dedi. Bizi doğru insanlarla tanıştırdı. Böylelikle Vitor ve Maurinho ekibimiz oldu | TED | لذلك عرفنا نانكو على الأشخاص المناسبين وأصبح فيتور وماورينيو طاقمنا |
doğru insanlarla, doğru yere gittiğinde bunu dörde böl. | Open Subtitles | عندما تصل الى المكان المناسب مع الأشخاص المناسبين اجعلها ارباعاً |
Sizce biz, doğru insanlarla mı evleniyoruz? | Open Subtitles | هل تعتقدين بأننا قد تزوجنا من الأشخاص المناسبين ؟ |
Tek ihtiyacın, doğru insanlarla görüşme fırsatı. | Open Subtitles | كل ما تحتاجيه هي الفرصة للقاء بعض الأشخاص المناسبين |
doğru insanlarla takılırsan dünyevi arzularından arınırsın. | Open Subtitles | إذا تسكعت مع الأشخاص المناسبين فإنك ستتغلب على رغبتك بالحصول على أي ممتلكات ماديه |
Tüm bunları doğru insanlarla iş yapabilmek için yapıyorum. | Open Subtitles | كل شيء حول الدخول في عمل مع الأشخاص المناسبين |
Neyse ki doğru insanlarla yatağa giriyorsunuz. | Open Subtitles | لحسن الحظ أنتم "تنامون" مع الأشخاص المناسبين |
Belki de doğru insanlarla beraberiz. | Open Subtitles | ربما نحن مع الأشخاص المناسبين |
Bana sorarsan Cherryh doğru insanlarla arkadaşlık edebildiği için kazandı. | Open Subtitles | برأيي، أنه (تشيري) فاز لكونه يسيطر على الأشخاص المناسبين |
Bana sorarsan Cherryh doğru insanlarla arkadaşlık edebildiği için kazandı. | Open Subtitles | برأيي، أنه (تشيري) فاز لكونه يسيطر على الأشخاص المناسبين |
CR: Kesinlikle. Devam edeyim — (Alkışlar) LP: Internet gizliliği ilgili endişemin nedeni de bundan kaynaklanıyor hasta kayıtlarında yaptığımız hatayı tekarlıyoruz iyi şey yapalım derken güzel başka şeyleri kaybediyoruz ve insanların bilgiyi doğru insanlarla doğru şekilde paylaşmalarıyla meydana gelecek büyük güzellikler hakkında hiç düşünmüyoruz. | TED | ش.ر: بكل تأكيد. دعني أقم بهذا- (تصفيق) ل.ب: لذا أعتقد أنني قلق جدا أننا، فيما يتعلق الخصوصية على الانترنت، أننا نقوم بنفس ما نقوم به بالضبط حيال السجلات الطبية، أننا تخلص من الجمل بما حمل. وأننا لا نفكر فعلا بالخير الكثير الذي قد يأتي من المعلومات التي يتقاسمها الناس مع الأشخاص المناسبين وبالطرق المناسبة. |