Muhtemelen bunun farkına varmadın fakat durduğunuz bu yerin tarihi bir geçmişi var. | Open Subtitles | ربما أنتم لا تلاحظون ذلك لكنكم جميعاً تقفون قريباً قليلاً من تاريخ مضى هنا |
Üzerinde durduğunuz zemin erimiş lava dönüşecek. | Open Subtitles | الأرض التي تقفون عليها سوف تتحول إلى حمم منصهرة |
Hepimiz ifade özgürlüğünü savunuruz, bu çok güzel bir şey fakat tekrar edip durduğunuz sadece bu cümleyse daha verimli bir sohbetin önünü tıkıyorsunuz demektir. | TED | انظروا، نؤيد جميعًا حرية التعبير، إنه لرائع تأييد حرية التعبير، لكن إن كان هذا كل ما تعرفون قوله مرارًا وتكرارًا، فأنتم تقفون في طريق نقاش أكثر إيجابية. |
- durduğunuz için teşekkürler. - Benim için zevkti. | Open Subtitles | شكرا ً على توقفك هذا من دواعى سرورى |
durduğunuz ve yardımınız için teşekkürler. | Open Subtitles | شكراً على توقفك هذا تصرف نبيل منك |
durduğunuz için teşekkürler. | Open Subtitles | شكرا علي المؤازرة |
Evet. O zaman durduğunuz yerden 3,5 km uzakta olduğunu da biliyorsunuz. | Open Subtitles | ثم كنت أعلم أنه هو 2.2 ميل من المكان الذي تقف فيه. |
Tam durduğunuz yerde yepyeni bir kasaba göreceksiniz. | Open Subtitles | سترون بلدة كاملة جديدة حيث تقفون |
ben de şu an sizin durduğunuz yerde.... ...duruyor olabilirdim. | Open Subtitles | أن أكون واقفاً حيث تقفون الليلة |
Ya şu anda durduğunuz yerde, ya da satıldığınız madenlerde. | Open Subtitles | ايضا هنا حيث تقفون, وإلا سباعون للمناجم |
Kuzenim Cornell Stokes tam durduğunuz yerde öldürüldü şu anda burada olmak benim için çok zor. | Open Subtitles | ابن عمي,"كورنيل ستوكس"... قُتل حيث تقفون تماماً, ويؤلمني وجودي هنا. |
Kuzenim Cornell Stokes tam durduğunuz yerde öldürüldü şu anda burada olmak benim için çok zor. | Open Subtitles | ابن عمي,"كورنيل ستوكس"... قُتل حيث تقفون تماماً, ويؤلمني وجودي هنا. |
Tam şu anda durduğunuz yerde. | Open Subtitles | -في المكان الذي تقف عليه بالضبط |