...Byalistock veya Grodno gettosunda ya da başka bir yerde bazı söylentiler duymuşlardı. | Open Subtitles | فقد سمعوا اشاعات من قبل في أحيائهم أو أماكن أخرى |
Maalesef Las Vegas, kumarhaneler... ve bavullar hakkındaki her şeyi duymuşlardı. Ve olan oldu. | Open Subtitles | سمعوا هذة الأشياء عن لاس فيغاس و الكازينوهات و الحقائب |
O gün Büyük Salon'da bulunanlar kendi kulaklarıyla duymuşlardı. | Open Subtitles | ذلك اليوم في قاعة السيف جميع الضّباط والرجال سمعوا ذلك بآذانهم |
Annene kötü şeyler yaptığımı duymuşlardı. | Open Subtitles | وقد سمعوا الكثير من الأشياء الفظيعة التي فعلته لأمك |
Ladin'in bunun bir cihad olduğunu söylediğini ve bunun bir zafer olduğunu iddia ettiğini duymuşlardı. Tabi ki imam söylediklerini kimsenin dikkate almadığından dolayı endişe duymuştu. | TED | و قد سمعوا بن لادن يقول أن هذا هو الجهاد، و يدعي النصر باسمه. مما سبب القلق للإمام الشيخ أن كلماته كانت تلاقي آذاناً صماء، لم يلق له أحداً بالاً |
1942 yazında, Przemysl Yahudileri sınır dışı edilme sırasının yakında kendilerine geleceğine dair bir söylenti duymuşlardı. | Open Subtitles | يهود "بيرشيميش" في صيف 1942 سمعوا إشاعة أنه بعد قليل سيكون دورهم فى الإبعاد |
Fakat bazı korkutucu söylentiler duymuşlardı. | TED | ولكنهم سمعوا شائعات مخيفة |
Geleceğimizi duymuşlardı. | Open Subtitles | لقد سمعوا انك قادم . |