Burada durup da olmadığım hâIde kız arkadaşınmış gibi davranmayacağım. | Open Subtitles | لن أقف هنا و أتظاهر أننى رفيقتك وأنا لست كذالك. |
Burada bütün gün durup, oyuncak bebeklerle oynadığını mı söylüyorsun? | Open Subtitles | اتقول لي انك تقف اليوم كله تلعب بهذه العرائس ؟ |
Eve varmadan önce durup bir şeyler atıştırmak ister misin? | Open Subtitles | هل تريدين أن نتوقف لشراء شيء قبل أن نصل للمنزل؟ |
Ve daha ne kadar yanında durup kendini yok etmeni izleyebilirim? | Open Subtitles | وكيف أطول بكثير رأيك أستطيع الوقوف إلى جانب ومشاهدة تخرب نفسك؟ |
Şöyle durup düşünmemiz gerekiyor: bilim ve sanat konusunda ne yapmaya çalışıyoruz? | TED | اذاً ينبغي علينا التوقف حقا والتفكير بماذا نحاول فعله مع العلوم والفنون؟ |
Orada durup ve seni bekledim bekledim durdum ve çıkıp geleceğine inanmamıştım. | Open Subtitles | وقفت هناك وبقيت منتظراً لكِ لذا لم أكن أعتقد أنكِ كنتي ستظهرين |
Bunu yapmaya giderken de yolda durup Onüç'e LP yaptın mı? | Open Subtitles | هل توقفت للقيام ببزل قطني ل 13؟ منظر 13 وحدقتيها المتضيقتان |
Açıktır ki sağda durup insanlara yol vermek daha iyidir ama bazı yerlerde bunu sadece umabiliriz. | TED | بشكلٍ واضح، إنه من الأفضل للأخرين عندما نقف على الجهة اليمنى وندعهم يمرون ولكننا نتوقع أن نفعل ذلك إلا في بعض الأماكن |
Her şey allak bullak oluyor benim tek yapabildiğimse durup seyretmek. | Open Subtitles | كل شىء ينهار.. و كل ما أفعله أننى أقف و أشاهد |
Bak,bütün gün burda durup seninle bitmemiş işler ve bunu bitirmenin öneminden bahsedebilirim. | Open Subtitles | يمكنني أن أقف هنا طوال اليوم والتحدث عن العمل غير المنتهي وأهمية الغلق |
Öylece durup, 16 yıl önce olanlar için sorgulanmasına izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لن أقف متفرجاً بينما أنت تضايقه بشيئاً حدث منذ 16 عام. |
Ve ondan biri ölürken durup seyretmek yapacağı şey değil. | Open Subtitles | وهي لن تقف هناك، وتشاهد أحد من قومها وهو يقتل. |
Yani senin adamların tesisime sızarken orada durup aptal ayağına mı yatacaktın? | Open Subtitles | إذًا أنتَ تقف هنا، وتلعب دور الغبيّ بينما كان طاقمكَ يقتحم منشأتي؟ |
Bir dakika durup bunu düşünelim, çünkü bu çok önemli bir nokta. | TED | دعونا نتوقف ونفكر في هذا لمدة دقيقة، لأنها نقطة هامة جدا. |
Biraz durup yağmur ormanlarını kurtarmaktan bahsedelim hepimizin kesinlikle ezelden beri duyduğu bir şey. | TED | ولكن دعونا نتوقف لحظة للحديث عن إنقاذ الغابات المطيرة، لأنه عادة الشيء الذي سمعنا بالتأكيد عنه. |
O zaman burada durup şöyle yapalım etrafında dans edeyim. | Open Subtitles | إذاً، ما رأيك في الوقوف هكذا وأنا أرقص حولك ؟ |
Belki senin içindir, ben durup da ne yaptım diye düşünemem. | Open Subtitles | ربما من أجلك ،لكن لا يمكننى التوقف عن التفكير فيما فعلت |
Ama eşikte durup veda ettiğimde annem kollarını bana sardı. | Open Subtitles | لكن عندما وقفت عند الرواق لتوديعهم احتوتني أمي بين ذراعيها |
Şöyle ki bir şey yapmadan önce durup kendime şunu soracağım:.. | Open Subtitles | حسناً،يا سيدى، قبل أن أقوم بفعل أىَّ شىءٍ، توقفت وسألتُ نفسى: |
Yanımızdan geçerken camların ardından bize ellerini uzatıyorlardı; biz de dimdik durup onlara yalnız olmadıklarını, onlar için savaştığımızı gösteriyorduk. | TED | وبمجرد مرورهم بجانبنا، يقتربون من النافذة ليصلوا إلينا، حيث نقف وقفة احتجاجية ليعرفوا أننا بجانبهم، ونحارب من أجلهم. |
Mümkün olan en kısa sürede durup durumun ne kadar kötü olduğuna bakmalısınız. | Open Subtitles | مما يعني أنه عليك و بكل سرعة ان تتوقف و تكتشف تداعيات الموقف |
Burada durup bu pis yalanları dinlemeyeceğim! | Open Subtitles | انا لن اقف هنا لأستمع الى أكاذيبك القذرة |
Sen barda durup sahneyi göreceksin. | Open Subtitles | ستقف عند الحانة وسترى الحافلة عند وصولها |
Moray yanımda durup adalet yerini buluna kadar benimle ilgilenmişti. | Open Subtitles | موراي وقف بجانبي وكان قلق بهذا الشأن حتى سادت العدالة |
Yangın sırasında odada durup yönleri ezberliyeceğimi düşünmeleri hoşuma gitti. | Open Subtitles | أشعر بالإطراء لإعتقادهم بأني سأقف في غرفة تحترق، وأراجع الإتجاهات |
Biraz durup kiliseye yol versek iyi olur. | Open Subtitles | ربما سنتوقف لدقيقة حتى تبتعد الكنيسة قليلاً |
Kıpırdamadan durup sakin olmamızı söyledi. Yardım buraya gelecek. | Open Subtitles | قال أن نبقى هادئين فى اماكننا و ستصل النجدة |