Şimdi, tartışmalar hakkında konuştuğumuzda, evet, fazlaca askeri bir dille konuşuruz. | TED | الآن، عندما نتكلم عن الجدل، نعم، نتكلم بلغة عسكرية جداً. |
Birbirimizle ortak bir dille konuştuk, ve bu bir insandan ötekineydi. | TED | لقد تحدثنا بلغة مشتركة مع بعضنا، و كان ذلك من إنسان إلى آخر. |
Yavrularım sadece söz ve dille değil eylem ve içtenlikle sevelim. | Open Subtitles | أطفالي الاعزاء... دعونا لا نحب الكلام, ولا اللسان لكن العمل والحقيقة. |
Bir dil öldüğü zaman, o dille beraber neyi kaybettiğimizi bilmiyoruz. | TED | عندما تموت لغة لا أحد يعرف ماذا نخسر مع موت تلك اللغة |
Seks yapabilirsiniz, ancak inlememek, dille öpüşmemek, itip-çekmemek, herhangi bir pozisyona girmemek şartıyla. | Open Subtitles | يمكنكم ممارسة الجنس فقط لا أنين ، ولا تقبيل باللسان لا إقحام ، لا أي حركة على الإطلاق |
Çocuklarım artık üç yıl beş aylık ve halihazırda üç milliyetli ve dört farklı dille doğmuş oldular. | TED | أبنائي اليوم في سن الثالثة والخمسة أشهر، وقد ولدوا مسبقًا بثلاث جنسيات وأربع لغات. |
Üçüncü teori; el yazmasının gerçek bir dille, fakat bilinmeyen bir alfabeyle yazıldığını söylüyor. | TED | الثالثة تقول إن المخطوطة كتبت بلغة حقيقية، ولكن بنص غير معروف. |
Bunlara tanımlama şeklimiz biraz farklı olabilir ama en azından ortak bir dille yola koyuluyoruz. | TED | وقد نقصد أمورًا مختلفة قليلًا عن طريقهما. لكننا على الأقل نبدأ بلغة مشتركة. |
Fransızca bilmiyorlarsa biz de başka bir dille anlaşırız. | Open Subtitles | لو هم لا يستطيعون فهم الفرنسيين سأتكلم معهم بلغة أخرى. |
Sert bir dille resimlerini başka yere götürmesini söyledim. | Open Subtitles | و أقترح عليه بلغة قوية أن يأخذ صوره لمكان أخر |
Daha önce hiç duymadığım bir dille konuşmasına rağmen onu anlamıştım. | Open Subtitles | علي الرغم من أنه تحدث إلي بلغة . لم أسمع بها من قبل ، ولكنني فهمت ما كان يقول |
Ve ikiniz de aynı gözle görüp, aynı dille tad alıyorsanız... | Open Subtitles | وكلاهما يرى بنفس العينين أو يتذوق بنفس اللسان |
Bu dille, sessizliği yaratırız. | Open Subtitles | بهذا اللسان نخلق صمتاً |
Duş başlığı katilinden kurtulan olduğu duyulmamıştır bir kadın hariç, ki onun da dilini kesmişti ve yapay dille konuşmayı öğrenene kadar tek söylediği Duş Başlığı Katili dilimi kesti" lafıydı. | Open Subtitles | لم يسبق أن سمع شخص مـا صوت قاتل غطاء ... الاستحمام و بقى على قيد الحياة ... ما عدا تلك المرأة التي قطع لسانهـا : و تتحدث هكذا حتى تتعلم استعمال اللسان المزيف |
Bu adada öyle yerler vardır ki, her iki ya da üç milde yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. | TED | هناك مناطق في تلك الجزيرة حيث تصادف لغة جديدة على مسافة ميلين أو ثلاثة أميال من اللغة السابقة. |
Bir tarihçi olarak dille birlikte duygularımızın da değiştiği konusunda hep şüpheliydim. | TED | كمؤرخة، فكّرت طويلاً أنه مع تغير اللغة تتغير عواطفنا أيضًا. |
Dövmenin yazıldığı dille aynı. Bunlar numara. | Open Subtitles | انها نفس اللغة المكتوب بها الوشم , انهم ارقام |
Ve doğrudur, adada öyle yerler var ki, bir milden daha az mesafede yeni bir dille karşılaşabilirsiniz. | TED | نعم:هناك أماكن على الجزيرة تصادف فيها لغة جديدة في أقل من مسافة ميل. |
Facebook şimdi uygun bir dille yazılmış, Laura'ya bu fotoğrafın beni nasıl hissettirdiğini açıklamamı sağlayacak bir metin sunuyor. | TED | قُدمت لي لغة مقترحة خاصة تساعدني على التواصل مع لورا كيف تجعلني الصورة أشعر. |
Aşağılık bir dille yılan yalan söyledi... ve hürriyetini aldı. | Open Subtitles | باللسان الفاسق كذبت الأفعى وأخذت حريتها بالكلمات السامة |
Yabancı dille yazılmış kitabı okuyabilmek için çeviriyorum. | Open Subtitles | نعم , لتستطيع قرائة كتب من لغات اجنبية مختلفة |
Oh, büyük patron çatallı dille konuşuyor.. | Open Subtitles | الرجل الكبير يتكلم بلسان ملتوِي |