"deponun" - Traduction Turc en Arabe

    • المستودع
        
    • المخزن
        
    • للمستودع
        
    • مستودع
        
    • الخزان
        
    • التخزين
        
    • المُستودع
        
    • المستودعات
        
    • لمستودع
        
    • خزانة الأغراض المكتبية
        
    deponun arkasındaki tünel diğer iki tünele çıkıyor. Sanırım biri sular altında. Open Subtitles هذا النفق في المستودع يقود لإثنان أخرين أعتقد ان أحدهم ممتليء بالماء
    deponun önünden trenle içeri dalarız ve ezilen ruhları yakalarız. Open Subtitles نقود قطار خلال المستودع و نمسك بجميع الأرواح من الأنقاض
    deponun çevresindeki her paralı telefonu kayda almışlar. Bu kaçakçılığı engellemenin bir parçasıydı... Open Subtitles فهم يتنصتون على كل الهواتف حول المستودع هذا جزء من عمليات مكافحة التهريب
    Beni arıyorlardı. Dükkana döndüm deponun anahtarını kaybetmişler. Open Subtitles كانوا يريدوننى أنا , فى المتجر من آجل مفاتيح المخزن
    deponun güneybatı köşesinde birileri var. Open Subtitles تحركات في زاوية الجانب الجنوبي الغربي من المخزن
    Onlar polisin yürürlükte olan davaların kanıtlarını saklamak için kullandıkları deponun tasarımı. Open Subtitles إنّها مخططات للمستودع الذي تحفظ فيه الشرطة كلّ الأدلّة الماديّة للقضايا المفتوحة.
    Piç kurusuna göre, mallarımız bir deponun içindeymiş. Open Subtitles لقد أخبرنى ذلك اللعين أنهم يخبأون بضاعتنا فى مستودع الأسلحة بالمستودع
    deponun arkasındaki tünel diğer iki tünele çıkıyor. Sanırım biri sular altında. Open Subtitles هذا النفق في المستودع يقود لإثنان أخرين أعتقد ان أحدهم ممتليء بالماء
    Dedektife deponun adresini verin, yangının çıktığı yeri gösterin, anahtarları verin ve başka ne lazımsa yapın. Open Subtitles أعطوا المحقق عنوان المستودع الذي حصل فيه الحريق مع المفاتيح وأي شيء يحتاجه
    Bunu Doğu Avrupa'da yanan bir deponun külleri arasında bulduk. Open Subtitles كوميديان آخر لقد وجدنا هذا البيان في رماد هذا المستودع المحروق في أوروبا الشرقية
    deponun kaderi 16 yaşında bir çocuğun ellerinde. Open Subtitles مصير المستودع بين يدي طفلة في السادسة عشر من العمر
    Pekala, mor çamuru deponun içine pompalayıp bir denge alanı oluşmasını sağlayan şey nötrleştirici üretim merkezidir. Open Subtitles حسنا, مركز معالجة العامل المحايد هو ما يضخ الشيء الأرجواني خلال المستودع منشأً حقل استقرار
    Daha önce söylediğim gibi, Carter deponun yakınana yaklaşmama izin vermediler. Open Subtitles أنهم لم يدعوني أقترب من المستودع ،كارتر كما أخبرتك بأنهم لم يفعلوا.
    Arkadaşlarının o deponun yakınında uzağında hiçbir işi yoktu. Open Subtitles ما كان يجب أن يتواجد أصدقاؤك بالقرب من هذا المستودع
    Tek yapmamız gereken o deponun kapısının kapalı olduğundan emin olmak ve sonrasında zenginiz. Open Subtitles علينا أن نتأكد من بقاء باب المخزن مغلقا وستغدو أثرياء
    Tüm gerekli teçhizatlar deponun arkasında öylece duruyor. Open Subtitles منظمة التحرير الفلسطينية، الجيش الأيرلندي و السجق يقفون خلف المخزن
    Neal, parmak izlerin deponun ve zırhlı arabanın her yerinde var. Open Subtitles نيل ، بصمات اصابعك كانت في جميع أنحاء المخزن وعلى السيارة المدرعة
    deponun şemasını ve... metro tünelleriyle bağlantısını kontrol ediyorum. Open Subtitles انا أسحب الرسوم البيانية للمستودع وأنفاق السكك الحديدية أسفل المدينة
    Yerel bir deponun güvenliği ihbar etti. Open Subtitles حتى الآن, فقط السيارة رجل أمن مستودع محلّي بلّغ عن الأمر
    Anlaşılan o ki, bu evde... küçük haznenin yanında... küçük pervazın üzerinde... beton deponun orada olmalı. Open Subtitles لكن يبدو أنها هنا في هذا البيت عند الخزان الصغير على الحافة الصغيرة
    O deponun kirasını ödememesine hiç anlam verememiştim. Open Subtitles لم أقتنع ابدا أن هذا الرجل ترك وحدة التخزين تلك عن عمد
    Siz ikiniz deponun arkasından dolanın. Open Subtitles حسناً، فلتتولّيا أنتما الجانب والجزء الخلفي من المُستودع.
    Benim mevduatlarımı daha iyi idare et yoksa bundan önceki 12 deponun külleri üzerine yemin ederim ki, onları elinden alırım. Open Subtitles أدر أصولي بشكل أفضل و إلاّ أقسم برماد المستودعات الـ 12 الأولى بأنّي سأبعدهم
    Onlar polisin yürürlükte olan davaların kanıtlarını saklamak için kullandıkları deponun tasarımı. Open Subtitles انهم الخطط لمستودع حيث الشرطة تخزين كل ما لديهم الأدلة المادية والحالات النشطة.
    deponun anahtarını getirdim. Open Subtitles جلبت مفتاح خزانة الأغراض المكتبية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus