"duydum ki" - Traduction Turc en Arabe

    • سمعت أن
        
    • سمعت أنك
        
    • سمعت بأن
        
    • سمعت أنه
        
    • سمعت انك
        
    • سمعت ان
        
    • سمعتُ أن
        
    • سمعت أنهم
        
    • سمعت انه
        
    • سمعت بأنه
        
    • سمعتُ أنّ
        
    • سمعت أنّ
        
    • سمعت بأنك
        
    • لذلك سمعت
        
    • سمعتُ بأنّك
        
    Dans etmek üzereyiz ve Duydum ki, senin dansın da görülmeye değermiş. Open Subtitles نحن الآن سنبدأ الرقص وقد سمعت أن إهتزازاتك عادة شيء يثير الاعجاب
    Duydum ki çok güzel yeni ataçlar almışlar ama asla öğrenemeyeceğim. Open Subtitles سمعت أن لديهم لاقطات ورق جديدة مثيرة. ولكن لن أعرف أبدا.
    Duydum ki şişko amcanı görmek için hapishane kulesine çıkmışsın. Open Subtitles إذن, لقد سمعت أنك تزور عمك البدين في سجن البرج
    Duydum ki otobüsünde bir adam kaçıran varmış. Open Subtitles ما أمر ما سمعت أنك تحمل مُختطف على متن حافلتك؟
    Ayrıca, Duydum ki; Disney, yemeklerin kendi kendilerine tabaklara uçtukları bir 'Fantazi Restoran' açıyormuş. Open Subtitles في غضون ذلك , سمعت بأن ديزني فتح مطعم فانتازيا حيث تطير الأطباق بنفسها الى الطاولات.
    Evet, ama Duydum ki harika bir elbise koleksiyonu varmış. Open Subtitles لكن، إلا أني قد سمعت أنه حظي بمجموعة ملابس مذهلة
    Jericho'da önceki bölümlerde: - Duydum ki sen ve ben ortak oluyormuşuz. Open Subtitles . لقد سمعت انك قد اصبحت مالك هذا المكان الان
    Duydum ki, sadece bir kaç tanesi, zamanında kaçmayı başarmış. Open Subtitles الآن، سمعت سمعت أن القليل منهم فقط موجودون
    Duydum ki fakirler Five Points'te kapı kapı dolaşıp insanlara isyankarları desteklediklerini belli eden mumlar yakmalarını istemişler pencerelerine. Open Subtitles سمعت أن الفقراء ينتقلون من منزل لأخر فى النقاط الخمس يسألون عمن يساندهم فى أعمال الشغب بأن يضعوا شمعة فى نافذتهم
    Kent, Duydum ki gazete çıkmayacakmış artık. Open Subtitles كينت لقد سمعت أن الجريدة لن تُطبع بعد الآن
    Duydum ki büyük bir imparatorluk, statü, mevki kısacası sahip olduğunuz ne varsa, bunlar size miras kalmamış. Open Subtitles لقد سمعت أن هذه الامبراطورية الضخمة والوضع والمركز كل ما أنت فيه..
    Hey, problem demişken... Duydum ki T.P.S. raporlarınla ilgili problem... yaşıyormuşsun? Evet. Sen sirküleri almadın mı? Open Subtitles سمعت أنك تواجه مشاكل مع تقارير تي بي اس نعم، الم تستلم المذكرة الإدارية؟
    Duydum ki bütün gece çekmişsin. Çok üretkensin. Open Subtitles سمعت أنك كنت في الحمام تستنشق المخدرات هذا مفيد جداً
    Duydum ki emekli oluyormuşsun. Yeterince biriktirdin mi? Open Subtitles لقد سمعت أنك تنوي التقاعد هل جمعت مايكفي من المال؟
    O iyi mi? Efendim? Festival akşamı Duydum ki, bazı serseriler onunla dövüş başlatmaya çalışmış. Open Subtitles هل هو بخير؟ في المساء الإحتفالي، سمعت بأن أحد الخبثاء حاول بدأ معركة معه
    Aman tanrım, Duydum ki bir keresinde Neko Case ve Ben Gibbard burada iş pişirmiş. Open Subtitles اوه , ياالهي سمعت بأن نيكو كيس وبين غيبرد كانوا هنا سابقا
    Bu arada bir saniyeliğine ara vermek istiyorum, çünkü Duydum ki TED'de konuşma yapmak için bir ön koşul varmış -- eski günlerden kabarık saçlı bir resminiz olması gerekiyormuş. TED في الواقع سأتوقف للحظة لأنني سمعت أنه لتحدث في تيد يجب أن تكون لديك صورة شخصية من الأيام الخوالي بشعر كبير
    Bu gece bin yıl gibi geldi. Dün gece Duydum ki sen... Open Subtitles -لقد كانت الليلة كالف عام عندما سمعت انك هنا
    Duydum ki yeni bir şey çıkarmışlar -- milyon kere daha hızlı benim telefonumdan. TED سمعت ان هناك شيئ جديد اكثر روعة بملايين المرات من هاتفي
    Duydum ki madam rekabete girmekten mutlu değil. Open Subtitles لقد سمعتُ أن السيدة غير سعيدة بوجود المُنافسة؟
    Duydum ki bu şortları senin palantolonlarını aldığın yerden alıyorlarmış. Open Subtitles جذاب في الواقع،لقد سمعت أنهم اشتروا السراويل من نفس المحل الذي اشتريت منه سروالك الجينز
    30'undayken Duydum ki, Stüdyolar artık onu çok seksi olarak kabul etmiyorlardı. Hala çok güzel görünmesine rağmen. Open Subtitles سمعت انه بعد سن الثلاثين لم يعد الاستديو يريدها للادوار الجنسية
    Eğlenceli olmalı Duydum ki yeni ranzaları varmış Open Subtitles سمعت بأنه أصبح جميلاً بعد الإصلاحات التي قاموا بها في العام الماضي
    Duydum ki bebeklerin kafasında bir bölge varmış ve ona dokunulursa ölürlermiş. Open Subtitles سمعتُ أنّ هنالك موضعاً برأس الطفل، إن لمسته يموت
    Duydum ki siz Ufaklıklar'dan biri, Dorothy'e benim hâlâ yaşadığım haberini ulaştırmış. Open Subtitles سمعت أنّ واحداً مِنْ قوم "المنشكن" أخبر (دوروثي) أنّي ما أزال حيّة
    Duydum ki, Ortaçağ Barbie'si tarafından tüm gece boyunca alıkoyulmuşsun. Open Subtitles سمعت بأنك تمضي الليالي مع باربي الأرض الوسطى
    Duydum ki geçen gece, geç vakte kadar bizim evdeymişsin... Open Subtitles سمعتُ بأنّك كنت في منزلي إلى وقتٍ متأخر جدّاً الّليلة الماضية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus