| Çok zeki bir kızın var Rupert. Onunla gurur duymalısın. | Open Subtitles | لديك ابنة ذكية روبرت يجب ان تكون فخور بها |
| Tommy onunla oynarken, T.J nasıl gülüyor duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تسمع ضحكة تي جي عندما يلعب مع تومي |
| Bugün iyi iş çıkardın. Kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | لقد فعلتي عملا ً جيدا ً اليوم يجب أن تكوني فخوره |
| Onu bir duymalısın: "Sen aynı baban gibi olacaksın." | Open Subtitles | و هو يقول ستكون بطلاً مثل والدك يجب ان تسمعيه |
| Evi bizden almak için topladıkları parayı duymalısın. Ödediğimiz para ve fazlası. | Open Subtitles | كان يجب أن تسمعي المبلغ الذي جمعوه أرادوا شراء المنزل منا بكسب مالي لنا |
| Bach düetini duymalısın. Tam bir fiyasko. | Open Subtitles | عليك سماع مقطوعة باخ أنها ماساة |
| Onur duymalısın. Takibinde gelen esinti en ileri teknolojini uçurup götürecek. | Open Subtitles | ويجب أن تشعر بالفخر أن الرياح التالية سوف تعصف أقوى تقنياتك |
| Bunun üstesinden geldiğin için kendinle gurur duymalısın. | Open Subtitles | انت يجب ان تكون فخوربنفسك لتجاوزك هذا,مع ذلك |
| Adınla gurur duymalısın çünkü sen benim bildiğim en harika detektifsin. | Open Subtitles | لذلك يجب ان تكون فخور به ولذلك يجب ان تعرف انك افضل محقق عرفته في حياتي |
| Oğlun sapık olmadığı için gurur duymalısın. | Open Subtitles | يجب ان تكون فخور بأن ابنك ليس منحرف. |
| Şu çeşitlendirme fikirlerini duymalısın. | Open Subtitles | يجب أن تسمع هذهِ الافكار عن فقرات البرنامج |
| O zaman kapıdan çıkıp gitmeden önce bunu duymalısın. | Open Subtitles | إذن، يجب أن تسمع هذا، قبل أن تعبرَ ذلك الباب ؟ |
| , Priya üzgünüm. bu saattte kadar benimleydi onunla grur duymalısın çok çalışkan bir adam. | Open Subtitles | آسف، بريا. انا ابقيته متأخراً أنت يجب أن تكوني جدا فخور به انه رجل شغول |
| Ama önemli olan sen harika bir film yaptın ve gurur duymalısın. | Open Subtitles | أعددتِ فيلماً رائعاً و يجب أن تكوني فخورة به |
| - Sitar çalışını bir duymalısın Kusursuz. | Open Subtitles | عليكِ أن تسمعيه وهو يعزف على السيتار إنه رائع |
| Ama onu kalbimden duymalısın. | Open Subtitles | ولكن عليك ان تسمعيه من صميمي |
| Şimdi, çıldırmaya ve birşeyleri havaya uçurmaya başlamadan önce... sanırım söylemek zorunda olduğum şeyi duymalısın. | Open Subtitles | والآن، قبل أن يصيبكِ الجنون وتنسفي كل شيء، أعتقد أنكِ يجب أن تسمعي ما يجب أن أقوله |
| Senden nasıl bahsettiğini duymalısın, senin için endişeleniyor. | Open Subtitles | أنت يجب أن تسمعي دفاعها عنكي انها تقلق عليك. |
| ama sanırım bunu benden duymalısın. | Open Subtitles | لكنني أظن أن عليك سماع هذا منّي. |
| Eun, böyle bir şey istediğin için hicap duymalısın. | Open Subtitles | يون، يجبُ عليك أن تشعر بالخزي لأنّك أردّت .شيئاً مثلُ هذا |
| Artık sesimi duymalısın | Open Subtitles | *يجب أن تسمعوني الآن* |
| Sorun değil. Dr. Mickhead'e ne dediklerini bir duymalısın. | Open Subtitles | لا مشكلة، عليك أن تسمع ما يطلقوا على د. |
| Aslına bakarsan, kardeşinin klasik anlamda yakışıklı olmasıyla gurur duymalısın. | Open Subtitles | فى الواقع يجب أن تفخر أن لديك أخ وسيم كلاسيكياً |
| - Bana saygı duymalısın. | Open Subtitles | -عليك أن تبجّليني |