"doğmuş" - Traduction Turc en Arabe

    • وُلد
        
    • وُلدت
        
    • الولادة
        
    • مولود
        
    • ولدوا
        
    • مولودة
        
    • يولد
        
    • المولود
        
    • لقد ولد
        
    • تولد
        
    • مواليد
        
    • ولدنا
        
    • ولدَ
        
    • وُلِد
        
    • ولادة
        
    Anlaşılan sakatlığımı fark ettin. Başımda ölü doğmuş bir cenin var. Open Subtitles أرى أنك لاحظت اختلالي، لديّ نتوء جنيني وُلد ميتاً متصلاً برأسي
    John Smith diye hitap ettiğin adam başka bir gezegende doğmuş. Open Subtitles الرجل الذي تعرفينه باسم جون سميث لقد وُلد في عالم مختلف
    Macaristan'da yaşarlarken annem doğmuş. TED كانوا يعيشون في هنغاريا، حيث وُلدت أُمّي.
    Dr. Chen, terk edilmiş, yeni doğmuş bir bebek var. Open Subtitles تشين لدي طفلة حديثة الولادة وهي منبوذه ربما عمرها ساعتان
    Basitçe söylemek gerekirse eğer yoksulluğu azalttığımızda çocuğun beyin gelişiminin nasıl geliştiğini gösterebilirsek ve bu politikayı değiştirebilirsek bugün yoksulluk içinde doğmuş olan çocuğun daha parlak bir gelecekte daha iyi bir şansı olur. TED يمكن القول ببساطة، لو أظهرنا أن تقليل الفقر يغير من النمو العقلي للأطفال وأدى ذلك إلى تغيرات سياسية ذات معنى إذاً يمكن لطفل مولود اليوم في حالة فقر أن يحصل على فرصة لمستقبل أفضل.
    Jamal'ın şirketinde çalışan adamlar Orta Doğulu'lar. Ama çoğu burada doğmuş, buranın vatandaşı. Open Subtitles إنّهم من منطقة الشرق الأوسط، ولكن معظمهم مواطنين، ولدوا هنا في الولايات المتحدة
    Babamın durumunda, diğer çocuktan uzun yıllar sonra doğmuş bir çocuktu. TED في حالة أبي، كان أبي هو الطفل الذي وُلد بعد فترة طويلة من أخوته.
    Joey, kalça eklemi olmadan doğmuş. Böyle olunca biz de ona bir tane verdik. Open Subtitles لقد وُلد جوى بدون مفصل الفخذ وقد اعطيناه واحدا
    Dün akşam Mercy Hastanesi'nde gözleri içe dönük bir bebek doğmuş. Open Subtitles وفي مُستشفي "الرحمة" ليلة أمس وُلد طفل بعينين تنظران إلي الداخل
    New York'ta bir fotoğraf çekimindeydim, Kakuma'da doğmuş olan, Güney Somalili model Adut Akech ile tanıştım. TED كنت في جلسة تصوير بمدينة نيويورك، عندما قابلت أدوت أكيش، عارضة أزياء جنوب سودانية، التي صادف أنها وُلدت هنا في كاكوما.
    Bugün değil de 5,000 yıl sonra doğmuş olsanız hayatınız ne kadar farklı olurdu? TED كيف ستكون حياتك مختلفة لو وُلدت بعد خمسة آلاف عام من الآن بدلًا من يومنا هذا؟
    İlk hatırladığım şey, ormanda uyandığım... kim olduğu veya neler olduğu hakkında hiç bir fikri olmayan yeni doğmuş bir bebek gibi. Open Subtitles أول ذكرى لي كانت أني استيقظت في غابة مثل طفلٍ حديث الولادة ، لم يكن لدي فكرة من أكون أو مالذي يجري
    Yeni doğmuş bir bebek o kadar hediyeyi nasıl taşısın? Open Subtitles كيف يمكن لطفلٍ حديث الولادة أن يحمل كلّ هذه الهدايا؟
    Donuk bir yüz ifadesiyle ve bir çift korkunç kulakla... doğmuş olduğu gerçeğine rağmen... yangınla savaşmakla kalmayıp daha ünlü ve başarılı bir itfaiyecinin... yani benim yardımımla, onun pençesinden, tekme atıp bağıran... ve tırnaklarını kırdık diye... muhtemelen bize dava açacak olan bir sivili kurtardı. Open Subtitles بالرغم من أنه مولود بوجه ملامحه تدل على الغباء وآذان بارزة للخارج فإنه لم يكتفى بمحاربة النار
    Her üçünden biri benim gibi Afrika'da doğmuş kadın ve erkeklerden oluşuyordu. Open Subtitles واحد من كل ثلاثة رجال أو نساء كانوا مثلي ولدوا في إفريقيا
    Tanzanya'dan başka bir yerde doğmuş olsaydı, size söylüyorum, Wall Street'i yönetebilirdi. TED إن كانت مولودة في أي مكان آخر سوى تنزانيا، أنا أخبركم، يمكنها إدارة وول إستريت.
    Çok erken yaştan itibaren bunun pratik ediliş şekli herkesin aynı yetenek ile doğmuş olması gerekliliğidir. TED وهم معتادون على هذا الامر منذ نعومة اظافرهم وهم يعتقدون ان الجميع يولد ولديه هذه الخاصية
    Yaptığımız şey için bizi cezalandırabilirler, fakat en azından bebek doğmuş olur. Open Subtitles بإمكانهم معاقبتنا على ما فعلناه ولكن على الأقل المولود
    Efsanelere inanırsan eski Sümer'de doğmuş. Open Subtitles ان كنت تؤمن بالاساطير لقد ولد في سامراء القديمة
    Pislikte doğmuş bir sivrisinek, ancak hastalık yayar, aşk değil! Open Subtitles بعوضة تولد في القذارة يمكن ان تنشر المرض.. ليس الحب
    Hamile kaldığımızda döllenmiş yumurtalarımız yeni doğmuş bebek haline geliyorlar. TED فعندما نتعرض للحِمل، فإن البويضات المخصبة تتحول إلى مواليد جُدد.
    Şu andan itibaren yeniden doğmuş gibi olalım. Open Subtitles من هذا الوقت فصعادا سيكون الحال وكأننا ولدنا من جديد
    Savaştan hemen bir yıl önce, 1938'de doğmuş. Open Subtitles لقد ولدَ في 1938 سَنَة واحدة قبل الحربِ.
    Kenar mahallede doğmuş, dokuz yaşındayken annesi ölmüş. Open Subtitles تعرفون، وُلِد في حيّ شعبي فقير أمه ماتت وهو في التاسعة.
    - Ve "kova" doğmuş oldu. Aynı gün köprücük kemiğimi kırdım. Open Subtitles ولذا كان ولادة الأسم باص كسرت عظمة الترقوة في ذلك اليوم

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus