Bu kız derginin savunduğu her şeyi temsil edecek. | Open Subtitles | ستقوم هذه الفتاة بتمثيل كلّ ما تهتمّ به المجلة. |
Şuna bak, derginin sahibiymiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | يركض في أرجاء المكان و كأنّه يملك المجلة. |
O derginin kapağında ne işin var? Vakit mi öldürüyorsun? | Open Subtitles | مالذي تفعله في غلاف تلك المجلة أيّها البائس ؟ |
Bir derginin bunu infazdan önce yayınlayamayacağını biliyor. | Open Subtitles | يعرفون أن المجلة لا تستطيع أن تعطي هذه المسرحيّة قبل الإعدام |
Seçim şansım yoktu ve derginin geleceği için bunu kabul etmeliydim | Open Subtitles | أي خيار آخر كان ليعوق العمل ولعانت المجلة |
O derginin tüm yazarları aynı zamanda kondüktör. | Open Subtitles | مذهل هل تعرف أيضاً أن كل الكتٌاب في تلك المجلة هم أيضاً قادة فرق موسيقية؟ |
- Hayır, Sidney oradaki, derginin sahibi, Richard Heywood. | Open Subtitles | لا سيدني، هذا ريتشارد هيوارد مالك المجلة |
Diyor ki, "Bir derginin orta kapağında çıplağım." | Open Subtitles | فهو كما لو أنك تقول للجميع أنا عارية في وسط المجلة |
Anlaşılan makaleyi o kadar beğenmiş ki çocuklarına derginin kopyalarını gönderiyor. | Open Subtitles | يبدو أن المقال أعجبه جداً لدرجة أنه أرسل نسخة من المجلة لأولاده |
Seni bu derginin en önemli meselesini çözmen için tuttum ve biliyoruz ki bunun anahtarı reklam geliridir. | Open Subtitles | قمتُ بتوظيفك لإصلاح قاع هذه المجلة ونحن نعلم أن المفتاح لذلك هو الإيراد الإعلاني |
Yııllardır derginin narkotik davalarına bakan bir avukat var. | Open Subtitles | لدي محامي المجلة الجنائي كان يجنبني قضايا مثيلة منذ سنوات |
derginin kapağındaki o bilgisayarda 8080 işlemci vardı. | Open Subtitles | صندوق الكمبيوتر على غلاف تلك المجلة يحتوي 8080 معالج بداخله |
Yırtılan derginin parasını sizden alacağımdan emin olduğum kadar eminim. | Open Subtitles | متأكدة على قدر محاسبتكم على تمزيقه لتلك المجلة |
çünkü birkaç avukat derginin mahkemeye verileceğinden korktu. | Open Subtitles | المجلة كَانتْ ستُصبحُ مُقاضية. لكن زوجتَي كَانتْ صحيحةَ. |
Gösterinin iptal edilmesine izin veremem. derginin de. Tamam. | Open Subtitles | لنّ أسمح بأنّ يفشل المهرجان، و لا حتى المجلة. |
Bu sabah, dün gece okuduğum derginin üzerinde ne bulduğumu bilmiyorsunuz. | Open Subtitles | أنت لا تعرف ماذا وجدت هذا الصباح على سطح المجله التى كنت أقرأها لتساعدنى على النوم |
Sonra "O Küçük Hikaye"; derginin kapağı ve son beş yılın en popüler, en çok okunan içeriği oldu.. | Open Subtitles | كانت على غلاف المجلّة. الأكثر شعبية، القصة الواسعة الاطلاع في السنوات الخمس الماضية |
Burada yaşayan tüm Angel'lar derginin promosyonunu yapıyorlardı. | Open Subtitles | كل الملائكة التي تعيش بالقصر كانت تروج للمجلة |
Müşterilerimle ilgili bir şeyler yazdığında sen de onların yıldız ışığından faydalanırsın, hem derginin satılmasına da yardımcı olursun. | Open Subtitles | ستكتب عن واحد من زبائني ستستعير بريقهم لتبيع مجلتك |
Hatta 1944'te, "Eğitim Sosyolojisi Dergisi" bu konuyu derginin tamamında yer vermişti. | TED | في عام 1994، سخّرت "مجلة علم الاجتماع التعليمي" إصدارًا كاملًا لهذا الموضوع. |
Özel Sayı. Büyük memeler. Diyor mahallemizdeki gazetecide duran hafif bir derginin reklamı. | TED | خاصة. الاثداء الكبيرة قال الاعلان لمجلة خلاعية على كشك بيع صحف حينا |
Biliyorsun derginin durumu iyi hem de oldukça iyi. | Open Subtitles | تقوم مجلتنا ب مبيعات جيدة.انت تعلم |
Belki de bir derginin az rastlanan nahoş ama dürüst hatası, iki maskeyle gezen biri için ödenecek bir bedeldir. | Open Subtitles | ربما يكون خطأ مقيت من مجله ولكنها صادقه هذا ثمن إرتداؤكِ لقناعين |