| Ve derste otururken -- kimsenin benden uçak çizmem istemediği derslerdi meğerse -- | TED | وعندما كنت اجلس في الصف حيث لم يطلب مني احد رسم طائرة تفاجات |
| Hayır, Amy'yi derste seviyorum çünkü daha iyi bir sanatçı. | Open Subtitles | لا أنا أحب آيمي في الصف أكثر لأنها فنانة أفضل |
| Evet, okula gitti. derste midesi bulandı. Şimdi de tuvalete gidiyor. | Open Subtitles | أجل دخلت الفصل وأصابها الغثيان والآن هي في طريقها إلى الحمام |
| Çocuklar derste fotoğrafları çekiyorlar, onları öğretmenlerine veriyorlar, okul duvarlarına yapıştırıyorlar. | TED | يقوم الأطفال فقط بإنتاج الصور في الفصل ويستلمها المدرس يلصقونها على المدرسة. |
| Bu kısa derste sivil gücün nereden geldiğini, nasıl işlediğini ve onu uygulamak için neler yapabileceğini keşfettik. | TED | في هذا الدرس القصير، قد وضحنا من أين تأتي السلطة المدنية، كيف تعمل وما نستطيع فعله لنتمرن عليها. |
| İkinci derste kütüphanedesin değil mi? | Open Subtitles | ستكونين في قاعة الدراسة في الحصة الثانية، صحيح؟ |
| Ne diyordum, derste hepsini işleyemeyeceğiz. | Open Subtitles | كما كنت أقول ، نحن لن نكون قادرين على تغطية الموضوع بالكامل بالصف |
| 5. sınıf düzeyindeki kızlar, matematik ve fen dahil olmak üzere her derste erkeklerden daha başarılı. Bu nedenle; bu bir yetenek meselesi değil. | TED | حسنا، على مستوى الصف الخامس، تتفوق الفتيات بشكل روتيني على الأولاد في كل مادة، بما في ذلك الرياضيات والعلوم، إذن هذه ليست مسألة قدرة. |
| Bak, derste yaptıklarım için özür dilerim. | Open Subtitles | حسناً، أنظري، أنا آسف بشأن الصف كنت فقط أتسكّع، أنا آسف |
| Şimdilik derste ensesine kağıt tükürmekle yetinelim. | Open Subtitles | حسنا ، اليوم نحن فقط سوف نبصق عليه فى الصف |
| Bir sonraki derste kişilik tiplerini ve bozukluklarını işleyeceğiz. | Open Subtitles | فى الصف القادم سوف ننتقل إلى طبائع الشخصية الفوضوية |
| Bir sonraki derste bir münazara grubunu yönetmemi istiyor. | Open Subtitles | و هى تريدنى أن أقود مجموعة نقاش الصف القادم |
| Ve sizi de derste görmek için sabırsızlanıyorum Dr. West. | Open Subtitles | واتطلع إلى رُؤيتك في الفصل الدراسي، السّيد ويست |
| İkinci derste erkekler beyzbola, kızlar da spor salonuna gidecek. | Open Subtitles | الفصل الثاني, جميع الاولاد يلعبون البيسبول و جميع الفتيات بالقاعة الرياضية |
| - derste değildin. Yine. - Evet, prova yapıyordum. | Open Subtitles | حسنا ، أنت لم تحضر الفصل ثانية الفرقة كانت تتمرن |
| Doğrudan öğretim gibi derste en iyi fayda verecek daha geleneksel yöntemlerden uzaklaşmadık. | TED | نحن لا نخجل من استخدام أكثر الطرق تقليدية كالتوجيه المباشر، عندما تكون أفضل طريقة لتوصيل الدرس |
| Şimdi de hayali sayılar mı çıktı? Gelecek derste de tek boynuzlu atlar mı olacak? | Open Subtitles | هل هناك أحصنة أسطورية بقرون الدرس القادم؟ |
| İkinci derste korse giydi bugün. | Open Subtitles | لقد لبس مشد للخصر في الحصة الثانية اليوم |
| Teşekkürler.Şu an benimle birlikte derste olmalıydı. | Open Subtitles | شكرا , من المفترض أن نكون أنا والحقيبة معا في الحصة في هذا الوقت |
| Evet..tabi..derste sordun sandım İyiydi beni yormadı bile | Open Subtitles | صحيح بالطبع اعتقدت أنكعنيت بالصف كل شيء جيد لم يأخذ مني مالاً |
| Bu gün derste bileğimi incittim. | Open Subtitles | نزلت علي قدمي خطأ في الحصه اليوم -هل أنت بخير ؟ |
| O akşam derste konuşan adam çok ilginçti. | TED | وكان الرجل الذي تكلم في تلك المحاضرة المسائية مشوقًا للغاية |
| Bir sonraki derste, Profesör Wang Xuance'in mucizevi askeri başarısını anlatacak. | Open Subtitles | في محاضرته القادمة، الأستاذ سيوضح كيف (وانغ شوانس) أسقط الحكومة بمفرده. |
| Caroline Whitmore'da Alaric derste, ve Matt de devriyede. | Open Subtitles | (كارولين) في (ويتمور)، و(ألاريك) لديه محاضرة و(مات) لديه دورية حراسة. |
| Karen Pazartesi derste miydi? Kesinlikle. | Open Subtitles | -هل (كارين) حضرت الصفّ يوم الأثنين؟ |
| Seni arayacağım. Tamam, derste görüşürüz. Tamam mı? | Open Subtitles | سوفَ أتصلُ عليكِ حسنٌ , سأراكَ بالفصل, إتفقنا؟ |