"doğru bir şey" - Traduction Turc en Arabe

    • شيئاً صحيحاً
        
    • لشيء صائب
        
    • شيء صائب
        
    • شيء صحيح
        
    • شيئاً صائباً
        
    • شيئاً صواباً
        
    • شئ صحيح
        
    • هو الشيء الصحيح
        
    • عملًا صالحًا
        
    • شيء بشكل صحيح
        
    Sonunda doğru bir şey yaptın diye mutlu olmam mı gerekiyor? Open Subtitles أيفترض أن أسعد لأن أحدهم فعل شيئاً صحيحاً أخيراً؟
    Bu kadar doğru bir şey, niye yanlış geliyor böyle? Open Subtitles لذا كيف يعقل لشيء صائب إلى هذا الحد أن يبدو خطأ كبيرا هذا المساء؟
    Hiç doğru bir şey yapamıyorum, değil mi? Open Subtitles لا يمكنني فعل شيء صائب بعد ذلك ، أليس كذلك ؟
    Bu günlerde doğru bir şey söyleyemez oldum, değil mi? Open Subtitles لا يمكنني قول أي شيء صحيح هذه الأيام , أليس كذلك ؟
    doğru bir şey yaptığında kendini iyi hissedersin, Yanlış bir şey yaptığında kendini kötü hissedersin. TED تشعر بالفخر عندما تفعل شيئاً صائباً ، و تشعر بالضيق عندما تفعل شيئا خاطئا.
    doğru bir şey yapmışım baksana, tek parçasın. Open Subtitles لا بد أني فعلت شيئاً صواباً لأراك تأتي إلى هنا سليماً
    Evet, büyükbaba. İlk defa annem doğru bir şey söylüyor. Open Subtitles نعم جدي، هذه أول مرة تقول أمي شئ صحيح
    İkinci olarak, bu yapılan doğru bir şey. TED ثانياَ، هذا هو الشيء الصحيح الذي ينبغي عمله.
    Ve bunun doğru bir şey olduğunu düşündüğü. Open Subtitles ويعتقد أنه كان عملًا صالحًا
    Bir kerecik doğru bir şey yap. Open Subtitles تاكلبيري، اعْملُ شيء بشكل صحيح للتغيير.
    Sanki doğru bir şey yapmış gibiyim. Open Subtitles هذا يجعلني أفخر بك و يشعرني بأنني فعلت شيئاً صحيحاً
    Tüm o psikiyatristler, doğru bir şey yapmış olmalı. Open Subtitles كل أولئك الأطباء النفسيين, يجب أن يفعلوا شيئاً صحيحاً.
    Süper. Sonunda Frank için doğru bir şey yaptım ve kovuldum. Open Subtitles أخيراً أفعل شيئاً صحيحاً لفرانك وأطرد
    Bu kadar doğru bir şey, niye yanlış geliyor kalbime? Open Subtitles كيف يعقل لشيء صائب جدا أن يبدو خطأ جدا من الداخل؟
    Hiç doğru bir şey yapamıyorum, değil mi? Open Subtitles لا يمكنني فعل شيء صائب بعد ذلك ، أليس كذلك ؟
    Vinctent'ın Eleanor'u incittiğini duydum. Bunun doğru bir şey olmadığını düşündüm sadece. Open Subtitles سمعتُ أنّ (فينست) آذى (إلينور) لم أكن أظنّ أنّ ذلك شيء صائب
    doğru bir şey yapıyor gibi görünmüyorsun. Open Subtitles انها لا تشبه الشبكية أنت تفعل أي شيء صحيح
    Söylediklerinin arasında doğru bir şey var mıydı? Open Subtitles هل مِن شيء صحيح أخبرتني به عن نفسك؟
    Biraz olsun doğru bir şey yazsa ne olacak? Open Subtitles حتى لو كتب شيئاً صائباً قليلاً.. ماذا في ذلك؟
    Bir kez olsun doğru bir şey yap. Open Subtitles أفعل شيئاً صائباً بحياتك لو مرة
    doğru bir şey de yapmadınız, değil mi? Open Subtitles أجل ، و لم تكونا تفعلا شيئاً صواباً أيضاً ، صحيح؟
    Çünkü doğru bir şey kalmadı. Open Subtitles يا للأسف، لا شئ صحيح
    Charlie, annen sana doğru bir şey söyleyecek. Open Subtitles تشارلي,امك سوف تخبرك شئ صحيح
    Bunun doğru bir şey olduğunu biliyorsam ve sen bunu yapabilirsen, birazcık utanmaya katlanabilirim. Open Subtitles أستطيع أن أحصل على قليل من الإحراج لو أنك تستطيع لو أني علمت أن هذا هو الشيء الصحيح
    Eminim doğru bir şey yapmış oluruz. Open Subtitles أنا متأكدة أن هذا هو الشيء الصحيح لنفعله
    Ve bunun doğru bir şey olduğunu düşündüğü. Open Subtitles ويعتقد أنه كان عملًا صالحًا
    Olivia Pope ne zaman doğru bir şey yaptı ki. Open Subtitles (أُوليفيا بوب ) لا تستطيع القيام بأي شيء بشكل صحيح

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus