Pazar günleri, Durduğum yerden seni görmediğimi sanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد أننى لن أراك أيام الآحاد من حيث أقف |
Pazar günleri, Durduğum yerden seni görmediğimi sanıyorsun. | Open Subtitles | أنت تعتقد بأني في أيام الأحد لا أراك من حيث أقف |
Durduğum yerden öyle gözükmüyor. | Open Subtitles | ويستمرّ الناس بقول ذلك كلّ شيء تغيّر ليس من حيث أقف |
Durduğum yerden her biriniz bu kadar büyüklükte görünürsünüz ve seyirciler de bir nevi görüş alanımın tamamını kapsıyor. | TED | إذاً من مكاني هذا، كل شخص منكم يبدو بهذا الحجم، و يأخذ الجمهور نوع ما كل مجال رؤيتي. |
Çünkü Durduğum yerden öyle gözüküyor. | Open Subtitles | لأنه من حيث كنتُ أقف , بالتأكيد كنتَ مطلق النار |
Durduğum yerden, o koca balığın gözlerini görebiliyordum. | Open Subtitles | إستطعت من زاوية وقوفي أن أرى عين السمكة العظيمة |
- Benim Durduğum yerden değil. Öyleyse başka bir yere git. | Open Subtitles | لا من حيث أقف ثم تحرك باتجاه الريح |
Benim Durduğum yerden seçilmesi gereken gün gibi ortada. | Open Subtitles | أعني من حيث أقف أرى أنه ليس هناك خيار |
Benim Durduğum yerden sen iyi görünüyorsun, Broadsky ise kötü. | Open Subtitles | من حيث أقف أنا نحن الأخيار، و(براودسكي) شرير |
Durduğum yerden mükemmel görünüyorsun. | Open Subtitles | انت تبدين مثالية من حيث أقف |
Durduğum yerden değil. | Open Subtitles | ليس من حيث أقف. |
- yaşlandığını unuttun. - Durduğum yerden öyle gözükmüyor ama. | Open Subtitles | ليس من حيث أقف أنا وأراكِ |
Benim Durduğum yerden bakınca, senin geleceğini benimkine tercih ederim. | Open Subtitles | ولهذا هذا مستقبلي من مكاني هذا أختار مستقبلك عوضاً عن مستقبلي |
- Durduğum yerden değil. | Open Subtitles | . لا ليست الغرفة الخاطئة من مكاني هذا |
Benim Durduğum yerden her şey gayet aydınlıktı. | Open Subtitles | إنّه واضح تماماً من حيث كنتُ أقف أجل.. |
Benim Durduğum yerden kulağa harika geliyordu. | Open Subtitles | -بدَتْ ممتازةً حيث كنتُ أقف |
Durduğum yerden, o koca balığın gözlerinin içine bakıyordum. | Open Subtitles | إستطعت من زاوية وقوفي أن أرى عين السمكة العظيمة. |