"dozunu" - Traduction Turc en Arabe

    • جرعة
        
    • الجرعة
        
    • جرعته
        
    • جرعتك
        
    • الجرعه
        
    • جرعتكم
        
    Hayır. Her zamankinden daha erken saatte günlük felaket dozunu getiriyor. Open Subtitles كلا، إنها تسلّم جرعة الجحيم اليومية في وقت مبكر عن المعتاد
    Maddenin dozunu artıramayız çünkü şu anda toksik düzeye yaklaştık. Open Subtitles نحن لا يمكن رفع جرعة الدواء لأننا نصبح قريبون إلى مرحلة سامة منه.
    Bu hap doğum kontrol haplarında bulunan steroidin yüksek dozunu içerir. Open Subtitles هذه جرعة عالية من نفس الستيرويد... الموجود في حبوب منع الحمل.
    İki dakika için ya da bir sonraki vaka gelene kadar ya da bir sonraki uyuşturucu dozunu alıncaya kadar mutlu olmuşsundur. Open Subtitles ربما لدقيقتين، حتي تأتي الحالة القادمة حتي تبحث عن الجرعة التالية
    İki dakika için ya da bir sonraki vaka gelene kadar ya da bir sonraki uyuşturucu dozunu alıncaya kadar mutlu olmuşsundur. Open Subtitles ربما لدقيقتين، حتي تأتي الحالة القادمة حتي تبحث عن الجرعة التالية
    Dün dozunu düşürmüştüm Böylece kendini ihbar edecek kadar aklı başında olacaktı. Open Subtitles لقد خفّضت جرعته بالأمس حتّى يكون في صحّة كافية لتسليم نفسه
    Gördüğüme göre sabah dozunu almışsın. Open Subtitles أرى أنك تناولت جرعتك الصباحية مئتا دولار لقاء 5 حبوب؟
    Antibiyotiklerin dozunu arttıracağım, ama kültürlerde hiç bakteri artışı yok. Eğer bu bir virüs ise, yapabileceğim hiçbir şey yok. Open Subtitles لقد زدت جرعة المضاد الحيوي, لكن ليس هناك أي إشارة عل بكتريا تنمو في المستنبت
    Hidromorfon dozunu gitgide arttırmışlar sonunda o kadar arttırmışlar ki kız ölmüş. Open Subtitles لقد استمروا بزيادة جرعة الهايدرومورفون إلى أن أعطوها الكثير منه و ماتت على إثر ذلك
    DNP ile kızların dozunu ayarlayarak takımın çok başarıIı olmasını istedin. Open Subtitles أردت هذا الفريق أن تكون ناجحة جدا أنك على استعداد ل جرعة الفتيات مع إدارة التخطيط الوطني.
    Tamam, o zaman ilacı dozunu arttırın, ben de etkisi geçmeden geri döneyim. Open Subtitles حسناً , ضاعف لي جرعة المخدرات و ساعود قبل أن يذهب مفعولها
    Onun için yapabileceğimiz tek şey, zehrin dozunu arttırmaktır. Open Subtitles الأمر الوحيد الذي نستطيع فعله لها هو زيادة جرعة السم,
    Bir dahaki sefere bayıltıcı spreyin dozunu artırın. Open Subtitles في المرة القادمة حاول أستعمال جرعة من الرذاذ المنوم
    O halde dozunu arttır, çünkü beni yıkıyorsun ve bunu yapmak zordur, çünkü yıllardır ölülerle çalışıyorum ve şimdi o zamanların güzel gözükmesini sağlıyorsun. Open Subtitles ضاعف الجرعة إذن. لأنّك تُحبطني. ومن الصعب القيام بذلك، لأنني عملتُ مع الموت لسنوات.
    Temiz şırınga kullanırız, dozunu kontrol ederiz. Bu tek şansı. Open Subtitles إستخدام مَحاقن نظيفة , معاينة الجرعة, إنها أفضل فرصة
    Durumumuzu değerlendirdim ve dozunu ayarlamaya karar verdim. Open Subtitles بالنظر إلى الظروف المحيطة سأقوم بضبط الجرعة
    Davranışlarına bakacak olursak ilaçların dozunu arttırma vakti gelmiş. Open Subtitles حسناً، وفقاً لتصرّفاتك الأخيرة، ربّما حان الوقت لزيادة الجرعة.
    - dozunu vermeme izin ver, iyi olacaktır. Open Subtitles فقط اتركني اعطيه جرعته وكل شيء سيكون بخير
    Plasebo dozunu yükseltirsen onu boğabilirsin. Open Subtitles ان ضاعفت جرعته من البلاسيبو سيغرق
    Lütfen sakinleş. Yakında bir sonraki dozunu vereceğim. Open Subtitles اهدئي رجاءً، سأصعد لك قريبًا مع جرعتك التالية.
    Biri bana çocuk hastalar için uygun seftriakzon dozunu söyleyebilir mi? Open Subtitles هل يخبرني احدكم الجرعه المناسبه للسفترياكسون المناسب للأطفال؟
    Güneş ışığı alma vakti gerçekten harikadır. Günlük ışık dozunu sağlıklı bir şekilde... Open Subtitles "وقت الشروق هو طريق رائع وصحيّ للحصول على جرعتكم اليومية.."

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus