"durmaz" - Traduction Turc en Arabe

    • يتوقف
        
    • تتوقف
        
    • يتوقّف
        
    • طويلة طريق
        
    • تبرح
        
    • درماز
        
    Asla yemez, asla uyumaz ve asla durmaz. Open Subtitles لن يأكل أبداً, ولن ينام أبداً ولن يتوقف أبداً
    Konuşmaya başlarsan, durur. Yoksa durmaz. Open Subtitles عندما تبدأ بالكلام سيتوقف ما عدا ذلك فهو لن يتوقف
    Bir baba kızı seven asla durmaz. Open Subtitles الأب لا يستطيع أن يتوقف . عن حب إبنته أبداً
    Vücudumuzdaki tuhaflıklar, ilk aybaşıyla birlikte başlar ve menopoza kadar durmaz. Open Subtitles يبدو جسمك غريباً أثناء الدورة الشهرية ولا تتوقف حتى سن اليأس
    Karar senin ama tahminimce sen konuşana kadar rüyaların durmaz. Open Subtitles هذا قرارك, ولكن تخميني أن أحلامك لن تتوقف حتى تفعلي
    Bu bir kamu vasıtası. Belirlenmiş Yerlerden başka yerde durmaz. Open Subtitles إنها مركبة عامة تتوقف حيثما مُخطط لها لتتوقف و لا مكان غير ذلك
    Bir kere istediğinin kokusunu aldı mı... onu alana kadar durmaz. Open Subtitles حالما يلتقط رائحة ما يريده لا يتوقّف قبل أنْ يحصل عليه
    Şimdi, yanlışım varsa düzeltin ama bunun gibi bir şey sadece bu kasaba sınırında durmaz. Open Subtitles و الآن، صحح لي إن كنت مخطئاً لكن، هذا هو الشيء الذي لن يتوقف عند حدود هذه البلدة، أليس كذلك؟
    Bir sonraki istasyonda durur durmaz trenden in. Open Subtitles في المحطة القادمة انزلي من القطار ما إن يتوقف
    Burada yağmur hiç durmaz mı? Open Subtitles ولكنى لا اعرف بهذا, ألا يتوقف المطر هنا ؟
    Baban ne zaman gerilirse şu tenis topunu vurana kadar durmaz. Open Subtitles عندما بدء والدك لم يتوقف حتي اصتدم بكرة التنس تلك
    Bebeği alana kadar durmaz. Open Subtitles لن يتوقف عن السعي ورائك حتى يحصل على الطفلة
    Yalnızca öyle yaparsan bu ülkede araba maraba durmaz. Open Subtitles في هذه البلاد، تعملين هذه الطريقة لا أحد يتوقف.
    Dedem hep böyledir. Bir defa anılarını anlatmaya başladı mı hiç durmaz. Open Subtitles جدي هكذا، منذ أن يبدأ بالحديث لا يتوقف أبداً
    Bityeniği bir gemidir Bu büyük şey öyle kolay durmaz. Open Subtitles المشكلة هي أن مركب بهذا الحجم لا يمكن أن تتوقف فجأة
    O asla durmaz, bizim bunu yapmamız gerekiyor. Open Subtitles سوف لن تتوقف و ذاك يعني أننا أيضاً لن نفعل
    Hiçbir parti Lenny'nin partisi gibi olamaz, Çünkü Lenny'nin partisi durmaz Open Subtitles لا يوجد أي حفلة مثل حفلة ليني لأن حفلة ليني لا تتوقف
    Siz zaten savunmasızsınız. Ateş Ulusu, Ba Sing Se'yi ele geçirmeden asla durmaz. Open Subtitles أنتم ضعيفون أصلاً أمة النار لن تتوقف إلا بسقوط مدينتكم
    Hiç olmazsa buralarda kuru bir şey buldum. Bu cehennemde yağmur hiç durmaz mı? Open Subtitles على الأقل هناك شئ جاف هنا هل تتوقف عن المطر هكذا بغزارة؟
    Cinayet masasına hoş geldin. Burada saat durmaz. Open Subtitles مرحبًا بك في جهة القاتل الساعة لا تتوقف أبدًا
    Gangsterler durmaz sadece ara verir. Open Subtitles لا يتوقّف المتمرّدون بل يأخذون فترة استراحة
    Ağır olun. Durduğu gibi durmaz. Open Subtitles خُذْ الأمور بسهولة مع ذلك , a يَذْهبُ قليلاً a لمدة طويلة طريق.
    Karanlık, bir kez ışığın tadını aldı mı durmaz ta ki güneşi yutana dek. Open Subtitles وحالما تذوق الظلمة ضياءً، فلن تبرح إلّا أن تبتلع الشمس.
    Felix durmaz adında bir adama ödeme yaptığını söylüyorlar. Open Subtitles مذكور أنها قدَّمت مَدفوعات للمدعوّ (فيلكس درماز).

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus