"denizciye" - Traduction Turc en Arabe

    • بحار
        
    • لبحّار
        
    • جندي بحرية
        
    • جنود المارينز
        
    • بحاراً
        
    • بحّارة
        
    • البحّار
        
    • لبحار
        
    Karadayken bir denizciye asla güvenme. Bu işe hiç karışma. Open Subtitles أبداً لا تثق في بحار على اليابسة، أنت أفضل منه
    Kendini öldüren transseksüel bir denizciye bir çift göz gönderdi. Open Subtitles شحن زوج من الأعين إلى بحار متغير جنسياً قام بقتل نفسه
    Her denizciye özel kimlik verilmesi için bir dizi sıkı güvenlik kontrolünden geçmesi gerekir. Open Subtitles على كل بحار أن يمر بمجموعة من تفقدات الأمن الشديدة ليصدر هوية خاصة
    "Kendisi, ülkesine cesurca hizmet etmiş bir denizciye karşı oldukça kabaydı." Open Subtitles "أنها كانت وقحة تجاه جندي بحرية سابق الذي خدم وطنه ببسالة"
    Sefil bir denizciye benziyor. Open Subtitles أقصد, يبدو مثل ... مثل مثل جنود المارينز
    O zaman bir denizci olarak başka bir denizciye şunu sorayım: Open Subtitles اذاً دعني أسألك عن شيء.. كبحار يسأل بحاراً آخر
    Sovyet donanması tarihinde... hiçbir denizciye... Open Subtitles في تاريخ البحريّة السّوفييتيّة ... لا يوجد بحّارة ...
    Sahne bu emri alan denizciye gelir, gözleri yaşla doludur ve yavaşça yoldaşlarının kapısını kapatır. Open Subtitles وبالنظر إلى البحّار الذي تلقى الأمر، والدمع في عيناه، يقوم بإغلاق الفتحة على رفاقه
    Bir denizciye karada asla güvenme. Bulaşmasan iyi olur. Open Subtitles أبداً لا تثق في بحار على اليابسة، أنت أفضل منه
    Mesela bu, bekaretini 16 yaşındayken Staten Adası feribotunun banyosunda izindeki bir denizciye kaybetmiş. Open Subtitles فقدت عذريتها في الـ16 في حمام معدية جزيرة ستاتن مع بحار الي جزيرة ليبرتي
    Bu meseleyi, sizleri yeni tanıştığım bir denizciye emanet ederek çözüp şehre dönmek niyetindeyim. Open Subtitles أريد تسوية الأمر وتسليمكم إلى بحار تحدثت معه هاتفياً للتو قبل أن أعود إلى المدينة بسلام.
    Şimdi de elimizde, sizleri dün tanıştığınız bir denizciye emanet eden tamamen yasal bir vasiyetname mevcutken, Open Subtitles والآن وبمواجهة شهادة ووصية أخيرة قانونية تماماً نضعكم في رعاية بحار قابلتموه البارحة،
    "Bu sarhoş denizciye ne yapacağız..." Open Subtitles ماذا أمامنا أن نفعل أمام بحار سكير
    "Bu sarhoş denizciye ne yapacağız..." Open Subtitles ماذا أمامنا أن نفعل أمام بحار سكير
    "Bu sarhoş denizciye ne yapacağız..." Open Subtitles ماذا أمامنا أن نفعل أمام بحار سكير
    İyileştiğinde ona, ne zaman yardıma ihtiyacı olursa hangi denizciye o numarayı verse, onu bulacaklarını söylemiş. Open Subtitles وعندما تعافيت أخيراً، أخبرتها أنّها إن إحتاجت لمساعدة يوماً... يمكنها إعطاء ذلك الرقم لأيّ جندي بحرية وستجدها.
    - Bacak bir denizciye ait. Open Subtitles انها تخص أحد جنود المارينز
    Güçlü kuvvetli bir denizciye ihtiyacım var, bir benzinci ve bir de fırıncıya. Open Subtitles نريد بحاراً قوياً و مزيتاً و طاهياً
    Sovyet Donanma tarihinde hiçbir denizciye K 19 gibi bir gemi verilmemiştir. Open Subtitles في تاريخ البحريّة السّوفييتيّة ... لا يوجد بحّارة ... قد أُعْطِيَوا الغواصة كال كيه
    Arizona'ya selam çakmadı diye bir denizciye girişen adama sesleniyorum. Open Subtitles أنا مستعد للقيام بما يجب أن أقوم به. أنا أتحدث للرجل الذي ارتّد البحّار. لفشله في عقد التحيّة العسكرية،(لأريزونا)
    Çalışan denizciye yol verin. Open Subtitles إكسر القاعده جهز غرفه لبحار عامل

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus