Büyük Duvar'ın arkasında bir sığınak var, herkes korunacak. | Open Subtitles | أسعوا للجوء خلف أمان السور العظيم، هناك سنكون محميين |
Talimlerini izlediğin gençlerin yarısı Duvar'ın kuzeyinde ölecek. | Open Subtitles | نصف أولئك الفتية يلقون مصرعهم شمال السور |
Duvar'ın güneyindensin benim gözümde bu seni güneyli yapar. | Open Subtitles | أنت من جنوب السور هذا يجعلك من الجنوب بالنسبة لي |
Kuzeylilerin hepsi yüzünü kuzeye çevirdi Duvar'ın ötesindeki tehditten korkuyorlar. | Open Subtitles | الشّماليون يواجهون الشّمال جميعاً، قلقون حول التهديد من وراء الجدار. |
Gördüğüm ilk ölü, Duvar'ın ötesinden Kara Kale'ye getirilmişti. | Open Subtitles | أول وايت رأيت من أي وقت مضى في قلعة الأسود من وراء الجدار. |
Yürek ağaçlarını Duvar'ın bir mil kuzeyinde bulabilirsin hatta belki eski tanrılarını da. | Open Subtitles | ستجد أيكة مقدسة شمال السور وربما آلهتك كذلك |
Duvar'ın diğer tarafına işedim bir gök hücresinde kaldım tepe kabileleriyle savaştım bir sürü macera yaşadım. | Open Subtitles | لقد تبولت من على قمة السور ونمتُ في زنزانة في السماء وتقاتلت مع قبائل التل |
Bunu sakın unutma evlat ölümün, Duvar'ın güneyindekiler için bir hediye olacak. | Open Subtitles | واعلم أن موتكَ ما هو إلّا هبة لقاطني جنوب السور. |
Hatta kurdu bile Duvar'ın kuzeyine, ait olduğu yere salacağız. | Open Subtitles | سنطلق سراح الذئب حتى شمال السور حيث ينتمي |
Duvar'ın ötesi imparatorluğa devredilecek. | Open Subtitles | يجب تسليم كل الأراضي خارج السور للإمبراطورية |
Duvar'ın arkasından konuştukları sürece buralarda hiçbir şey değişmez. | Open Subtitles | ما داموا يهيمنون علينا من خلف السور فلن يتغير شيء هنا |
Ama Duvar'ın ardında pusuya yatmış devler, gulyabaniler ve Ak Gezenler olduğuna inanmıyorum. | Open Subtitles | لكن... لا أؤمن بكل أولئك الغيلان التي تتوارى بالجانب الآخر من السور |
Bir iki ay Duvar'ın kuzeyinde olacak. | Open Subtitles | سيقضي شهران أو اثنان شمال السور |
Duvar'ın diğer kalelerine adam yerleştiremiyoruz. | Open Subtitles | لم نعد نقوَ على شغل باقي قلاع السور |
Duvar'ın güneyinden kim gelirse, bize göre Güneylidir. | Open Subtitles | جميع سكان جنوب السور من أهل الجنوب |
Adını bile bilmeyecekler ama Duvar'ın kuzeyindeki isimsiz bir piç, onlar için canını verdi diye hayatta olacaklar. | Open Subtitles | لن يعلموا حتّى اسمكَ... بلّ سيحيون لأن نغلٌ مجهول الاسم شمال السور فداهم بحياته. |
Duvar'ın ötesinde bir sefere çıkmışlar. | Open Subtitles | كان يقود رحلة استكشافية وراء السور |
Hepimiz Duvar'ın Ötesindeki Kral'ın ıstırabını sonlandırdığını gördük. | Open Subtitles | كلنا رأيناه يخلّص ملك ما وراء "الجدار" من عذابه |
Hepimiz Duvar'ın Ötesindeki Kral'ın ıstırabını sonlandırdığını gördük. | Open Subtitles | كلنا رأيناه يخلّص ملك ما وراء "الجدار" من عذابه |
Ben Duvar'ın ötesinde Ramsay Bolton'dan çok daha kötülerine karşı savaştım. | Open Subtitles | حاربتُ ما وراء الجدار ضدّ مَن هُم أسوأ من (رامزي بولتون). |
Kuzeylilerin hepsi yüzünü kuzeye çevirdi Duvar'ın ötesindeki tehditten korkuyorlar. | Open Subtitles | الشماليون كلهم يواجهون الشمال قلقين من الخطر القادم من وراء "الجدار" |