"derin derin" - Traduction Turc en Arabe

    • عميق
        
    • بعمق
        
    • عميقاً
        
    • عميقا
        
    • عميقة
        
    Jessica, Derin derin nefes almalısın, olur mu? Open Subtitles جيسيكا , اريدك ان تأخذ نفس عميق , حسناً ؟
    Derin derin nefes alın ve karnınızda şekillenen yaşama odaklanın. Open Subtitles خذي نفس عميق وركزي على الحياة الموجودة داخل بطنك
    Gözlerine Derin derin baktığım zaman renk değiştirirlerdi. Open Subtitles واعتدت أن أنظر إلى عينيها بعمق وكان لون عينها يتغير
    Suratınıza sürdükten sonra Derin derin nefes almalısınız... bütün buharı içinize çekmelisiniz, anladınız mı? Open Subtitles عندما أضعه على وجهكِ، تنفسى بعمق لتأخذِ كل البخار، حسناً؟
    Bir gün 15 metre önümüzü göremez olacağımızı... şöyle Derin derin nefes alamayacağımızı... havanın zehirli bir gaz kütlesine dönüşeceğini... 20 yıl önce söyleselerdi buna kaçımız inanırdı ki? Open Subtitles الكثير منننا سيصدق لو قالوا لهم قبل 20 سنة أنه في يوم من الايام نحن لن نكون قادرين على الرؤية لابعد من 50 قدم أن لا نكون قادرين على التنفس عميقاً
    Onu elinden tuttu ve okyanus mavisi gözlerini Derin derin baktı. Open Subtitles أخذته من يده ونظرت عميقا في تلك الأعين الزرقاء بلون المحيط.
    Ve arkadaşına dönerek şöyle dedi: "Bu çocukla aramızda derin, derin bağlantı var, derin, derin bağlantı." TED والتفتَ إلى صديقه وقال بيني ويبن هذا الفتى علاقة عميقة جدًا علاقة عميقة للغاية
    Hapsedilmem daha yürekten dua etme ve Derin derin düşünme fırsatı verdi. Open Subtitles .... حبسي أعطاني الفرصة لـ للصلاة والتأمل بشكل عميق
    Derin, derin bir uyku. Open Subtitles تستغرقين فى نَومٍ عميق.
    Derin derin nefes al. Open Subtitles خد نفس عميق.. نفس عميق
    Derin derin nefes alıyordu. Open Subtitles كان تنفس عميق جورج
    Uzanmış öpüşürlerken adam başını kaldırıp kızın gözlerine Derin derin bakmış. Open Subtitles وهكذا فقد حاول تقبيلها ورأسة بعيد عن رأسها ويحدق بها بعمق بعينيه الجاحظتين
    artık hepimiz derin, derin, derin birbirimize bağlıyız. TED نحن الآن جميعا، مرتبطون بعمق كبير جدا.
    Şimdi, Derin derin nefes alın. Open Subtitles حسناً الآن .. تنفسى بعمق تنفسى ..
    Delphi'nin şifalı havasını Derin derin içinize çekin. Open Subtitles خذوا نفساً عميقاً للشعور بقوة الـ"ديلفى" الشفائية
    - Korkma Kunal. Derin derin nefes al. Open Subtitles لا تخاف يا كونال ، خذ نفساً عميقاً
    Pekâlâ millet, Derin derin nefes alın ve... Open Subtitles حسناً يا جماعة، ها نحن ذا، خذوا نفساً عميقاً...
    Derin derin nefes al, ayağa kalkmadan cevabını kısa ve öz olarak düşün. Open Subtitles خذي نفسا عميقا فكري بما سوف تقولينه اجعلي اجابتك قصيره
    Yoksa şoka gireceksin. Dışarıda bize yardım edecek kimse yok. Derin derin nefes al yoksa kendinden geçeceksin. Open Subtitles وليس لدينا مساعدة من الخارج خذ نفسا عميقا والا سيغمى عليك
    Kendini kızgın hissettiğinde Derin derin nefes alıp öfkeni yutuyorsun. Open Subtitles تشعر أنك ستغضب لذا تأخذ نفسا عميقا وتبتلع غضبك
    Artık sinirlendiğim zaman Derin derin nefes alıp, stres topumu sıkıyorum. Open Subtitles والآن عندما أغضب، ألتقط أنفاساً عميقة وأعتصر كرة التوتر
    Seni birilerinin çıkarmaması için Derin derin kazıp gömmek lazım. Open Subtitles يجب أن تكون الحفرة عميقة كيّ لا يتمكن أحد من إخراجكِ.
    Şey, Derin derin konuşmamamız falan seni rahatsız etmiyor mu? Open Subtitles أم، لا يزعجك ليس لدينا محادثات عميقة والاشياء؟

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus