şehrin çıkışında durduğumuzda, onu yetişemeden ... çekip uzaklaştı. | Open Subtitles | عندما توقفنا عند باب المدينة ، بعدت و إختفت قبل أن اتمكن من اللحاق بها |
Benzin almak için durduğumuzda, kartı cüzdanına geri koydum. | Open Subtitles | لأن عندما توقفنا لتزويد السيارة بالوقود أعدت البطاقة إلى محفظتك |
Benzin istasyonunda durduğumuzda düşünecektin. | Open Subtitles | كان مفترض أن تفكر بهذا عندما توقفنا عند محطة الخدمة |
Benzin istasyonunda durduğumuzda Silahımı etkisiz hale getirmiş olmalı. | Open Subtitles | لا بد وأنها عطّلت مسدسي عندما توقّفنا لتعبئة البنزين |
Başta onu hatırlayamadım ama her durduğumuzda, konuştuğu her kişide, yaptığı her planda onun Veronique'i yasa dışı yollardan satan doktor olduğunu anladım. | Open Subtitles | لم اتعرف عليهِ في البداية لكن معَ كل محطة توقف وقفنا فيها كل من تحدثَ إليهم ...الخطط التي كانَ يعدها لليوم ،، ادركتُ |
O gece durduğumuzda bir subay bana: | Open Subtitles | تلك الليلة ، عندما توقفنا يُخبرنيأحدالضباط: |
Bir kafede durduğumuzda, burada bize yol hakkında talimatlar verdiler ve yol burda bitti. | Open Subtitles | توقفنا في مطعم في الخلف هناك ثم حصلنا علي اتجاهات متداخلة وانتهي بنا الامر هنا |
Chook-A-Chook'ta yemek yemek için durduğumuzda puştun biri arabamdan çalmış. | Open Subtitles | وفي طريقنا توقفنا عند تشوك أ تشوك لنأكل فسرقها أحمق ما من السيارة |
Kahve almak için durduğumuzda tezgâhın oradaki kızın telefonunu aldı. | Open Subtitles | لقد اخذت هاتف فتاة ما عند المحاسب عندما توقفنا من اجل القهوة |
Hayır, yemek için yol kenarında durduğumuzda senin elindeydi. | Open Subtitles | لا, لقد كان في يدك عندما توقفنا في ذلك المكان لتناول العشاء |
Sonra öğle yemeği için durduğumuzda iki polis aracı geldi ve bisikletlerimize çarptı. | Open Subtitles | لاحقا عندما توقفنا للانطلاق هذه السيارة ضاعفت السرعة و دهست دراجاتنا |
durduğumuzda... bulutları hissedebiliyordum! | Open Subtitles | .... عندها توقفنا اعتقد اني شعرت بالغيوم |
O kapının önünde ilk durduğumuzda bacaklarım titredi korkudan değil, heyecandan. | Open Subtitles | أول مرة توقفنا أمام من هذا الباب ، ارتجفت ساقي... ليس مع الخوف ، مع الإثارة. |
Bir meyhanede yemek için durduğumuzda bir anda etrafımızı, dokuz diyarın en iğrenç canavarları sardı. | Open Subtitles | توقفنا من أجل الأكل في حانة خارج المملكة... وجدنا أنفسنا محاطين بأكثر الوحوش بشاعةً من جميع الممالك التسع. |
Yakıt almak için durduğumuzda bayıldı. | Open Subtitles | توقفنا للتزود بالوقود فانهار فحسب. |
Öğle yemeği yemek için Redburn'de durduğumuzda otobüsten çalındılar. | Open Subtitles | تمت سرقتها من الحافلة عندما توقفنا للغداء في (ريدبورن) |
- Yiyecek almak için durduğumuzda. | Open Subtitles | -عندما توقفنا للطعام. |
Ve biz her durduğumuzda, o da durdu. | Open Subtitles | ...و وكلما توقفنا يتوقف هو |
Yolda durduğumuzda bizi görmüşler. - 11. | Open Subtitles | -لقد رأونا على الطّريق السّريع حينما توقّفنا. |
Daily Kardeşler için durduğumuzda kaçtı. | Open Subtitles | هربت حين توقّفنا لأجل الإخوة (دايلي). |
Çünkü en son bu köprünün üzerinde durduğumuzda hayır diyeceksin diye çok endişeliydim. | Open Subtitles | لانة فى اخر مرة وقفنا فيها على ذلك الجسر انا كنت متوتراً جداً خشية ان تقولين لا |
Lena'nın kapısında durduğumuzda: iyi bir aktris halini aldı, | Open Subtitles | وبينما وقفنا خارج باب (لينا) كانت كممثلة تعد نفسها قبل الدخول |