Aramızdaki siyasi görüş ayrılığı her geçen yıl derinleşiyor. | Open Subtitles | الانقسام السياسي بيننا يكبر بشكل أعمق مع مرور كل سنة. |
Açık bir şekilde kriz, bizim etrafımızda derinleşiyor. | TED | الأزمة في أعمق مراحلها بالتأكيد تحيط بنا كلنا . |
Bağlantımız giderek derinleşiyor. | Open Subtitles | روابطنا تَبْدو لكي يُصبحَ أعمق. |
Bu akıntıyı kesecek bir kara parçası olmadığı için akıntı giderek daha da güçleniyor ve derinleşiyor. | Open Subtitles | و بدون الأرض التي من ، الممكن أن تعترضه يزداد التيار قوة و عمقا |
Ama kaybolduk ve bu aptal bataklık giderek derinleşiyor. | Open Subtitles | لكننا سخيف المفقودة وهذه المستنقعات غبي ويزداد عمقا. |
Ve her kurbanın kesikleri de gittikçe derinleşiyor. | Open Subtitles | و يقومون بجعل الجرح أعمق مع كل ضحية |
Dikkat edin, git gide derinleşiyor. | Open Subtitles | أحذر يا فتى, أنها تصبح أعمق هنا |
Göründüğü kadarıyla; kendi mezarınızı kazıyorsunuz ve gitgide derinleşiyor. | Open Subtitles | فقط أراقبك تحفر قبرك ويصبح أعمق وأعمق |
Dikkat edin. Ortasına doğru derinleşiyor. | Open Subtitles | كن حذرا، إنّه أعمق في الوسط. |
Mel ile olan ilişkin derinleşiyor. | Open Subtitles | علاقتكَ مَع ميل يَنْمو أعمق. |
İstila derinleşiyor. | Open Subtitles | العدوى تنتقل لموقع أعمق |
Bu git gide derinleşiyor. | Open Subtitles | يستمر بانزول , أعمق , و أعمق |
Emma'nın nefesleri derinleşiyor. Emma'nın nefesleri derinleşiyor. | Open Subtitles | أنفاس أيما تصبح أعمق |
Güzel, derinleşiyor. | Open Subtitles | جيد. أعمق |
Su! derinleşiyor. | Open Subtitles | الماء, انه يزداد عمقا |