Birini tanımıyormuş numarası yaparak bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | لم أستمتع يوماً هكذا، بالتظاهر بأنني لا أعرف شخصاً معين |
Evet, keşiş olduğumdan beri bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | نعم،وأنا لم أستمتع هكذا منذ أن كنت راهباً |
- Hiç bu kadar eğlenmemiştim! | Open Subtitles | لم أستمتع هكذا طوال حياتي |
Yaşın kaç olursa olsun, şunu söylemeliyim ki uzun süredir bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | مهما كان عمرك علي أن أقول أنني لم أحظى بهذه المتعة منذ زمن طويل جداً |
Brodway'deki shovdan bu yana bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | يا رجل .. لم أحظى بنفس هذه المتعة منذ ذلك العرض في مسرح برودواي |
Uzun zamandır böyle eğlenmemiştim. | Open Subtitles | أكبر متعة حظيت بها منذ وقت طويل |
Uzun zamandır bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | تلك أكثر متعة حظيت بها منذ وقت طويل |
Hiç bu kadar eğlenmemiştim! | Open Subtitles | لم أستمتع بوقتي هكذا من قبل |
Hiç bu kadar eğlenmemiştim! | Open Subtitles | لم أستمتع بوقتي هكذا من قبل |
Yıllardan beri böyle eğlenmemiştim. | Open Subtitles | لم أستمتع هكذا منذ سنوات |
Felluce'den beri bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | لم أستمتع بهذا القدر منذ أيام (الفلوجة) |
Dostum hayatımda hiç bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | , يجب أن أقول لك يا رجل لم أحظى بمتعة هكذا من قبل |
Yılbaşı partisindeki sarhoş üstüme kustuğundan beri bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أحظى بالمرح كثيراً منذ أن قام المخمور ذلكٌ بالتقيُئ علي في حفلة رأس السنة |
Oscar'da sunuculuk yaptığımdan beri bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | لم أحظى بهذا المرح منذ أن أضفت حفل الأوسكار |
Daha önce bir kadınla hiç bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | أنا لم أحظى أبدًا بمثل هذا المرح قضاء الليلة مع إمرأة جهنمية من أي وقت مضى |
- Yusuf, epeydir bu kadar eğlenmemiştim. | Open Subtitles | جوزيف) هذة اكثر) متعة حظيت منذ فترة طويلة |