Kıç deliğinin yapamadığı tek şey görmekti. | Open Subtitles | ذلك هو الشيء الوحيد الذي لا تتمكن فتحة الشرج من فعله، وهو النظر |
Çünkü büyük bir yarık oluşmuştu ve solucan deliğinin bağlantı kurmasını ve daha büyük bir giriş açmasını sağlamıştı. | Open Subtitles | الأخدود المتشكل سمح للثقب الدودي بالاتصال ويخلق فتحة كبيرة |
Konu, senin kendi kıç deliğinin nerede olduğunu bilip bilmemen. | Open Subtitles | السؤال هو: هل تعرف أنت موقع فتحة مؤخرتك؟ |
İlkel balıkların gözlerindeki iğne deliğinin yanında kalan şeffaf jel, bir merceğe dönüştü. | Open Subtitles | في أعين سمكة بدائية تحوَّل الهلام الشفاف الذي بجانب الفتحة الصغيرة إلى عدسات |
Ama bu güçler seni tavşan deliğinin(*) bu kadar derinlerine kadar indiriyorsa mutlak suretle başka alternatifin kalmamıştır. | Open Subtitles | ولكن إذا كانت السلطات دفعتكِ لهذا العمق ،في جحر الأرنب فانتِ محظوظة |
Bir solucan deliğinin oluşturulabilmesi için gereken bu ilk adım gerçekleştirilebilir mi? | Open Subtitles | هل يمكن لهذه الخطوة الأولى فى تشكيل ثقب دودى أن تحدث فعلاً؟ |
Arkadaşı Arial onu tavşan deliğinin derinliklerine sürükledi. | Open Subtitles | صديقتها ارييل الرائدة لها أعمق وأعمق لأسفل فتحة الارانب. |
Retina deliğinin genişlemesi deri pigmentlerine doğrudan bağlı. | Open Subtitles | تبدو فتحة توسع القرنية متصلة بصبغ الجلد |
Panikledik ve havalandırma deliğinin arasından dışarı çıktık. | Open Subtitles | ذعرنا، وخرجنا عبر فتحة التهوية |
Sorun şu ki; basıncı artırmak sızıntı deliğinin büyümesine sebep olabilir. | Open Subtitles | ان ما يقلقنا ان... يعطيضغطااكثر قَدْ يتسبب في جعل فتحة التسرب تكبر. |
Önceden bir çeşit havalandırma deliğinin yanındaydım, ...ve ışık, duman falan vardı ama Elbotlar beni göremedi. | Open Subtitles | سابقا، كنت أقف في ما يشبه فتحة التهوية و كان هنالك ضوء و دخان و "الهاندبوتز" لم يستطيعوا رؤيتي، لماذا ؟ |
Şunu bir düşünsene, mesela kıç deliğinin koltuk altında olduğunu. | Open Subtitles | كمثال على ما أريد قوله... ماذا لو كانت فتحة الشرج مكان الإبط؟ |
"Çapı yirmiye otuz santim olan akaçlama deliğinin kapağına... | Open Subtitles | ويجب ان يكون غطاء الفتحة بين 8 الى 12 بوصة |
Şimdi bu solucan deliğinin kesilmesi lazım. | Open Subtitles | الآن نحتاج الفتحة الدودية ان تتوقف |
Solucan deliğinin, her şeyiyle tam bir alan analizi yapılmasını istiyorum. | Open Subtitles | أحتاج لتحليل كامل النطاق للثقب الدودي، كله |
Oluşan solucan deliğinin kararsız girdabı: | Open Subtitles | الدوامة غير المستقرة للثقب الدودي المتشكل تسمى "كاووش" |
Tavşan deliğinin dibindeyim şu anda. | Open Subtitles | لقد سقطت في أعماق جحر الأرنب |
- Dur seni suçluluktan kurtarayım dostum. Collins tavşan deliğinin dibinde. Onu oradan çıkartmanın yolu yok. | Open Subtitles | دعني أوفر عنك الشعور بالذنب يا صاحبي كولينس) يقبع في جحر أرنب ، محال تحريره من هناك) |
Bu ozon deliğinin deniz seviyesi basıncına bir darbedir, yani düşük basınç, yüksek basınçlar, güney okyanusların etrafında, kuzey kutbunun etrafında. | TED | هذا هو تأثير ثقب طبقة الأوزون على الضغط الجوي عند مستوى سطح البحر حول المحيطات الجنوبية والقطب الجنوبي. |
Şanslıysam, bu animasyonun sonunu ve ozon deliğinin doğal durumuna geri dönmesini görecek kadar uzun yaşayacağım. | TED | لو كنت محظوظاً، سأعيش مدةً كافيةً لأرى نهاية محاولتنا هذه للإحياء، ولأرى ثقب الأوزون يعود لحالته الطبيعية. |