- Hayır. Bir şey demedin. - Buna gerek kalmadı. | Open Subtitles | لا, لم تقل شيئاً, ولم يجب عليك دائماً الذنب ذنبي |
Icky,Micky, Licky ve Chicky sen bütün bunları demedin mi Babanla karşılaştırıldığında sönük kalır. | Open Subtitles | لم تقل أن كلّ هذه إيكى ،ميكي, ليكى أو تشيكى.. .. سيثبتون أنهم خاسرون بالمقارنة مع أبّيكى؟ |
DB Antiseptum'um var dedin, kokain çekiyorum demedin. | Open Subtitles | قلت بأنك مصابة بالحاجز المنحرف لكن لم تقولي ابداً انك تعلم اشم الكوكائين |
Yapmamalıyız demedin. Bir daha asla yapmayacağız demiştin. | Open Subtitles | لم تقولي من المحتمل بل قلت أننا لن نفعل هذا ثانية |
Babasını almaya gittiğinde araba çarptı demedin mi sen? | Open Subtitles | ألم تقولى ان السيارة صدمتِك عندما ذهبتِ خلف والده؟ |
- Hiç demedin ki. - Etrafta değildin. | Open Subtitles | ـ أنت لم تقُل هذا أبداً ـ لم تكُن موجوداً بالجوار |
Ama niye öyle demedin? ! Bu beni çok korkuttu, yaşlı adam! | Open Subtitles | لكن لماذا لم تقل ذلك مسبقاً أيها الرجل العجوز, لقد أخافني ذلك الشيء |
Sandviçciyi arayıp acil mesajım var demedin mi? | Open Subtitles | أنت لم تقل لبائع الساندويتش هناك رسالة مستعجله |
"Istakoz dışında" demedin. | Open Subtitles | لم تقل اطلبوا ماتشاؤون باستثناء سرطان البحر |
Doktorun ofisinde gördüğünde neden bir şey demedin? | Open Subtitles | لماذا لم تقل شيئاً عندما شاهدناها في مكتب الدكتور؟ |
Evet, ama güle güle demedin. Çok fazla kelimelerle değil. | Open Subtitles | نعم ، لكنك لم تقل هذا ليس بهذا القدر من الكلمات |
Sana geldi ve sen de bize bir şey demedin mi? | Open Subtitles | انها قدمت أليكِ وأنتِ لم تقولي شيئاً لنا؟ |
Daphne 5 yaşındayken ve sen çırpınıp dururken geldim seninle yaşadım, o zaman ne burnunu sokuyorsun demedin. | Open Subtitles | عندما كان عمر دافني 5 سنين وانت كنت تعانين وانا جئت هنا للعيش معك لم تقولي عن هذا تدخل |
Olivia'nın evinde kalamazsın diye bir şey demedin. | Open Subtitles | أنتِ لم تقولي شيء عن مبيتي في بيت اوليفيا |
Parayla ne yapacağını bilmiyorsan neden bilmiyorum demedin ki? | Open Subtitles | إذا لم تعرفي حول خطته مع المال، لماذا لم تقولي ذلك فقط؟ |
Seri cinayet demedim. Sen de demedin. | Open Subtitles | أنا لم أقل سفاح وانت لم تقولى سفاح |
Ama hapşırdığımda "Çok yaşa" demedin. | Open Subtitles | لكنك لم تقولى بارك الله فيكم عندما عطست |
Bekle, kızım basketbol oynuyor demedin mi? | Open Subtitles | انتظر ، ألم تقُل أن ابنتك تلعب كرة السلة ؟ |
Ama hayır da demedin değil mi? | Open Subtitles | -حسناً، أنت لم ترفضي ذلك أيضاً، صحيح ؟ |
Önünden bir sürü kız yürüyüp geçti birine bile merhaba demedin. | Open Subtitles | أي مجموعة البناتِ فقط مَرَّ بجانبك أنت لَمْ تَقُلْ مرحباً للَيسَأحدهمَ. |
Şey, ona hiçbir zaman ben erkeğim demedin, o yüzden dert etme. | Open Subtitles | حسنا، أنت حقا لم تقول ذلك أنت كنت ذكر، لذا هو بخير. |
6 yıl, ve Sen asla "biz konuşamıyoruz" demedin? | Open Subtitles | ست سنوات ولم تقل لي ذلك ماذا قالوا ؟ |
Ling-Ling. 'Çılgın Tırnak'ın önünden geçip bana merhaba bile demedin. | Open Subtitles | لينج لينج لقد مررتي من هنا ولم تقولي لي مرحبا |
Bize gerçek tek bir şey demedin. | Open Subtitles | حسنا، لم تكن قد قال شيئا صحيحا واحد بالنسبة لنا. |
Bana Jimmy Dean ya da Jimmy Jam demedin. | Open Subtitles | لم تناديني بـ جيمي دين أو جيمي جام |
Bekle, bana şöyle demedin değil mi, "Cam, bana bir dakika ver. " | Open Subtitles | لحظة , ارجوك اخبريني انك لم تقولي للتو " كام , ارجوك امهلني دقيقة " |
Burada üç haftadır oturuyorsun ve bir kere bile "Özür dilerim hata ettim." demedin. | Open Subtitles | المسؤولية على أفعالك؟ لقد كنتِ تجلسين هنا لثلاثة أسابيع :و لم تقولي لمرة واحدة "متأسفة. |