Korkmuştum, sirenleri duydum ve koşmaya başladım. | Open Subtitles | إنتابنى الهلع, بعدها سمعت صافرة الشرطة ,فجريت |
Ve, ve-ve sonra kendimi söylerken duydum ve sonra dışarı süzülen Rachel. | Open Subtitles | بعدها سمعت ما قلته أنا بعدها أحسست بأننى أطفو |
Sonra ön tarafta hortumun çalışmaya başladığını duydum ve pencereye geri döndüm. | Open Subtitles | بعدها سمعت صوت صنبور الماء يعمل.. فرجعت مره أخرى الى النافذه. |
Fakat ikincisi orada asan bir jüri olduğunu duydum ve kaçmak için bir şans gördüm... 513 00:32:03,935 -- 00:32:07,763 Bak,Maxine Harris hakkında yanılıyorsun. | Open Subtitles | لكنني سمعت ثانية أن المحلفين لم يتفقوا وسنحت لي الفرصة للهرب |
Dinle Sue, öksüz kualaların barınağında kurdele kesme törenine katılacaktım ama geçen gün kızım Chloe'nin internette bir şeye güldüğünü duydum ve videonu gördüm. | Open Subtitles | اسمعي يا سو , لقد تحضرت لمراسم قص الشريط لمحمية يتامى الكوالا و لكنني سمعت ابنتي كلوي تضحك على شيء |
Kalabalığın uğultusunu duydum ve heyecanla üstesinden geldim. | TED | وسمعت هتاف الجماهير وكنت في غاية التأثر. |
Yatarken birilerinin konuştuğunu duydum ve pencereden baktım. | Open Subtitles | انا كنت في سريري وسمعت احدهم يتكلم فنظرت من الشباك |
Sadece yola çıkmaya hazırlanıyorum ama gitarın olduğunu duydum ve bir bakayım dedim. | Open Subtitles | , لا, لقد كنت أستعد للمغادرة لكنني سمعت أن لديك |
Bir kadın tarafından icat edildiğini duydum ve işte bu harika. | Open Subtitles | التي يستخدمها وينج تشون لكي يجذب النساء؟ لكنني سمعت أنه خطير جداً |
Tamam, ama çocuğun babasına ne söylediğini duydum, ve haklıydın. | Open Subtitles | جيد , لكنني سمعت ماقلته لوالد ذلك الولد, و قد كنت محقة |
Bir patlama duydum, ve içinde olduğumuz minibüs kaza yaptı. | Open Subtitles | وسمعت انفجاراً، والسيارة التي كنا نستقلها اصطدمت |
Buradaydılar, bak, onları duydum ve arkaya saklandım. | Open Subtitles | كانوا بالفعل هنا ، نرى ، وسمعت منهم وخبأت الظهر. |
Sonra iki silah sesi duydum ve sesler kesildi. | Open Subtitles | وسمعت بعدها إطلاق ناري.. من ثم عم الهدوء |