| Bir eşek arısı gibi vızıldayarak ineklerin kımıldamadan kalmalarını sağlayabilirim. İsveçli budala. | Open Subtitles | وأستطيع أن أجعل بقراتي تقف بلا حراك بتقليد طنين الدبور |
| Ve o tek sebep eşek arısı ondan önce saldırdı. | Open Subtitles | ولسبب واحد فقط... ذلك الدبور نال منه قبل أن يطلق عليه، هذا فحسب |
| eşek arısı, karıncaları birbirine düşüren bir feromon salgıladı. | Open Subtitles | أصدر الزنبور فيروموناً يجعل النمل يهاجم بعضه. |
| Dün akşamki radyo programında berbattı. Kıçına eşek arısı kaçmış tavuk gibiydi. | Open Subtitles | صوته كان هراءً في الريديو البارحة صوته كالدجاجة التي فوق ذيلها زنبور |
| Hem de nasıl dostum, sanki eşek arısı sokmuş gibi ya da hatununu anlarsın ya, başka biriyle iş üstündeyken yakalamak gibi | Open Subtitles | يلدغ كالأم، يا رجل، تشعر وكأنه يوجد دبور هناك وهو وجد فتاته، أنت تعرف، تمارس الجنس مع رجل آخر |
| Etrafına baktın mı? Adam, eşek arısı kovanına daldı. | Open Subtitles | هل نظرت حولك لإنه سيخطو داخل عِش الدبابير. |
| "eşek arısı mı onlar" , Skip ? | Open Subtitles | هل هذه خلية دبابير طراقة، سكيب؟ |
| Kendimi bala bulayıp, eşek arısı yuvasında oturmayı tercih ederim. | Open Subtitles | أفضّل تغطية جسمي بالمربّى والجلوس في عش الزنابير. |
| Standard parazitli eşek arısı sonlanımı. | Open Subtitles | إذَا التطور الطفيلي لبويضات الدبّور طبيعية |
| Yumruk ve eşek arısı, onlar olmalı. | Open Subtitles | القبضة ، الدبور ، يتوجب أن يكونوا هُنا |
| eşek arısı larvası konağında mikroskobik parazit taşıyordu. | Open Subtitles | الدبور يحمل فطريات صغيرة إلى المضيف |
| Richmond, Greenboro, Charlotte. Her seferinde siyah eşek arısı beni buldu. | Open Subtitles | (ريتشموند), (غرينسبورو), (تشارلوت) و في كل مرة يجدني الدبور الأسود |
| Karıncaların çoğu birbiriyle kavga ededursun eşek arısı ikinci tırtıla ulaşıyor. | Open Subtitles | بينما يستمرّ أغلب النّمل بمهاجمة بعضه البعض يعثر الزنبور على يرقة ثانية. |
| Leydi Boynton'ı sokan şey eşek arısı değildi. | Open Subtitles | لم يكن الزنبور هو الذي لدغ السيدة بوينتون |
| Şimdi ayı ve eşek arısı hikayesini biliyor musun? | Open Subtitles | الآن هل تعرفين قصة الزنبور والدب؟ |
| Şimdi eş bulmak için uçup gitmek zorunda, ki başka bir eşek arısı yumurtası başka bir Bağ Örümceği'ne musallat olabilsin. | Open Subtitles | عليه الآن أن يطير ليبحث عن شريك، لكي يرتبط بيض زنبور آخر بعنكبوت حديقة أخرى. |
| Bu kozadan çıkan, kelebek değil bir eşek arısı. | Open Subtitles | ولا يخرج من هذه الشرنقة فراشة، لكن زنبور. |
| Bana bir hafta ver, adamı kıçına eşek arısı kaçmamış tavuk gibi konuşturayım. | Open Subtitles | أمهليني أسبوع سأجعل صوته مثل الدجاجة التي بدون زنبور فوق ذيلها |
| Ya da çiçeklerinin eşek arısı görüntüsü almasını sağlayarak bir bitkiyi de hayvan kılığına sokabilir. | Open Subtitles | أو أن يموه نبات ليبدو كحيوان الأزهار المتطورة التي تأخذ شكل دبور |
| Bir eşek arısı koluna konduğunda korkar mısın? | Open Subtitles | ,حين يهبط دبور على ذراعكِ فأنتِ تخافين, صحيح؟ |
| Bir eşek arısı istilası bildirdiler... | Open Subtitles | بالإبلاغ عن طاعون الدبابير من محطة الطقس |
| Sanırım eşek arısı. Profili eşek arılarıyla dolu. | Open Subtitles | لديها دبابير سوداء بكل ملفها الشخصي |
| Çok fazla eşek arısı var. | Open Subtitles | الزنابير انتشرت في كل المكان |
| eşek arısı, öfke ve kıskançlığı gösterirmiş. | Open Subtitles | يدلّ الدبّور على الغضب والحسد |
| Nükleer radyasyonun yarattığı dev eşek arısı hakkında bir kitap. | Open Subtitles | كتاب عن الإشعاع النووي في تكوين دبّور عملاق |