Bütün Ziyaretçiler adına, Birleşik Devletler'e en derin şükranlarımı sunmak isterim. | Open Subtitles | بالنيابة عن كل الزائرين، أريد التعبير عن امتناني الحار للولايات المتحدة |
Yıllar boyunca Birleşik Devletler'e daha da zıtlaştılar. | TED | تلك الدول كانت الأكثر معارضة للولايات المتحدة لعقود. |
ve biz önümüzdeki sene bunu ilk kez Birleşik Devletler'e getirmeyi istiyoruz, o yüzden bize şans dileyin. Teşekkürler. | TED | وسوف نحضره السنة القادمة للولايات المتحدة الأمريكية للمرة الأولى .. لذا تمنوا لنا الحظ شُكراً |
Birleşik Devletler'e fark edilmeden nasıl girmiş? | Open Subtitles | كيف دخل الى الولايات المتحده دون أن ينكشف ؟ |
Birleşik Devletler'e dönmemi istemeyenler var. | Open Subtitles | هناك بعض الناس الذين لا يريدون عودتى الى امريكا |
Doğduğum yeri bırakıp Birleşik Devletler'e gelene kadar, bu kelimelerin etkisini kavrayamamıştım. | TED | ما إن غادرت موطني الأصلي إلى الولايات المتحدة حتى لاحظت تأثير كلماتها. |
Hükümet yetkililerinin verdiği bilgiye göre görevden alınan General Ramon Esperanza Birleşik Devletler'e iade edilmek üzere bugün yola çıkacak. | Open Subtitles | حيث افادت السلطات أن الجنرال المخلوع رامون اسبيرينزا سوف يتم تسليمه للولايات المتحدة |
Bilinmeyen bir terörist ya da teröristlerin Birleşik Devletler'e toplu imha silahı sokması söz konusu. | Open Subtitles | لخطة رد نووي طارئة لدينا أحد أسلحة الدمار الشامل ذاهبه للولايات المتحدة عن طريق إرهابى مجهول |
Hayır, bay Navorski. Şu anda Birleşik Devletler'e girmenize izin veremem. | Open Subtitles | لا، سيد نافورسكى، لا يمكننى السماح لك بالدخول للولايات المتحدة فى الوقت الحالى |
Hayır, bay Navorski. Şu anda Birleşik Devletler'e girmenize izin veremem. | Open Subtitles | لا، سيد نافورسكى، لا يمكننى السماح لك بالدخول للولايات المتحدة فى الوقت الحالى |
Bence sen Birleşik Devletler'e... uyuşturucu taşıyorsun. | Open Subtitles | أفكر بأنك تحملين مخدرات لادخالها للولايات المتحدة الامريكية |
Birleşik Devletler'e geldi. Davayı düşürdü. Babasının yanına taşındı. | Open Subtitles | نعم، تعود للولايات المتحدة و تسقط الدعوى و تنتقل للعيش مع والدها |
Birleşik Devletler'e geldi. Davayı düşürdü. Babasının yanına taşındı. | Open Subtitles | نعم، تعود للولايات المتحدة و تسقط الدعوى و تنتقل للعيش مع والدها |
Çocuklarımı Birleşik Devletler'e güvende olsunlar diye göndermiştim. | Open Subtitles | لقد أرسلت ابنائى الى الولايات المتحدة حتى يعيشوا بآمان |
Her neyse, Carl Norden Birinci Dünya Savaşı'ndan hemen önce Birleşik Devletler'e göçer ve Manhattan şehir merkezinde Lafayette Street'te bir dükkan acar. | TED | خلاصةً لقد هاجر لاحقاً الى الولايات المتحدة الامريكية قبل الحرب العالمية الاولى وافتتح محلاً في شارع لافييت في منتصف مدينة مانهاتن |
Kokaini Colombia'daki çiftliğinizden alıp California'dan başlayarak Birleşik Devletler'e nakledebilirim. | Open Subtitles | استطيع ان انقل الكوكايين من هنا الى الولايات المتحدة بدءا من "كاليفورنيا |
Talimat aldım, derhal Birleşik Devletler'e dönmem emredildi. | Open Subtitles | انا عندى تعليماتى . لقد اُمرت بأن اعود فورا الى امريكا . |
Birleşik Devletler'e gitmeyi de çok isterim. | Open Subtitles | اتمنى... كثيرا ان اذهب الى امريكا |
Yeniden dağıtım için Birleşik Devletler'e dönmeden önce. | Open Subtitles | قبل ان ترسل مرة ثانية الى (امريكا) من اجل اعادة التوزيع |
Bu yüzden, 2008'de, valizlerimi topladım ve Birleşik Devletler'e geldim. Bu kez dönüş biletim yoktu. | TED | لذا أعددت حقائبي في 2008 وأتيت إلى الولايات المتحدة ولكن هذه المرة أتيت بدون تذكرة عودة |
Bu fotoğraf onlar İtalya'dan Birleşik Devletler'e göç etmeden hemen önce çekilmiş, yaklaşık bir asır önce. | TED | التقِطَت هذه الصورة قبل مغادرتهم إيطاليا للهجرة إلى الولايات المتحدة، قبل حوالي قرن. |
Ne yapacaksınız? Birleşik Devletler'e, Almanya'ya, Avrupa'ya mı uçacaksınız? | TED | هل ستغادر إلى الولايات المتحدة، ألمانيا أو أوروبا؟ |