"diyelim ki bir" - Traduction Turc en Arabe

    • لنقل
        
    • فلنفترض أن
        
    Neyin saldırı neyin saldırı olmadıgına ben karar verecegim, diyelim ki bir hıçkırık. Open Subtitles أنا من سيقرر ما هو هجوم و ما ليس كذلك مثل, لنقل, الحازوقة
    diyelim ki bir kapı önünde duruyorsunuz, açmaya hazırsınız. TED لنقل أنّك تقف أمام الباب، ومستعد لسحبه حتى يفتح.
    diyelim ki bir seçim şansın var. Ya Olcha ya da kafana bir kurşun sıkılması. Open Subtitles إذن، لنقل بأن لديكِ خيار بين أولكا أو رصاصة في الرأس
    Tamam, diyelim ki bir mermi tehlikedeki güzel bir genç kıza çarpmak üzere. TED حسنًا، فلنفترض أن رصاصة في طريقها لإصابة فتاة جميلة في محنة.
    diyelim ki bir grup dört gün çalışıyor ve 10 gün karantinada kalıyor. TED فلنفترض أن المجموعة الأولى عملت مدة 4 أيام ثم خضعت للإغلاق التام لمدة 10 أيام.
    diyelim ki bir Blackjack eline 10 milyon bahis yaptım. Open Subtitles لنقل أني أراهن بـ عشرة ملايين على الفوز بـ بلاك جاك
    Bu durumda da, diyelim ki, bir ameliyata katlanarak, size olan sevgisini göstermesini istersiniz. Open Subtitles وبعدها يمكن أن تطلب إثبات لحبه لنقل مثل القيام بالجراحة
    diyelim ki bir ruhun var ve bir olay oldu kardeşini uzaylılar kaçırdı. Open Subtitles لنقل بأنك لديك روح، وأنت في في قضية وتم اختطاف أخاك من قبل كائنات فضائية..
    diyelim ki bir kızla muhteşem bir gece geçirdiniz ama artık biraz doğum kontrol hapına dönmeye başladı. Open Subtitles لنقل انك حظيت بليلة رائعه مع فتاة ولكن الآن انقلبت الى فتاة تريد قضاء الصباح التالي ايضا معك
    diyelim ki bir süpermarket kolisi dolusu şekerim var, tamam mı? Open Subtitles لنقل بأنه لدي صندوق كبير من الحلوى حسناً؟
    Bu kod parçası çok net bir şekilde 6 sıralanmış gruba saldırıyordu mesela diyelim ki, bir şeyler, fiziksel objeler, ve bu 6 grupta, 164 element vardı. Open Subtitles كان واضحاً للغاية أن هذه الشفرة كانت تهاجم نظام من 6 مجموعات مختلفة لنقل أشياء أو أهداف مادية
    diyelim ki bir köfteli sandviç, biraz çikolata ve epey de peynir yedim. Open Subtitles لنقل انني تناولت كرات اللحم والقليل من الشوكولاتة والجبن
    diyelim ki bir şekilde ayakta kalmayı başardım. Open Subtitles ‫حسن، لنقل إنني تمكنت ‫من الحفاظ على الوضع
    diyelim ki bir sürücü hafifçe frene bastı. TED لنقل بأنّ أحد السائقين يفرمل قليلًا.
    Tamam, şunu söylüyor diyelim ki bir bebek resmi... bu iki boyutlu imgeyi alırsın, ve dersin ki "Bu benim" Open Subtitles في الواقع هو يتحدث عن, لنقل مثلا, صورة طفلة أنتي تلتقطين هذه الصورة, هذه الصورة ثنائية الأبعاد, و تقولين "هذه أنا"
    Şey, ben ve Nathan... diyelim ki bir dans yarışmasına katıldık. Open Subtitles ... حسناً, انا و نايثن لنقل فقط اننا شاركنا في مسابقة للرقص

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus