| İyi teçhizatlanmış Fransız birlikleri, İngilizler ile birlikte denize açıldı. | Open Subtitles | القوات الفرنسيه التى أبحرت بصحبة الأنجليزيه كانت معده أعداداً جيداً من جهة المعدات |
| Temmuz 1962'de Amerikalıların burnunun dibinde aşırı derecede gizlenmiş nükleer füzeleri ve 40.000'den fazla askeri taşıyacak 150 Sovyet gemisinin ilki Küba'ya doğru denize açıldı. | Open Subtitles | في يوليو عام 1962، وتحت ،سمع وبصر الأميركيين أبحرت إلى كوبا السفينة الأولى من بين 150 سفينة سوفيتية محملة بصواريخ نووية تم تمويهها بشكل كبير وبأكثر من أربعين ألف من القوات |
| Tatlım, o gemi çoktan denize açıldı. | Open Subtitles | يا حبيبي، لقد أبحرت هذه السفينة. |
| Şöyle ifade edeyim baylar. Birleşmemiz denize açıldı. | Open Subtitles | دعوني اقولها بهذه الطريق اندماجنا أبحر بعيدا |
| Sonra doktor kuzeye doğru denize açıldı. Buz dağlarının arkasındaki kutba doğru. | Open Subtitles | أبحر الدكتور شمالاً إلى القطب الشمالي بين الجبال الجليدية، |
| İyiler. Charles, Kaptan Geary'nin hizmetinde Ramillies ile denize açıldı. | Open Subtitles | "بخير، "تشارلز" أبحر تحت قيادة الكابتن "جيري على راميليز |
| O gemi denize açıldı. | Open Subtitles | أوه، لقد أبحرت تلك السفينة |
| Bu adamları tanıyor. Onlarla denize açıldı. | Open Subtitles | إنه يعرف هؤلاء الرجل لقد أبحر معهم |
| Son erkek arkadaşım denize açıldı. | Open Subtitles | كان عندي خليل. أبحر بعيداً. |