"doğru zamanda doğru" - Traduction Turc en Arabe

    • المناسب والوقت المناسب
        
    • المكان المناسب في الوقت
        
    • الصحيح في الوقت الصحيح
        
    • المناسبين بالوقت المناسب وحان الوقت
        
    Evet, bendim. Onun hayatını ben kurtardım. Doğru zamanda doğru yerdeydim. Open Subtitles لقد كان أنا لقد أنقذت حياتها في المكان المناسب والوقت المناسب
    Birazdan, iki küçük kızın, bir babanın ve Doğru zamanda doğru yerde olan adamın hikayesini izleyeceğiz. Open Subtitles نتابع بعد قليل قصة فتاتين وأبيهم والرجل الذي كان في المكان المناسب والوقت المناسب
    Adam, doğru zamanda, doğru yerde olan, kendini beğenmiş bir orospu çocuğu. Open Subtitles هذا الرجل , غني و حقير في المكان المناسب والوقت المناسب
    Bana göre ise, fotoğrafçılık Doğru zamanda doğru yerde olmaktan daha fazlasıydı. TED لذلك بالنسبة لي التصوير كان يعتمد أكثر على التواجد في المكان المناسب في الوقت المناسب
    İşin asıl zor olan tarafı, Doğru zamanda doğru yerde olabilmek. Bunun dışında oldukça sade ve kolay bir teknik. TED نصف التحديد يكمُن في الوصول ,ان تكون في المكان المناسب في الوقت المناسب لكن هناك تقنية بسيطة و سهلة
    Onlara Doğru zamanda doğru ilacı almak gibi basit bir işi yapmak için gizlice yardım eden bir teknoloji bu. TED إنها تكنولوجيا خفية تساعدهم على أداء هذه العملية البسيطة لأخذ الدواء الصحيح في الوقت الصحيح.
    Belki siz Doğru zamanda doğru yerde "Yeter artık" diyecek insanlarsınızdır. Open Subtitles ربما أنتم الأشخاص المناسبين بالوقت المناسب وحان الوقت تقولون كفى عبثاً.
    Sanırım yine Doğru zamanda doğru yerdeyim. Open Subtitles أظن أني كنت في المكان المناسب والوقت المناسب مرة أخرى
    - Doğru zamanda doğru yerdeydim. Open Subtitles كنت في المكان المناسب والوقت المناسب
    Doğru zamanda doğru yerdeydim. Anlarsın ya... Open Subtitles فقط المكان المناسب والوقت المناسب
    - Evet, Doğru zamanda doğru yerde. Open Subtitles -نعم، المكان المناسب والوقت المناسب
    Daima Doğru zamanda doğru yerde olmak. Open Subtitles أنت دائماً في المكان المناسب في الوقت المناسب
    Doğru zamanda doğru yerdeydin, sanırım. Open Subtitles فقط في المكان المناسب في الوقت المناسب, افترض ذلك.
    Çünkü, görüyorsunuz, yaşam... doğru nedenle, doğru zamanda, doğru yerde olmaktır. Open Subtitles لأن، كما ترون، الحياة يجري حول في المكان المناسب في الوقت المناسب
    Adam sadece evrenin yeniden yorumlanması sırasında, Doğru zamanda doğru yerde ve doğru paradigma kaymasındaydı. Open Subtitles انظر،لقد كان الشاب في المكان المناسب في الوقت المناسب مع معرفته بالإزاحة الجذرية الصحيحة
    Doğru zamanda doğru yere bakar mısınız? Open Subtitles أيمكنكما البحث في المكان الصحيح في الوقت الصحيح ؟
    Hayatta gezinip hep Doğru zamanda doğru yerde olabiliyorum. Open Subtitles أستطيع أن ابحر خلال حياتي و أكون دوما في المكان الصحيح في الوقت الصحيح
    Belki siz Doğru zamanda doğru yerde "Yeter artık" diyecek insanlarsınızdır. Open Subtitles ربما أنتم الأشخاص المناسبين بالوقت المناسب وحان الوقت تقولون كفى عبثاً.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus