"derine" - Traduction Turc en Arabe

    • العمق
        
    • بعمق
        
    • عميقاً
        
    • عميق
        
    • عميقة
        
    • اعمق
        
    • تعمقت
        
    • لعمق
        
    • جلدك
        
    • الأعماق
        
    • التعمق
        
    • عمقا
        
    • عمقاً
        
    • العميق
        
    • يتعمق
        
    Yani bizden başka... bu çamurda bu kadar derine inerler mi? Open Subtitles من غيرنا قد يحفر حتى هذا العمق في مكان قذر كهذا؟
    Fazla derine gömmedikleri için vahşi köpekler cesetleri eşeleyip çıkartmış. Open Subtitles لم يحفروا للدفن بعمق كافٍ، لذا الكلاب البرّيّة وجدت الجثامين.
    Bulduğumuz taş yerin dibine, hiçbir şeyin yaşayamayacağı kadar derine gömüldü. Open Subtitles وجدنا الصخرة مدفونة عميقاً جداً في الأرض, بحيث أن أي شيء يعيش, سيكون ضد كل الأسباب المعروفة.
    Ve patatesler, onları da yeterince derine gömmedi! Open Subtitles وقام بدفع البطاطس أيضاً تحت الارض بشكل عميق جداً
    Bu adamları o kadar derine gömeceğiz ki kimse yakınına bile yaklaşamayacak. Open Subtitles سندفنهم بهدوء في حفرة جد عميقة ولا أحد سيتمكّن من إخراجهم منها
    Ve bulduğunda daha da derine kaz ve onu içine koy! Open Subtitles وعندما تجدوها احفروا حفره اعمق منها وضعوه بها
    Çok derine gidersen Melek üstüne yeminle, döndüğünde ağzını kırarım. Open Subtitles إن تعمقت كثيراً، أقسم بالملائكة، إنني سأبرحك ضرباً عندما تعود.
    İki, su altında daha fazla kalmanıza izin verirler. Üç, daha derine gitmenize izin verirler. TED ثانياً، يسمح لك بالبقاء تحت الماء لمدة أطول. ثالثاً، يسمح لك بالذهاب لعمق أكبر.
    Burada ben ilk adımı atıyorum, çünkü derine indikçe daha da çirkinleşiyor, sizi temin ederim. TED وإنني مجرد أعالجُ الموضوع سطحيًا هنا، لأننا عندما نغوصُ في العمق أكثر، يبدو الأمر أكثر قبحًا، أؤكد لك ذلك.
    Bu doğru. Ama iş bundan da derine gidiyor. TED وهذا صحيح. لكن الأمر يتعدى ذلك الى العمق.
    Ve bu da dünyada en derine dalabilen denizaltısıdır. Japon hükümeti tarafından kullanıldı. TED و تلك الغواصة، هي الوحيدة التي تغوص لهذا العمق في العالم تديرها وتموّلها الحكومة اليابانية.
    Elimize essah bilgiler geçirmek istiyorsak biraz daha derine inmeliyiz bence. Open Subtitles اعتقد إذا كنا نريد شيء ذات أهمية علينا أن نحفر بعمق
    Öğrencinin şüpheli alanlarını belirleyip özel durumlarını irdelemek için derine dalacaksınız. Open Subtitles ستتعرفون لمواقع تمركزهم أو مجالات إهتمامهم وستتوغلون بعمق بالوقائع الخاصة بقضاياهم
    Dik olarak girmek isteyeceksin ama püf noktası... balon patlatır gibi hızlı ve derine batırmak. Open Subtitles يجبأنتدخليعمودياً, لكن الخدعة هي أن تحقني بسرعة و عميقاً كأنكِ تنفخين بالوناً
    Banyan ağacı derine saldığı köklerinden yeni ağaçlar çıkarır. Open Subtitles فالبانيان يمد جذوره عميقاً في باطن الأرض وتتحول جذوره لأشجار جديدة
    Bıçak derine, üçüncü ve dördüncü kaburgalar arasına girmiş. Open Subtitles الخرق كان عميق والسكينة دخلت ما بين الأضلاع الثالثة والرابعة
    Kurşun kaplı ve kızıl ötesi algılayıcılarım için fazla derine gömülü. Open Subtitles إنه محاط بالرصاص و مبنى على مسافة عميقة لا يمكننى إختراقه بوحدة الاستشعار التي تعمل بالأشعة تحت الحمراء
    - Daha derine girersem bebeğe sürterim. - Hadi canım! Yapıver işte! Open Subtitles سوف اوخز الطفل اذا ذهبت اعمق اوه , هيا فقط افعلها
    Fakat daha derine inip ırkçılığın sağlık üzerindeki etkisini araştırdığımda, etkiler daha zarar verici oldu. TED لكن وكلما تعمقت أكثر في مدى تأثير التمييز العنصري على الصحة، كلما ظهر التأثير بشكل أكثر خبثاً وغدراً.
    Tahrip edici dalgaların altına en iyi eğrelti otlarını buldukları ...on metre derine kadar inerler. Open Subtitles يغوصوا لعمق 10 أمتار وهناك تحت الأمواج المدمرة يعثرون على أفضل الهدايا
    Bir kere denedim. Güneşte yandıktan sonra derine asit dökülmüş gibi oluyor. Open Subtitles حاولت مرة ، شعرت كشخص يسكب حامض الأسيد على جلدك بعد أن تم تفجيره في الرمال
    Elinizden geleni yaptığınızı biliyorum ama sizden daha da derine inmenizi istiyorum beyefendi. Open Subtitles أعرف أنك تفعل ما بوسعك لكنني أريدك أن تبحث في الأعماق يا سيدي
    Bu teknoloji 10 sene önce hayal ettiğimizden çok daha derine gitmemizi sağlıyor. TED هذه التكنولوجيا تمكننا من التعمق أكثر مما كان يمكن أن نتصور قبل 10 أعوام.
    Böylelikle daha sıcak ve daha derine inebiliyor, teorik olarak da daha güçlü oluyor. Open Subtitles لذلك كلما ذهبت الى ماكن اكثر سخونه و عمقا. تصبح أقوى نظرياً.
    Ve böyle bir savaşın yaraları, derine işler. Open Subtitles و الجراح من جراء تلك المعركة كانت تزداد عمقاً
    Ama bu derine dalışı, erkek giyim mağazasında yapabilir miyiz? Open Subtitles لكن أيمكننا القيام بهذا الغوص العميق في متجر ملابس رجالي؟
    Ama senden hoşlanırsa daha fazla derine inmek istemez. Open Subtitles لكن إن أعجب بكِ فلن يتعمق في علاقته معكِ.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus