Ve sonra dinamit acımasızca patlayarak, o dağı bu geçite getirecek. | Open Subtitles | بعدها الديناميت ، بلا شك سيسقط هذا الجبل فى هذا الممر. |
Amerikalılar, uçurum üstündeki sepetlere dinamit koydurup o dinamitleri Çinlilere patlattırırlar. | Open Subtitles | كان الأمريكيون ينزلون الصينين في سلالم من على الجرف لوضع الديناميت |
Yanilmiyorsam 11 yapi icin dinamit kullandilar, onun disinda hersey elle. Bu 10 hafta sonrasi. | TED | واعتقد انهم استخدموا الديناميت في إزالة 11 بناءً اما ما تبقى فازيل يدوياً. وهنا بعد 10 اسابيع |
Suya bir tane dinamit atar sonra balıkların yüzeye vurmasını izlerdi. | Open Subtitles | كان يرمي اصبع ديناميت في الماء و يشاهد الأسماك تطفو للسطح |
Sana sadece taş ocağında çalıştığımı ve rahatlıkla dinamit bulabileceğimi hatırlatırım. | Open Subtitles | أريد تذكيرك فقط أني أعمل في محجر وعندي ديناميت تحت تصرفي |
- İşimizi görecek kadar. "dinamit Düşes'in Günlüğü"nü yazmak için patlayıcılar hakkında her şeyi öğrendim. | Open Subtitles | لدى خبرة كبيرة عن المتفجرات من مذكرات الدوقة المتفجرة |
Patlayıcı madde veya hassa kimyasallarla çalışan insanlara, dinamit fabrikasındakiler mesela. | Open Subtitles | الذين يتناولون الكيماويات أو المواد المتفجرة للرجال فى مصانع الديناميت |
İngilizce olarak ne kadar dinamit çaldığını söyle. | Open Subtitles | الآن ، بالإنجليزية ، ما هى كمية الديناميت التى سرقتها ؟ |
Aynı Sanchez olayındaki dinamit gibi. O dinamitleri yerleştirdiğin gibi! | Open Subtitles | مثل الديناميت فى قضية " سانشيز" تماماً كما زرعت الديناميت |
Sadece birkaç dinamit, o kadar. | Open Subtitles | إنهما فقط إصبعين من الديناميت هذا كل ما في الأمر |
O kadar çok dinamit kullanmamız gerekir ki, bankanın tamamı havaya uçar. | Open Subtitles | تلك الخزينة الحديدية اللعينة علينا استخدام الكثير من الديناميت لكن ربما يختفي عندها المصرف كله |
Jacob, bu dinamit çubuğu tam olarak dört ons ağırlığında. | Open Subtitles | جيكوب, صباع الديناميت هذا يزن بالظبط أربعة أوقية. |
Karım on gün önce öldürüldü. Birisi arabamıza dinamit koymuş. | Open Subtitles | زوجتى ماتت منذ 10 أيام هناك من زرع ديناميت فى سيارتنا |
dinamit olduğundan bu kadar emin olmanızın sebebi nedir? | Open Subtitles | إننى أتساءل ، ما الذى يجعلك واثقاً من أنه ديناميت ؟ |
Bu dairede dinamit olmadığına annesinin mezarı üzerine yemin ediyor. | Open Subtitles | إنه يقسم بقبر أمه أنه لم يكن هناك ديناميت أبداً فى هذه الشقة |
Çiftliğinde 15 dinamit kullanılmış. | Open Subtitles | لقد قمت باستخدام 15 إصبع ديناميت فى مزرعتك ، بهذا يتبقى اصبعان |
Ortada 2 kayıp dinamit kalıyor ve o 2 tane de ayakkabı kutusunda çıktı! | Open Subtitles | و لقد وجد اصبعين ديناميت فى صندوق الأحذية |
Sence yeterince dinamit kullandık mı Butch? | Open Subtitles | هل تعتقد أنك إستعملت ديناميت كافى يا بوتش ؟ |
Patlayıcıları bulup alırım. dinamit, detonatör ve plastik. | Open Subtitles | أحدد أماكن المتفجرات و آخذها ديناميت و صواعق و أي متفجرات أخرى |
Tabanca mı? Yoksa bu berbat kasabayı havaya uçurmak için bir dinamit lokumu mu? | Open Subtitles | عود متفجرات, لكي يفجر البلدة البالية و البائسة بأكملها؟ |
Evet, dinamit ile balık avlamama izin veren Amerika'daki tek şehir. | Open Subtitles | أجل ، إنّها البلدة الوحيدة في "أمريكا" التي تبيح الصيد بالديناميت |
Bütün ustalarımın elinin altında dinamit var. | Open Subtitles | كل رؤساء العمال عندي, لديهم صلاحية الوصول للديناميت |
dinamit gibi. Yaptığım en iyi şey. | Open Subtitles | إنها كالديناميت ، أفضل شيء قمت به في حياتي |
dinamit gibi bir kız dinamit gibi bir kız dinamit gibi bir kız... | Open Subtitles | أنتِ واحدة من الفتيات ذات الأنوثة المتفجرة فتاة متفجرة الأنوثة فتاة متفجرة... |
Demin dinamit Holmes'ü geri çevirerek ne yaptın farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدري ما الذي فعلته لتوِّك؟ ترد هولمز الديناميتي خائبا؟ |
Bayan, şunu söylemeliyim ki sen dinamit gibi bir kızsın. | Open Subtitles | أنتِ واحدة من الفتيات ذات الأنوثة المتفجرة |
dinamit Joe mu? - Evet hatırladım,hatırladım | Open Subtitles | دينميت جونز- نعم لقد تذكرتك- |