14 yaşındaki oğlum derin uykusunda, bir ergenin Derin ve kayıtsız uykusunda. | TED | وكان ابني البالغ من العمر 14 سنة مستغرقا في نومه، في نوم هانئ وعميق لطفل من عمره. |
Derin ve anlamlı bir alegori bizim kendi tadını kaçıran toplumumuza dair | Open Subtitles | إنها حكاية عميقة وذات مغزى تتكلم عن مجتمعنا المتخبط. |
Dosyaları yerleştirirken Derin ve geniş bir okyanusun sesini duyarım. | Open Subtitles | عندما أفرز الملفات بالعمل أسمع صوت محيط عميق و واسع |
Protokollere vakit ayırabileceğimizi düşündüren bu Derin ve ciddi koma hali de ne böyle? | Open Subtitles | ما الذي يلفتكِ بشأن هذه الحساسية الشديدة والغيبوبة العميقة و التي تجعلكِ تظنين بأنه لدينا وقت لاتباع البروتوكول |
Der ki; " İhtiyaç duyduğumuz, bize acı çektiren bir kadın, ilgimizi çeken dahî bir erkeğin yapabileceğinden çok daha fazla Derin ve hayati, bir dizi duyguyu ortaya çıkarır bizde." | TED | كان يقول:" المرأة التي نحتاجها و التي تجعلنا نتألّم، تكشف فينا سلسلة من الأحاسيس أكثر عمقا و قوة من ما قد يكشفه لنا رجل عبقريّ." |
Filenin arkasına topu... mümkün olduğunca sert, derin... ve sık vuracaksın. | Open Subtitles | -أن تضرب الكرة فوق الشبكة -صعبة و عميقة -و فى أحيان كثيرة تكون غير متوقعة |
Derin ve güzel bir gece uykusu çekmek için masaj kadar iyisi yoktur. | Open Subtitles | لا شيء مثل التدليك يرسلك الى نوم جميل وعميق |
Derin ve rahat bir uykuyu, masaj kadar hiçbirşey sağlayamaz. | Open Subtitles | لا شيء مثل التدليك يرسلك الى نوم جميل وعميق |
Bazı hataların, Derin ve karanlık sırların falan olmalı. | Open Subtitles | لابُد أنه يوجد بعض الخلل سر ما غامض وعميق |
Derin ve anlamlı bir alegori bizim kendi tadını kaçıran toplumumuza dair | Open Subtitles | إنها حكاية عميقة وذات مغزى تتكلم عن مجتمعنا المتخبط. |
Bizim Derin ve anlamlı bir iliskimiz vardı. | Open Subtitles | كانت بيننا... كانت بيننا علاقة عميقة وذات مغزى. |
En kötü tarafı da bazen Derin ve engin bir okyanusu hayal ediyorum. | Open Subtitles | المخيف هو أنني أتخيل أحياناً محيط عميق و واسع فعلاً |
Derin ve yoğun sorularla dolu. | Open Subtitles | فهو مليء بالأسئلة العميقة و المهمة |
Boyle deneyleri seviyorum ama sanirim yasadigim en Derin ve bende en cok iz birakan deney en sonuncusuydu. Bir yil boyunca Incil'in kaidelerine gore yasamaya calistim -- "Incil'e Uygun Bir Sene." | TED | احب تلك التجارب لكن اعتقد ان التجربة التي كانت اكثر عمقا و ا حدثت تغييرا في حياتي من بين كل التجارب التي مررت بها هي احدثها حيث اني امضيت عاما محاولا اتباع كل تعاليم الكتاب المقدس "سنة العيش وفق الانجيل" |
Derin ve çok katmanlı olarak. | Open Subtitles | بطريقة ما كانت متعددة المحتويات و عميقة |
Etraflarına baktıklarında, diğer insanların hayatlarını, hedeflerini ve isteklerini Derin ve zengin bir şekilde 3 boyutlu olarak göremezler. | TED | عندما ينظرون حولهم، لا يرون بشرا آخرين بحياة شخصية غنية وعميقة وثلاثية الأبعاد مع أهداف وأحلام. |
Derin ve çirkin kırışıklıklar... | Open Subtitles | وتظهر تلك التجاعيد السيئة وعليهمحينهاإعطائيالعلاجالكيماوي... |
Olabilecek en Derin ve en geniş çukuru kazın. | Open Subtitles | أحفر حفرة إلى آخر عمق واتساع تستطيع الوصول إليه |
Bu davanın çok daha Derin ve zor olmasından hiç olmadığım kadar çok şüphelenmeye başladım.. | Open Subtitles | لقد بدات اشك ان تلك القضيه ربما تكون اعمق و ادق مما توقعت من قبل |
Burası en Derin ve en kötü sırlarımızı paylaşıp... | Open Subtitles | هنا حيث نعترف بأعمق و أسوء أسرارنا |
İlk işimiz bu olacak. En Derin ve en karanlık sırlarını benimle paylaşacaksın. | Open Subtitles | لذا هذه هي مهمّتنا الأولى، ستخبرني بكلّ أسرارك العميقة والمظلمة |