Akşam 5:03'te içeride bir elektrikli süpürgenin açıldığını duyacağım. | Open Subtitles | في الخامسة وثلاث دقائق مسـاء، سأسمع مكنسة كهربائية تبدأ بالداخل |
Bir gün o kazanan müziğini duyacağım. Bir gün... | Open Subtitles | سأسمع ذات يوم موسيقى الفوز، سيحدث ذلك ذات يوم |
Yeniden duyacağım ve çalacağım, aynı babam gibi. | Open Subtitles | سأسمع مرة اخرى, واعزف مرة اخرى تماما مثل والدي |
Bu beni pek de uçurmadı... ama bu gece duyacağım en kötü laf da değil. | Open Subtitles | إن هذا ليس بالضبط لعب ولكن الشيء الأسوء سأسمعه اليوم |
Eğer ihtiyacımız olan şeyleri bize aktarmazsan, seni tutuklamaktan zevk duyacağım. | Open Subtitles | إذا أنت لا تُزوّدُنا بكُلّ شيءِ نَحتاجُ، أنا سَأكُونُ سعيدَ لإعتِقالك. |
Sürdürmeye çalıştığım bu hayat beni doğruca, sadece onların acı çığlıklarını duyacağım cennete götürecek. | Open Subtitles | الحياة التي أحاول أن أعيشها ستجعلني أنعم بالجنة فقط لأسمع صرخات عذابهم |
Doya doya yiyeceğin tatları. Bahane bulmaya çalıştığını duyacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | الطبخ بسرور كي نسمن. لم افكر اني سأسمعك تبررين نفسك. |
Bu sandalye ile ona vurmaktan çok mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | سوف اكون اكثر من سعيد لضربة بالكرسى. |
İstediğini yaparsam tekrar Tanrı'yı duyacağım, değil mi? | Open Subtitles | إن فعلت ماتطلبه ، سأسمع الرب مجدداً صحيح ؟ |
Kahkahasını yeniden duyacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | ما كنت أظنّ أنّني سأسمع تلك الضحكة ثانية. |
Zaten okulda duyacağım. | Open Subtitles | حسناً, سأسمع عن القصة في المدرسة على أي حال |
Senden de mi bebek zırıltısı duyacağım? | Open Subtitles | هل سأسمع قصة أطفال مبكيه منك أيظاً؟ |
Gelip bana "evet, sizden ne zaman güzel haberler duyacağım" dedi. | Open Subtitles | إقتربت منى الأن وقالت "إذا متى سأسمع الأخبار الطيبة ؟" |
Ama, senden duyacağım hiç aklıma gelmezdi. | Open Subtitles | ولكن لم أعتقد أني سأسمع ذلك منكِ |
Senden de mi bebek zırıltısı duyacağım? | Open Subtitles | هل سأسمع قصة أطفال مبكيه منك أيظاً؟ |
Şu an o bunu bilmiyor ama konuştuğu her şeyi duyacağım. | Open Subtitles | ،هي لا تعلم بذلك ..ولكن الآن كل ما تقوله سأسمعه |
Ve George yumruklarını sallarken duyacağım şey şudur: | Open Subtitles | ،و عندما أرى "جورج" يلقى الضربات :هذا ما الذى سأسمعه |
Ve George yumruklarını sallarken duyacağım şey şudur: | Open Subtitles | ،و عندما أرى "جورج" يلقى الضربات :هذا ما الذى سأسمعه |
O halde, benden başka birinin de hayatını mahvetmesinden zevk duyacağım. | Open Subtitles | حَسناً، اذا سَأكُونُ سعيدة بأن يكون لدي شخص اخر يساعدني على تخريب حياتها |
Ama bunu yaptıktan sonra her zaman kendimle gurur duyacağım... | Open Subtitles | لكن بعد عَمَل هذا، أنا دائماً سَأكُونُ فخورة بنفسي... |
Hepinizi ders arasında gösteriyi tartışmak ve size çok özel bir duyuru yapmak için görmekten mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | سأكون سعيدة لأسمع كل أفكارك ونناقشها خلال فترة الراحة ولكى نعد تصريح خاص جداً |
Ben de seni duyacağım, canım. | Open Subtitles | وأنا سأسمعك يا عزيزي |
Onun icabına bakmaktan mutluluk duyacağım. | Open Subtitles | انا سوف اكون سعيد لكي اصلحها بنفسي |
dediğini duyacağım. Herkesin sabahını elde edeceğim. | TED | سأعرف الجميع يقولون صباح الخير |
Her zaman yaptıkları şeylere ve yapma tarzlarına saygı duyacağım. | Open Subtitles | سأحترمها دائما نتيجة ما قدمته والطريقة التي عملت بها دلك |