحة الدودية انها تتطلب مجازفة كبيرة وخطرة |
Bir teleskop, görüş alanındaki herhangi bir noktadan gelen görüntüleri bütün bir lens veya ayna boyunca yani karanlık oda kamerası deliğinden çok daha büyük bir delik ile toplar. | Open Subtitles | يُجمع المنظار الضوء من أي موضع في مجال رؤيته خلال كامل العدسة أو المرآة |