Ayrıca House Doğum kontrol haplarını aldığında çok savunmacıydın. | Open Subtitles | عندما أخذ هاوس حبوب منع الحمل خاصتك من هو؟ |
Hesabın yarısını öderler, kendi Doğum kontrol haplarını getirirler. | Open Subtitles | يتقاسمن معك نصف الفاتورة .ويحضرن حبوب منع الحمل الخاصة بهن |
Ben lisedeyken bir aylığına Avrupa'ya gitmiştim ve Doğum kontrol haplarını götürmeyi unuttuğum için dönüşte otuz tane içtim. | Open Subtitles | صحيح عندما كنت في الثانوية ذهبت إلى أوروبا لشهر ونسيت أخذ حبوب منع الحمل -أخذت 30 حبة يوم وصلت البيت |
Ben de annemi Doğum kontrol haplarını alması için götürmem lazım dedim. | Open Subtitles | قلت يجب ان أخذ امي لتأخذ حبوب منع الحمل! |
Otopsi gösteriyor ki, Doğum kontrol haplarını kullanmasına rağmen Martha Crittendon öldüğünde dört haftalık hamileymiş. | Open Subtitles | يشوّف تشريح الجثة مارثا كريتيندون كان أربعة أسابيع حبلى عندما ماتت، على الرغم من حبوب تحديد نسلها. |
Annem 60'ına geldi ve Doğum kontrol haplarını bıraktı ve doldurması gereken bir boşluk olduğunu hissetmiş ve sonra da ben yanına taşındım işte buradayım. | Open Subtitles | وصلت أمي لعمر 60 و توقفت عن تناول حبوب منع الحمل, و اعتقدت بأن لديها مكان فارغ لتملأه, و بعد ذلك انتقلت إلى هنا، و ها أنا ذي. |
Doğum kontrol haplarını günde iki kez kullanacaksınız. | Open Subtitles | وجربي حبوب منع الحمل |
Doğum kontrol haplarını farketmezdi. | Open Subtitles | لكنه لن يلحظ حبوب منع الحمل |
Doğum kontrol haplarını mı yiyor o? | Open Subtitles | هل هو يتناول حبوب منع الحمل ؟ |
Martina hakkında hiçbir şey bilmiyordum ta ki 3. sevişmemizden sonra onun Doğum kontrol haplarını banyoda ki çekmecede bulana kadar. | Open Subtitles | (حسناً، لاأمتلك أدنى فكرة عن (مارتينا حتى ثالث مرة (دان) وأنا عبثنا سويةً ووجدت حبوب منع الحمل في الحمام |
Dişlerimi fırçalayacağım ve Doğum kontrol haplarını atacağım ve onikiden vuracağız. | Open Subtitles | سأنظف أسناني، و سأتخلص من حبوب تحديد النسل تلك و سنستمتع حتى الجنون |