Doğu Avrupa'daki vampir avcılığı gibi bir şey. | Open Subtitles | صيد مصّاصِى الدماء في شرق أوروبا. ذلك النوعِ مِنْ الأشياءِ |
Doğu Avrupa'daki terörist grupları arasındaki silah ticaretiyle ilgili değerli bilgiler veriyor. | Open Subtitles | يقوم باعطائنا معلومات مهمة عن تجارة السـلاح في شرق أوروبا التي يقوم بها الارهابيون |
Bir çoğunuzunda bildiği gibi, bu bölgedeki yolculuklarım esnasında müttefiklerimizi, Anti-Balistik Füze Kalkanının, birliklerimiz ve Doğu Avrupa'daki müttefiklerimizin güvenliği açısından yeni bir basamak olduğu konusunda ikna etmeye çalışıyordum. | Open Subtitles | كما يعلم العديد منكم ، أنه لدي العديد من الرحلات عبر المنطقة تؤكدا أن حلفاؤنا للصواريخ الباليستية المضادة سيمنحنا قوة وحلفاء أكثر في شرق أوروبا |
Doğu Avrupa'daki Yahudi nüfusu ise buna coşkuyla karşılık veriyor. | TED | والرد على هذا من طرف الساكنة اليهودية في أوروبا الشرقية كان عاطفيا. |
Zevlos Doğu Avrupa'daki CIA ajanlarının isimlerini ifşa etmekle tehdit etmiş olabilir. | Open Subtitles | ربما أنه قادم بتهديد كشف مقدرات المخابرات في " أوروبا " الشرقية |
Yaptıklarının, Doğu Avrupa'daki komünizmi bitirmede etkili olduğu söyleniyor. | Open Subtitles | أفعاله قد ساهمت في نهاية الشيوعية في أوروبا الشرقية |
ABD'nin Doğu Avrupa'daki hareketsizliği, ABD'nin Afgan kıyısındaki Sovyetler Birliği saldırılarına müdahale etmeyeceğini kanıtladı. | Open Subtitles | عدم اتخاذ "الولايات المتحدة" أي إجراءات ..في شرق أوروبا "يثبت أن عدوان "الاتحاد السوفييتي ..على الحدود الأفغانية "لن يعارض علناً من جانب "الولايات المتحدة |
ABD'nin Doğu Avrupa'daki pasifliği Sovyetler Birliği'nin Afgan sınırındaki saldırgan tutumuna karşı ABD hükümetinin alenen karşılık vermeyeceğinin kanıtıdır. | Open Subtitles | عدم اتخاذ (الولايات المتحدة) أي إجراءات في شرق (أوروبا)... يثبت أن عدوان (الاتحاد السوفييتي) على الحدود الأفغانية... لن يعارض علناً من جانب (الولايات المتحدة) |
Eğer onları örgütler yerine Gestapo'ya iletirse bu sadece yüzlerce insanın ölümü değil Doğu Avrupa'daki örgütlenmemizin de yıkımı anlamına gelir. | Open Subtitles | ان قام بتسليمهم الى الجستابو بدلاً من أن يسلمهم الى قواتنا... فان ذلك لن يعني فقط موت المئات من الناس... و لكنه سيعني تدميراً شاملاً لمنظومتنا في أوروبا الشرقية |
Ona, buranın Doğu Avrupa'daki en verimli arazi olduğunu söyle. | Open Subtitles | أخبره أنها الأرض الأكثر خصباً في (أوروبا) الشرقية |