Diğer yarısına baktığımızda hamileliğin anne ve çocuğu garip durumlara soktuğunu görüyoruz. | TED | أما النصف الآخر فإنه يكشف أن الحمل يضع الأم وجنينها في صراع. |
Söylediği şeylerin yarısına kafam basmıyor çünkü. Diğer yarısına ise hiçbir yerim basmıyor. | Open Subtitles | فنصف الأمور التي يقولها تستعصي على فهمي أمّا النصف الآخر فيستحيل عليّ فهمها |
Yarısına paradan bahsetmişler, Diğer yarısına bahsetmemişler. | Open Subtitles | لكن نصفهم سيذكرون النقود و النصف الآخر لن يفعلوا |
Gezegenin Diğer yarısına bir geçit açılıvermişti. | Open Subtitles | البوابة إلى النصف الآخر من الكوكب فُتِحَت |
O zaman Diğer yarısına bakmak zorundayız. | Open Subtitles | أظن انه علينا أن نبحث في النصف الآخر |
Diğer yarısına sinyal gönderiyor. | Open Subtitles | إنه يرسل إشارة إلى النصف الآخر |
Bir fikrin yarısına sahipsinizdir, bir diğeri de Diğer yarısına, ve eğer uygun bir ortamda iseniz bu iki yarı birleşerek toplamlarından çok daha güçlü bir hal alırlar. Yani, bir bakıma, | TED | لديك نصف فكرة ، شخص آخر لديه النصف الآخر ، وإذا كنت في البيئة الصحيحة، ستتحول إلى شيء أكبر من مجموع أجزائها. لذلك ، بمعنى من المعاني ، |
Avrupa'nın yarısına korku salan Herr Hitler mi? Diğer yarısına korku salan Mareşal Stalin mi? | Open Subtitles | السيد (هتلر) يرهب نصف (أوروبا) والمارشال (ستالين) يرهب النصف الآخر. |
Eğer volkanın bir tabağın üstünde oturduğunu hayal ederseniz bu Etna olsun ve sonra da tabağın Diğer yarısına deniz seviyesindeki 100 metrelik bir artışı eklerseniz tabağı aşağı doğru bastıracaktır. | Open Subtitles | إن تخيلنا أن بركان (إتنا) يرقد على صفيحة هنا، ثم أثقلنا، النصف الآخر منها بزيادة 100 متر في مستوى البحر فإن لذلك تأثير على تقوسها. |