"depresyonda" - Traduction Turc en Arabe

    • مكتئبة
        
    • مكتئب
        
    • مكتئباً
        
    • الإكتئاب
        
    • الاكتئاب
        
    • محبط
        
    • مكتئبه
        
    • محبطة
        
    • مكتئبا
        
    • يائس
        
    • بالاكتئاب
        
    • الكآبة
        
    • اكتئاب
        
    • اكتئابه
        
    Bense depresyonda sayılırım, bilirsin şehrin ortasındaki yakıtı insan olan yangından sonra... Open Subtitles ولكنى مازلتُ مكتئبة قليلاً بخصوص الحريق العملاق الهائل المشتعل في منتصف البلدة
    depresyonda ve kaygılı olduğum için hayatımı normal biri gibi çözemeyeceğimi düşündüm. TED كنت دائما أعتقد أنني لم أستطع أن أسوي حياتي كشخص عادي لأنني كنت مكتئبة وقلقة..
    Sanırım depresyonda olmaktan ve tekrar depresyona girmekten nefret eder olmama karşın depresyonumu sevmenin bir yolunu buldum. TED أعتقد أنني بينما كرهت كوني مكتئب و أكره أن أكتئب مرة أخرى، فقد وجدت طريقة لأحب الاكتئاب.
    Oğlum, kız arkadaşın şu yakışıklı Trent'le kaçtı diye bütün yazı depresyonda geçirdin. Open Subtitles يا بني, لقد أمضيت صيفكَ بالكامل و أنت مكتئب بسبب هروب صديقتك مع ذاك الفتى الجميل, ترينت
    Gerçekten zor oldu. depresyonda ve sinirli. Open Subtitles لقد كان صعب جداً ولقد كان مكتئباً وغاضب
    Zorluğun sebeplerinden biri 'depresyonda olmak' ile 'depresif hissetmek' arasındaki farktır. TED وأحد أهم مصادر الخلط هو الفرق بين مرض الإكتئاب ومجرد الإحساس بالإكتئاب
    Ve yola çıktım ve depresyonda muzdarip bir insanın ardından bir diğeriyle görüştüm. TED و بدأت بالخروج لمقابلة الناس شخص تلو الآخر ممن كانوا يعانون من الاكتئاب.
    İlaç kullandığını ve depresyonda olduğunu söyledim. Ve artık kimseye ve hiçbir şeye önem vermediğini söyledim. Open Subtitles أنك محبط و أنك لا تهتم بأي شيء و لا بأي أحد
    Annesi kızın depresyonda olduğunu söyledi. Birkaç yıIdır ilaç alıyormuş. Open Subtitles أمها تقول إنها كانت مكتئبه كانت تتعاطى الأدوية لأخر عامين
    Ortaya çıktı ki hayatımı normal biri gibi çözemeyeceğim için depresyonda ve kaygılıymışım. Çünkü normal biri değilmişim. Bunu bilmiyordum. TED لكن اتضح أنني كنت مكتئبة وقلقة لأنني لم أستطع أن أرتب حياتي كشخص عادي، لأني لم أكن شخصا عاديا، ولم أكن أعرف ذلك.
    depresyonda olduğunda enfeksiyona direnci düşüyordu. Open Subtitles عندما تكون مكتئبة فإن مقاومتها للأمراض تقل
    Kız da bunu biliyor. Yine de depresyonda. Open Subtitles لا، الفتى وغد، هي تعرف ذلك و لكنها مكتئبة
    Boğuşma izi yok vücutta yara bere yok, bilinen bir düşmanı yok ve kurban depresyonda. Open Subtitles لا يوجد آثار على الشجار لا علامات على الجثة ولا أحد يكن له الكراهية ليقوم بقتله الضحية كانت مكتئبة بالنسبة لي فمازالت
    Bunu ima etmeye çalışıyorsanız, kardeşim depresyonda değildi. Open Subtitles لم تكن أختي مكتئبة ، إذا كان هذا ما تقصد
    Antidepresan almak için tek sebep depresyonda olmandır. Open Subtitles السبب الوحيد لتناول مضادات الاكتئاب هي لأنك مكتئب
    Ama çocuk depresyonda olduğunu ve moralini düzeltmek için ot çektiğini kabul etti. Open Subtitles و لكن الطفل أقر أنه مكتئب و يدخن الماريجوانا ليتخطى هذا
    Bu adam depresyonda mı deli mi tehlikeli mi bilmiyorum. Open Subtitles انظري، أنا لا أعرف اذا هذا الرجل مكتئب مشوش، او خطر
    depresyonda falan değilim hiç. Open Subtitles لست مكتئباً سريرياً على الإطلاق
    Keşke bu hüsran yerine felç edici bir depresyonda olsam. Open Subtitles أتمنى فقط لو أُصِبت ببعضاً من شلل الإكتئاب .بدلاً من خيبة الأمل هذه
    O zamandan beri, Lou depresyonda ve panik atakları var. Open Subtitles منذ ذلك الحين، لويز تعانى من الاكتئاب ونوبات الذعر والأوهام
    Olay su ki, bizim bir arkadasimiz var ve kendisi depresyonda. Open Subtitles الشيء هو أنه لدينا هذا الصديق وهو نوعا ما محبط
    Anlaşılan, annen depresyonda gibi, sen de kendini yalnız ve dışlanmış hissediyorsun. Open Subtitles حسنا انه يبدو كـ، امم امك مكتئبه وانتي تشعرين بأنك وحيده جدا ومعزوله
    Biliyorsun son zamanlarda biraz depresyonda ve bunun onu bazı şeylere itmesinden korkuyorum. Open Subtitles فكما تعلمين كانت محبطة في الآونة الأخيرة وانا خائفة من أن هذا قد يدفعها فوق الحافة
    depresyonda olduğundan endişeleniyorum. Open Subtitles إنا قلق عليه بعض الشيء يبدو مكتئبا طوال الوقت
    depresyonda ve arayış içinde. Open Subtitles أنه يائس , أنه محتاج
    Bana deseydiniz ki bir ay daha depresyonda kalmak durumunda olduğumu, derdim ki "Kasımda bu işin biteceğini bilirsem, baş edebilirim." TED إن أخبرتني أنني يجب أن أصاب بالاكتئاب لمدة شهر، لقلت: "ما دمت أعلم أنه سوف ينتهي في نوفمبر، أستطيع القيام بذلك."
    Sarhoş Vince, depresyonda Vince megaloman ben altından bir tanrıyım Vince. Open Subtitles وهو سكير وهو يتملكه الكآبة وجنون العظمة، وأنا "فينس" الإله الذهبي
    İlginç bir şekilde, sadece depresyonda, intihar etmiş ya da anksiyetesi olan esnaflar yoktu. TED ومن المثير للاهتمام، تنظيمنا لأحداثٍ لغير الحرفيين الذين تأثروا بمشاكل الصحة العقلية أو اكتئاب أو قلق أو انتحار.
    Üzgünüm, depresyonda olduğu konusunda yanıldım. Open Subtitles آسف، كنت مخطئاً بأمر اكتئابه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus