"dokunduğun" - Traduction Turc en Arabe

    • تلمسه
        
    • لمست
        
    • لمسته
        
    • لمستها
        
    • لمستيه
        
    • لمسك
        
    • تلمسين
        
    • تلمسينه
        
    • تلمسيه
        
    • لمستِ
        
    Dokunduğun herşey şu ya da bu şekilde mutlaka ölüyor. Open Subtitles كل شيء تلمسه ينتهي به الأمر بالموت بطريقة أو بأخري
    Dokunduğun her şey eninde sonunda, ölümle sonuçlanıyor. Open Subtitles .. كل شيء تلمسه ينتهي به الأمر بالموت بطريقة أو بأخري
    Bak, Dokunduğun herşeyi, daha iyiye götürüyorsun. İyileştiriyorsun. Open Subtitles انظر اي شي تلمسه تجلب له الخير.انت كذلك.
    Senin Dokunduğun tava daha sıcaktı, ama onun da yediği mum büyüktü. Open Subtitles اعنى , انت بالفعل لمست مقلاة مغلية لكنه اكل شمع اكثر منك
    Bunun hayatında Dokunduğun en değerli obje olduğunun farkındasın değil mi? Open Subtitles انك تدرك أن هذا اثمن شئ من صنع الانسان لمسته
    Ben senin izlediğin, Dokunduğun, incittiğin... becerdiğin, öldürdüğün, küçük kızların hepsiyim. Open Subtitles انا كل فتاه صغيره رائيتها لمستها . جرحتها
    Burası aynı zamanda Dokunduğun her şeyin yapış yapış olduğu bir şehir. Open Subtitles وهى ايضاً المدينة حيث كل شئ تلمسه لزج قليلاً
    Kendimi en iyisi olduğuna inandırdım ama Dokunduğun her şeye kan bulaşıyor. Open Subtitles لقد أقنعتُ نفسي بأن ذلك في سبيل الخير، و لكن كل ما تلمسه يتحول لدماء.
    kültürel bir hareket. Lauren'ın "Parable of the Sower"da öğrendiği gibi: "Dokunduğun her şey değişir. TED كما تعلمت لاورن في "برابل أوف ذا سيور"، "أنت تُغيّر كل شيء تلمسه.
    Yaptığın her şey, Dokunduğun her şey pisliğe dönüşüyor. Open Subtitles كل شئ تقوم به، كل شئ تلمسه يصبح هراء
    Dokunduğun her şeyi parçalıyorum da ne demek? Open Subtitles ما مغزى هذا حقاً... يا من تحطم كل شيء تلمسه ؟
    Dokunduğun her şeyi yok ettiğin yetmiyormuş gibi şimdi de sübyancılığa mı başladın? Open Subtitles أتعلم ، انه ليس أمراً كافياً أن تدمّر كل شيء تلمسه أنت الآن منجذب جنسياً للأطفال - منجذب للأطفال ؟
    O bıçağa dokunursan evlat Dokunduğun son şey olur. Open Subtitles إذا لمست يدك ... ذلك السكين أيها الفتى فسيكون آخر شيء تلمسه قطّ
    O vajinana Dokunduğun elinse, seni gebertirim. Open Subtitles إذا كانت هذه اليد التي لمست مهبلك، سأقتلك
    O vajinana Dokunduğun elinse, seni gebertirim. Open Subtitles إذا كانت هذه اليد التي لمست مهبلك، سأقتلك
    O ekmeklere Dokunduğun an McDonald's'da çalışmadığına pişman olursun. Open Subtitles إذا لمست أي حلوى ستتمنى أن تأخذ الوظيفة في "ماكدولدز"
    Kağıt havluyla temizleyecek bir şey getir ve Dokunduğun her şeyi sil. Open Subtitles أحضر مناشف ورقيه و المنظف و إمسح كل شئ لمسته
    Onun kurbana Dokunduğun varsayalım, besbelli,onun sağ kolu sizin ve kurbanın arasına gelmeli. Open Subtitles إذا كنتَ قد لمستها بدون قصد، يمكننا استخدام ذلك لإقناع مساعد المدعي العام!
    Dokunduğun, elini sürdüğün her şeyi saklıyorum... ta bebekliğinden beri. Open Subtitles أنا أحتفظ بكل شيئ لمستيه منذ أن كنتِ صغيرة
    Senin beni sevdiğini biliyorum. J. Bana Dokunduğun anda, bunu hissedebiliyorum. Open Subtitles أعلم أنك تحبني أحسُّ بهذا عند لمسك لي
    Bu gururumun son parçası. Buna Dokunduğun an anlaşmamız biter. Open Subtitles هذا اخر قطعة من كبريائي ، حالما تلمسين هذا اتفاقنا لاغ
    Buraya, Birleşik Devletlere geliyorsun ve Dokunduğun en ufak şey bile geldiğin yerde yapılmış. Aslında New York'ta doğdum. Open Subtitles بماذا تشعُرين بمجيئك هُنا، للولايات المُتحدة، و كل شئ تلمسينه مصنوع من مكان مجيئك؟
    Dokunduğun her şeyi mahveder misin? Open Subtitles هل كل شيئ تلمسيه يتحول الى شؤم ؟
    Kapı koluna Dokunduğun anda seni içeri tıkarım! Open Subtitles إذا لمستِ ذلك الباب فسوف أعتقلكِ

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus