Teknenin direğini yerleştirirken kasını incitti. Uzanıyor. | Open Subtitles | أصيب بشد عضلى بينما كان يرفع سارية القارب، لذا فهو يرقد الآن |
Sence başka bir velinin arbasının üzerine daha düşmeden önce bayrak direğini tamir ederek başlamalı değil miyiz? | Open Subtitles | ألا تعتقدين بأننا يجب أن نبدأ بإصلاح سارية العلم قبل أن تسقط على سيارة أحد أولياء الأمور مجدداً ؟ |
Geldiğimizde şu bayrak direğini fark ettim. Bu ve uzatma ipi aşağı iniş biletimiz. | Open Subtitles | ،حسنا ، قد لاحظت سارية العلم تلك عندما وصلنا إلى هنا و هذا الحبل القابل للتمدد هو وسيلتنا للنزول |
- Dün gece, birisi bir araba çalmış ve Warren Trask'ın evinin birkaç blok ötesindeki bir telefon direğini yıkmış. | Open Subtitles | ليلة أمس ، أحدهم سرق سيارة و صدم بها عامود التليفون على بعد مبانى قليلة من منزل تراسك |
Kesinlikle başarı "direğini" tırmanıyorsun. | Open Subtitles | متسكعون بدون وشوم حسنا، أنت بالتأكيد تتسلقين عامود النجاح |
Yaşlı adam kayığın direğini kulübenin dışına dikti. | Open Subtitles | الرجل العجوز وضع الصاري " " خارج الكوخ |
Şimdi, sadece direğini görebiliyorum. | Open Subtitles | و ألان ، أرى الصاري فقط |
Bayrak direğini çimenlere dikip şarkı söyledik. | Open Subtitles | فغرسنا سارية العلم في العشب وأنشدنا... |
Büyükbabam da bu bayrak direğini yaptı sonra. | Open Subtitles | لذا بنى لي جدي سارية العلم |
Şu çit direğini tamir edeceğini sanıyordum. | Open Subtitles | ظننت انك ستصلح عامود السياج |
Hayır, bir telefon direğini yerinden söktüm. | Open Subtitles | لا,صَدمت عامود هاتف عمومي |
Gemi direğini tercih ederim. | Open Subtitles | أعتقد أنني أفضل الصاري |